Akif BEKİ
Muhalefet ağzıyla konuşmaktan sonra bu da suç oldu. ‘FETÖ ağzıyla’ konuşma suçlamasından hapis yatan gazeteci Murat Aksoy, şimdi de ‘devlet ağzıyla’ konuşma suçlamasının bedelini ödüyor.
“Şiddetin değil sivil siyasetin yanındayım” yazısı, Artı Gerçek sitesinden kaldırıldı. Yetmedi, siteyle ve televizyonla ilişkisi sonlandırıldı.
Ama tartışma kapanmadı. Yayın yönetmeniyle karşılıklı zorunlu açıklamalar ve artçı şoklarla dün hala sürüyordu.
Peyami Safa’nın çokça yakındığı ‘bela fikirler’ kavramıyla açıklanacak bir durum.
‘Adeta ağız birliği yapmak’, böyle bir bela. İktidar söylemine ve yargı iddianamelerine musallat olduktan sonra, muhalif medyaya da bulaştı. Serbest tartışma ortamını esir alacak bir hakimiyet kurmaya doğru ilerliyor.
İstediği kadar ‘sansür ve kovmak çözüm değil, fikir ayrılıklarımızı tartışabilmeliyiz’ desin, artigerçek.com yazarlarıyla arasını açan çatlak, azınlıkta kalan görüşü susturmakla sonuçlandı.
Kayyum atamalarına karşı çıkarken aynı zamanda HDP’nin de sivil siyasete yeterince sahip çıkamamasını, şiddetle arasına tam mesafe koyamamasını eleştirmesinden hoşlanılmadı. Aksoy’un, iki uçtan biri arasında tarafını seçmemesine hayat hakkı tanınmadı.
‘Ya bizden yanasın ya onlardan’ dayatmasını reddedip arada konumlanması, rahatsız etti. Yorum farkını ‘iktidar ağzı’ bulan bir önyargı ve kızgınlık duvarına toslamaktan kurtulamadı sonuçta.
Alelacaip olan kısmı, ‘kimler kimlerle beraber’ indirgemeciliği ve toptancılığının, kurbanlarını da nasıl etkisi altına aldığını görmek.
Şabloncu sloganlarla şeytanlaştırılmaktan, düşmanlaştırılmaktan en çok başı yananlar bile günün sonunda aynı kaba klişelere yenik düşebiliyor.
Tartışma özgürlüğünü kıskaca hapseden kutuplaşma baskısından en mustarip olanlar dahi kutuplaşmaya teslim olabiliyor.
Bir cendere ki tuzak diyenler de gerektiğinde tuzağa sıkışmaya gönüllü yazılabiliyor.
Rahatsız edici, şablona ters fikirleri iki taraf da duymak istemiyor, en sarsıcı ve en kızdırıcı eleştiriye bile ifade özgürlüğünü savunanlar dahil.
İbretlik bir örnek diye burada dursun. Aksoy’un, Twitter’daki son maruzatından kısaltarak aldığım bir kesitle bitiriyorum:
“Yazım, içinde bulunulan kritik süreçte –yani deniyor ki zamanlama manidar- eğer demokrasi güçlerinin kafasını karıştıracak, o güçlerin bölünmesini sağlayacak denli güçlü ise, kendimi işini iyi yapmış sayarım.
Ki, kişilerin kafası karışıyorsa içinde oldukları ezberden kurtulup düşünmeye sevk etmiş olurum ki bu benim için başarıdır.
“Aynı argümanları kullanan Sabah gazetesi yazarlarıyla hatta SETA ile aynı çizgiye düşebilme”ye gelince...
Bu satırları okuyup, kurulan benzerliği düşününce aklıma, hem –FETÖ- terör örgütü üyeliğinden 22.5 yıla kadar cezayla yargılandığım davanın iddianamesi, hem de anayasal düzeni değiştirmek ve hükümeti ortadan kaldırmak suçlamasıyla iki kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılandığım davanın iddianamesi geldi.
Savcılar şu algıyı yaratmak istiyordu; 17/25 Aralık sonrası yazılan yazıların, terör örgütü ile aynı siyasi çizgide, o yüzden sen de terör örgütü üyesisin, o olmadı anayasal düzeni değiştirmeye ve hükümeti ortadan kaldırmaya çalıştın. Haydi Silivri’ye.
Adı geçen gazete yazarıyla ‘benzer şeyleri’ yazdın, o halde aynı yerdesin, resmi görüşü savunuyorsun, devlet ağzıyla konuşuyorsun. Ne farkı var!
Gerçekten yaftalama, etiketleme, kategorize etme bu kadar basit mi olmalı?
Bir kimlik salt mağdur edildiği için dokunulmazlık, eleştirilmezlik zırhına bürünmemeli. Böylesi bir tutum o kimliği de, o siyaseti de siyasetsizliğe mahkum eder.
Ben isterdim ki, bütün bu noktaları açık yüreklilikle tartışalım.
Ama onlar tartışmayı değil sansürü tercih ettiler.
Bir de bütün bu yazıları Kürtlere hariçten gazel okuma olarak görenler var.
Neyse ki HDP, HDP’yi savunma kaygısına girenlerden daha sağduyulu. En azından eleştiriye karşı diyalog kuruyorlar...”
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025