Akif BEKİ
AK Parti’den karışık sinyaller geliyor.
AB karşıtı, ‘biz bize yeteriz’ci, ‘kendi göbeğimizi kendimiz keseriz’ci, içe kapanmacı, restleşmeci ve meydan okuyucu söylem sürüyor bir yandan.
Öbür yandansa tersi bir yola, AB kulvarına dönüş işaretleri veriliyor.
Genel Başkanvekili Efkan Ala, önceki gün parti binasında gazetecilere açıklamıştı. AK Parti, yeni bir reform atağına hazırlanıyormuş.
Ala, “ikinci bir reform dalgası” diyor.
İlki, AB’ye uyum içindi. Peki bu ikinci reform dalgası hangi standartları yakalamayı amaçlayacak? Yani AB’yle uyumlu mu, uyumsuz mu olacak?
Türkiye yararına gördükleri AB reformlarını da hayata geçireceklermiş. AB’yle ters istikamette yol alınmayacak demek.
Ama reformların kriteri artık Kopenhag Kriterleri değil, Ankara Kriterleri olacakmış.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, henüz AB’yle yıldızımız küsmemişken şunu söylerdi:
“Kopenhag Kriterlerini gerekirse Ankara Kriterleri yapar, yine yolumuza devam ederiz.”
AB’yle yollarımız ayrılsa bile bu kriterlerden şaşmayacaklarını kastediyordu.
Kopenhag Kriterleri’nin kendi iyiliğimize olduğuna ne kadar inandıklarını, ne kadar benimsediklerini daha güçlü anlatamazlardı.
Kendi insanımızın hayat sdandartlarını AB seviyesine yükseltmek içindi reformlar. AB’yi memnun edelim, onlar istiyor diye değil.
Ankara Kriterleri, AK Parti için hâlâ o kriterler mi? Şimdilik belirsiz.
Ala, şu kadarını söylüyor:
“Ankara Kriterleri’ni baz alarak ikinci bir reform dalgasına hazırlanıyoruz. Ekonomide öngörülebilirliği, adalete güveni artıracak reformları gündemimize aldık. Önümüzdeki bir yıl içinde hızlı bir reform süreci göreceksiniz.”
CHP’yle yumuşama açılımının lâfta kalmayacağı, altının bir şekilde doldurulacağı mı çıkıyor buradan?
Sadece iç siyasette muhalefetle değil, dışarıda dünyayla da kutuplaşma bitirilecek mi?
ERDOĞAN’IN ZOR SEÇİMİ
Sisi’yle, Esad’la, Suudiler ve Emirlikler’le sertleşme bitti. Sıra Batı’yla da yumuşamaya geliyor belki.
Bazı işaretler, dünyayla kavgadan dünyaya açık bir tarza dönüş hazırlığına yorulabilir. Ama tersine şeyler de oluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 saat içinde birbirinin zıddına iki çıkış yaptı.
Önce “Ey Avrupa’nın devlet başkanları” diye seslendi. Ve dedi ki: “İsrail Gazze’de insanlığı öldürdü; Avrupa ise kendi değerlerini öldürdü, kendisini var eden bütün değerleri ayaklarının altında çiğnedi.”
Fakat sonra da Filistin’i devlet olarak tanıma kararlarından dolayı Norveç ve İrlanda başbakanlarını arayıp kutladı. Takdirlerini ilettikleri arasında İspanya da var. Ayrıca İtalya Başbakanı’yla dostane konuşarak Filistin’i tanımaya çağırdı.
İki pozisyon aynı anda nasıl sürdürülecek?
Hem “bundan sonra hiçbir Avrupalı çıkıp da bize demokrasiden, insan haklarından, ifade özgürlüğünden, basın özgürlüğünden bahsetmesin”, çünkü hepsi “Avrupa’da öldü” diyeceksiniz...
Hem de AB’nin bir değerler ittifakı olduğunu, yararlanacağımız kriterleri bulunduğunu, ayrı kimliklerden gelsek de ortak değerleri paylaştığımız için yerimizin AB olduğunu savunacaksınız...
İki sandalye arasına oturmak gibi. Sandalyesiz kalmakla sonuçlanmasın!
CHP’yle yumuşarken MHP’yle ittifakı idare etmek bile daha kolay.
REİSİ’Yİ KİM ÖLDÜRDÜ, HEDEF TÜRKİYE Mİ?
Tahran, Cumhurbaşkanı Reisi’nin öldürülmediğinde ısrar ediyor.
İran Genelkurmay Başkanlığı, ikinci ön inceleme raporunu açıkladı. Elektronik harp müdahalesi ya da sabotaj izine rastlamamışlar.
Reisi’nin helikopteri, bir saldırıyla düşürülmemiş. Hava muhalefetinden düşmüş görünüyor.
Ama gelin de suikast değil kaza olduğunu bizim komplo allamelerine anlatın siz.
Günlerce Reisi’yi kimin öldürdüğünü, asıl hedefin de Türkiye olup olmadığını tartıştılar. İran’ın yalanlamasına mı inanacaklar?
Nuh deyip peygamber dememek, meslek icabı olmuş. Sonuçta paranoya kaşımaktan geçiniyorlar. İran, ağzıyla kuş tutsa ikna edemez.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025