Akif BEKİ
Yavuz Oğhan ve İsmail Saymaz’la üç saat boyunca akla gelen ne varsa Davutoğlu’na sorduk. Bidebunuizle YouTube kanalındaki canlı yayından ne anladım, aklımda ne kaldı derseniz, şu iki şey...
Bir...
Ne yalanlıyor ne doğruluyor, AK Parti’den ayrılıp ayrılmayacağı muallakta.
Ne kabul ne reddediyor, parti kurup kurmayacağı da belli değil. Yapabilir de yapmayabilir de.
Kapıları kapatmıyor, sürecin getireceklerine açık, kendini baştan bağlamıyor. AK Parti içinde pazara değil mezara dek de kalabilir. Ya da siyasetten tamamen çekilmesine kadar bile gidebilir süreç.
Ama kesin olarak anladığım, eleştirileri dikkate alınıp parti ve hükümet sistemi düzeltilene kadar durmayacak. Konuşmaya, eleştiri ve önerilerini sıralamaya devam edecek.
Kirişi kırmaksa kirişi kırmak, yol ayrımıysa yolunu ayırmak, diz kırıp oturduğu yerde oturmaksa dizini kırıp oturmak. Yani üniversite derslerine, kitap yazmaya, akademik hayata geri dönmek dahil... Bütün seçenekleri masada hazır tutuyor.
Susmamasının getirdiği rahatsızlık ve baş ağrısından kurtulmanın yöntemini kendi ağzıyla gösterdi. Davutoğlunu durdurmak için yapılacak şey, önerilerini hayata geçirmek. O takdirde tüm iddialarından vazgeçip siyasetten emekliliğe sevk edilmeye gönüllü, terk-i siyasete dahi razı.
Merak gidermeye, beklentileri karşılamaya yeter mi, takdir izleyenlerin.
Fakat istediğiniz raddeye sıkıştırın, şimdilik duyup duyacağınız bunlar. ‘Siyaseti bırakırım yine de manifestoyla deklare ettiğim davayı ve pozisyonu bırakmam’ diyor, başka da bir şey demiyor.
İki...
Kavgasız, gürültüsüz, karşılıklı takılmalarla, latifeleşerek nefsine ağır gelecek, hatta zoruna gidecek en sert eleştirileri siyasetçiye yöneltebilmeyi ve güler yüzle tartışmayı herkes özlemiş.
Ekranlardan yasaklanmak, gazetelerde gösterilmemek artık kitlelerle buluşmaya engel değil. Medya ambargolarının hükümranlığı bir kez daha yıkıldı, tekelci uygulamalar bir kez daha çöktü.
Ortalama bir haber kanalının rekor reytinglerine sosyal medyadan kolayca ulaşabiliyorsunuz.
SETA’nın kulakları çınlasın; çok sesli, serbest tartışma ortamını dış ya da iç uzantı demeden hangi platformda bulsa oraya koşuyor sıkkın ve bıkkın kalabalıklar. Dünkü yayınımızın gördüğü muazzam ilgi, ekranlardaki usandıran monotonluktan büyük göç gibi bir kaçışın ispatı.
Göç veren medyada nabız atmıyor, göç alan mecralarda ise canlılık, hayat emaresi sayılacak her kıpırtı bir çekim gücü.
Ne kasıldı ne bozuldu ne de gerildi Davutoğlu. Yüzü hiç asılmadı, en zülfüyare dokunan sorulara bile surat ekşitmeden sabırla cevap verdi. Sinir uçlarına basıldığında dahi diş gıcırdatıp sirke filan satmadı.
Kabız tartışmalardan, baskı ve kasvetten bunalanlara nefes aldırmaya yetti bu da.
Başdanışmanlık döneminden başlayarak dışişleri bakanlığı ve başbakanlık yıllarıyla yüzleşti, yanılgı ve başarısızlıklarını üstlendi, hatalarının hesabı sorulurken de suçu başkalarına atmadı.
Tek itirazı ve şikayeti, sorumlu tutulduğu politikalarda sevapların başka aktörlere, günahlarınsa sadece kendisine mal edilmesi.
O kadar ‘kusur’u Davutoğlu’na çok görenler için bile seyirlikti, sırrı burada. İkna edemeyeceklerine bile kendini izletmeyi başardı.
Emsallerinin çoğalması dileğiyle...
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025