“İstanbul'un fetih yıldönümü, Yenikapı'da teravih namazı etkinliğiyle kutlandı. Etkinliği, Diyanet Vakfı organize etti..."

İbadeti, siyasi eylem terminolojisiyle haberleştirense muhafazakar medya oldu, bunu da gördük!

Namazdan 'etkinlik' diye bahsedince cemaat de miting topluluğu gibi sunulmuş oluyor.

"10 bin hatim, 100 bin dua programı" da icra edildi nitekim bu ramazan. 

Teravih her Ramazan kılınır, hatimler hep indirilir, dualar yine edilirdi. Ama bu dille anlatılmazdı.

Sonra 'teravih mitingi' denince, o kapıyı kendileri açmamış gibi kızan da aynı medya. 

'Etkinlik' tanımını kullanan da, 'etkinlik niyetiyle namaz mı kılınır' eleştirilerine teravih eleştirilmiş gibi yansıtıp köpüren de onlar. 

'Etkinlik' şeklinde düzenlenmesinden değil de teravihten rahatsız olunmuş, namaza karşı çıkılıyormuş, din ve ezan düşmanlığındanmış gibi...

Saadet lideri Karamollaoğlu'na nispet olsun diye, Çamlıca Camii'ni sabah namazında doldurma faaliyeti düzenlenmişti. Hani, 'niyet ettim inadına namaza durmaya' türü uyarlamalarla Saadetlilerin hicvettiği olay...

Katılmayan imam ve din görevlilerine soruşturma açıldığı ortaya çıktı. Fakat muhalif medya, 'sabah namazı etkinliği'nde yok yazılanlardan bahsedince 'namazı etkinlik sanıyorlar' diye o haberlerin sadece dilini dile dolayanlar, ironiye bakın ki yine aynı arkadaşlar.

Bugün, Esad'ı bayram namazında saf tutarken gösteren fotoğraflar tekrar servis edilecek. Tepki ise, teravih için 'etkinlik' tabirini kazara ağızdan kaçırmayıp taammüden gazetelerine basanların ta kendilerinden gelecek. Cami siyasi gösteri yeri değil, Şam rejimi sahtekarca namazı  propagandasına alet ediyor diye...

Hem Mısır darbecisi Sisi'nin, tavaf sırasında Kabe'ye sırtını dönerek çektirdiği yapmacık pozu ti'ye almalarının üzerinden daha bir hafta geçmedi. 

Zulmünü örtmek, Müslümanlara şirin görünmek için kalkıştığı ihramlı umre şovunu bile yüzüne gözüne bulaştırdı, alay konusu yapmazlar mı? Acemi diktatör onu bile beceremedi. 'Kıble arkanda kaldı ya hacı' takılmalarıyla kafa buldular haklı olarak.

Sisi, devirdiği seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'nin savunma bakanıydı. O müezzinliği üstlenerek kamet getirip arkasında namaza duruyor, Mursi de imamlığa geçip cemaatle namaz kıldırıyordu. Ama darbe yapıp Mursi'yi hukuksuzca hapse atmasına engel olmadı. Nasıl bir dindarlık ve İslam kardeşliği bağıysa...

Suud Veliaht Prensi bin Selman'ın en önde cemaate namaz kıldırırken fotoğrafları var. Çalışmaları teftiş ayağıyla Kabe'nin damında gezinirken bile. 

Fakat sorarsanız; manevi havası bozulup bir gösteriş podyumuna çevrilmemesi için Kabe'de selfie çekilmek gibi sunilikleri yasaklayan o. Dünyevi iktidar mücadelesine ahireti kazanma mücadelesi süsü vererek göz boyayıp aldatan, dini kötüye kullanarak radikal ideolojilere alet eden istismarcılarla da ondan başkası savaşmıyor.

Kimse üstüne alınmıyor yani. Dini vaazla siyasi propagandayı, ayetle sloganı, Allah'a kullukla kullara partizan gövde gösterisini, camiyle partiyi, cemaatle mitingi, halis  ibadetle oy toplamak gibi seçim faaliyetlerini karıştıranlar hep başkaları, samimi olamayan öteki istismarcılar.

Dindarlık içtimalarında birinciliği kimseye bırakmadan boy gösteren çok samimi medyamızın oruç faaliyeti bitti,  bayram etkinlikleri de kutlu olsun o halde. Sizlere de hayırlı bayramlar.