Akif BEKİ
Prens Türki bin Faysal, Veliaht Prens’i koruyayım derken lafı öyle bir yere getiriyor ki... Kaşıkçı cinayetiyle ilgili tepkileri, İslam’a saldırı minderine çekmesine ramak kalıyor.
Az daha zorlasa Orhan Baba’nın nefsi müdafaa mantığını Suud’a uyarlayacak. Haşa, ‘Kraliyet ailesine saygı duymayan kıblesini de değiştirsin, Kabe’ye dönerek namaz kılmasın, İslam’ın nimetlerinden yararlanmasın’ diyecek.
Adalet talebine karşılık... “Dünya değişiyor ama Suud’un önemi değişmiyor, çünkü bir buçuk milyar Müslümanın günde 5 vakit yüzünü dönerek ibadet ettiği İslam dünyasının kalbi” diyebiliyorsa... Dili varmaz mı öbürünü de söylemeye?
Hunharlığa tepkileri, şimdilik Suud ailesine acımasız ve maksatlı bir saldırı olarak tanımlıyor. Yarın da Müslümanlığı kalkan yapmaması için bir neden var mı?
Prens Selman’a tepkiyi, Kabe’nin hizmetkarı kimliği yüzünden hedef alınıyor gibi göstermesinin önünde ne engel var?
‘Hizmetkarını beğenmiyorsanız Mekke’nin, Medine’nin nimetlerinden niye yararlanıyorsunuz, hacca ve umreye de gelmeyin o zaman’ demekten ne alıkoyabilir böyle bir kafayı?
Bu durumda prense ‘saygısızlık’, dışarıdan geliyorsa İslam düşmanlığı ve Müslüman nefretindendir... İslam dünyasından geliyorsa gafletten, ihanetten ve gavur ajanlığından...
Hristiyan Demokrat lider Merkel’in, kendisine karşı yürütülen muhalefeti Hristiyanlığa saldırı olarak sunduğunu duydunuz mu hiç? Ya, karşıtlarını Almanya’yı sevmemekle, düşmana çalışmakla, dini ve vatanı satmakla itham ettiğini düşünebiliyor musunuz?
Ya da hükümetlerini çıkar uğruna Kaşıkçı cinayetini örtbasa göz yummakla eleştiren, yeterli tepkiyi vermediği için yerden yere vuran İngiliz muhalefetini alın. Muhafazakar Başbakan May’in, muhalefeti devlete saygısızlık, İngiltere’ye ihanet ve Hristiyanlığı arkadan hançerlemekle suçladığı görülmüş şey mi?
***
Orhan Gencebay, ‘adaba aykırı’ yani sınırı aşan eleştirileri kastediyor gerçi. “Devlete saygı duymayan, bu ülkenin ninetlerinden yararlanmasın” sözüyle maksadı aştığı anlaşılıyor.
Saygısızlıktan kastı ‘ağır eleştiri’ değilse, kendisine yönelik galiz küfür ve hakaretlerdir.
Devlete saygısızlığa örneği kendi üzerinden vermesi de dil sürçmesi değilse, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Kurulu’na atanmasından kaynaklanıyor.
Oysa küfür ve hakaret, devlette görev almayanlar için de kabul edilemez, sadece devletli zevat için değil.
Saygıya gelince, ‘adaba uygunluk’ sınırının nerede çekileceği keyfi yoruma açık. Hem, devletin vatandaşa saygısını önceleyerek, ‘önce insan’ diyerek, ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ şiarıyla gelen bir parti var iktidarda, unutmamalıydı.
Sanatçı illa muhalif olmaya zorlanamaz, haklı. Ama birini kutsayacaksa da insanı kutsar, devleti değil.
Ayrıca, sanatçı devletle ilişkisini nimet-külfet üzerinden kurabilir. Ama vergi vereni, sırf siyasi tercihinden dolayı ayrımcılığa tabi tutma, ülkesinde eşit şartlarda yaşama nimetinden men etme veya kovma hakkına sahip olabilir mi?
Lafın nereye gittiğini düşünse, yenildiği öfkesini eminim öyle ifade etmezdi.
Prens Faysal’ın savunmasıyla karşılaştırmak yanlış yani, aman bizden uzak olsun, nerede duracağı belli olmaz o kafanın.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025