Akif BEKİ
Son furyada, kayyum atamasının sandığa darbe sayılmayacağı hallerden birini görsek, AK Partili Mahir Ünal haklı olurdu.
Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerindeki tasarruflara, siyasi değil hukuki bir operasyon diyebilirdik. Ünal'ın, gelen tepkileri Erdoğan nefretine ve terör seviciliğine bağlaması da bir anlam kazanabilirdi.
Fakat iç savaş çığırtkanlığı mı yaptı görevden alınan başkanlardan biri, hayır.
Seçimle geldiği belediyede ‘otonomluk, kanun tanımazlık ve özyönetim’ ilan ederek seçmen iradesine darbe vuran mı çıktı, yok.
Halkın oylarını ve belediyenin imkânlarını, terör örgütünün emrine koşan mı tespit edildi, hukuken sabit değil.
Yani terör örgütüne yardım ve yataklık suçunu işlemek, demokrasiyi ve hukuku araçsallaştırmak, milli iradeyi istismar etmek, seçilme hakkını kötüye kullanmak gibi şartların oluştuğu, ispata muhtaç.
Sandıkta aldıkları temsil ve yönetme yetkisini örgüt komiseri zorbalara devrettikleri, somut delillerle kanıtlansa tamam.
Bu antidemokratik bir darbe olurdu. İçişleri'ne de 'dur' diyerek korsan girişimlere, milli irade gasplarına el koyma hakkı doğardı. Ne şüphe!...
Ne HDP ne de diğer partiler, halkın iradesinin yok sayılmasından, sandık sonuçlarına saygı gösterilmemesinden şikayet edebilirdi o zaman. Etse de inandırıcılığı olur muydu?
Elbette, PKK'ya demokratik yolları yöntem benimsemiş legal bir örgüt muamelesi yapılamaz.
Fakat durum tersi. Daha dün sandıktan çıkanlara, afaki suçlamalarla illegal terörist muamelesi yapılıyor. Sandıkla gelenin sandık dışı yollarla değil sandıkla gitmesini, yani hukuku ve demokrasiyi savunmak da teröre arka çıkmak gibi sunuluyor.
Ölçüyü şöyle koyuyor Mahir Ünal:
"Evet, seçilmiş olmak hukuku ve demokrasiyi yok etme, terör örgütüne yardım ve yataklık yapma hakkı vermez kimseye. Demokrasi, ait olduğu ülkenin bütünlüğü ve bağımsızlığı aleyhine kullanılmaya başlanırsa artık gerçek anlamıyla demokrasi olmaz. Hukuk ise araçsallaşarak ait olduğu ülkeyi zaafa düşürmenin bir silahına dönüşürse o ülkenin hukuku olmaktan çıkar. Partiler ve siyasiler tabii ki belirli kesimleri kazanmaya dönük pozisyonlar alabilir. Ancak teröre destek çıkarak milletimizin gönlü kazanılmaz. Siz siz olun, PKK’nın değil, halkımızın desteğine talip olun."
14 Eylül 2013'te, Adıyaman konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın koyduğu ölçü bu muydu?
''Demokraside sandık bu işin namusudur. Sandığa hazırlanırsın, sandıktan neticeyi alırsan bizde seni alkışlarız. Ama alamıyorsan başka yollara başvurarak milletin huzurunu kaçırmayın" söylemiyle uyumlu mu Ünal'ın getirdiği kıstas?
"Sandık sonucuna saygı duymak her siyasi parti için zorunludur. İktidarımız bunun teminatıdır. Sandıktan çıkan sonucu muhafaza etmek, emanete sahip çıkmak her hükümet için sorumluluktur. Milli iradenin tecelli edeceği yer sandıktır. Kimin ne hesabı varsa bunu sandıkta görmek zorundadır" çağrısına uyuyor mu hiç?
'Demokratik yollarla elde edilemeyen ne var ki dağa çıkarak elde edilsin, talebi olan gelsin düz ovada, meşru zeminde hak arasın' görüşü, artık terör yandaşlığı, dağdakilerle dayanışma sayılıyor.
Demokrasi ve hukukun araçsallaştırılarak demokrasi ve hukuk aleyhine istismar edildiği, kötüye kullanıldığı savından daha kötü bir kullanım, daha fena bir istismar var mı peki?
Bu demagoji, demokratik muhalefeti ezmeye terörle mücadele süsü vermek olmaz mı? O da, terörle mücadelenin araçsallaştırılarak siyaseten istismarı anlamına gelmez mi?
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025