Akif BEKİ
Üstat Robert Burton, bizim Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin İngiliz çağdaşı. Devrinde, Canan Karatay Hoca’dan daha ciddi bir alim sayılıyordu. Sağ olsun hiç üşenmemiş, Erzurumlu akranını kıskandıracak bir esere imza atmış. Hatta; bilumum cinci, üfürükçü ve definecilerin el kitabı Gizli İlimler Hazinesi’ne taş çıkartacak bir şaheser: Melankolinin Anatomisi!
İtiraf ediyorum, Can Sıkıntısının Eğlenceli Tarihi adlı muazzam eserden sonra okuduğum en bilgece kitap.
Haksızlık etmek istemem, zevk ve sefa otoritesi dostum Selçuk Ramazanoğlu hediye etmişti, Keyif Verici Maddelerin Tarihi de sıralamada dereceye girer.
Düşünün ki boğazınız, Ebussuut Efendi’nin Haçlı torunu kadar koyu softa bir eski zaman mollasına emanet, sofranızı o donatıyor. Hem melankoliye iyi gelecek yeme-içme reçeteleri, hem bohem ruhları sağaltacak şifalı iksirler, hem kara sevda da denilen malihülya bunalımlarına deva gıdalarla...
Daha 17. yüzyılda fayda ve zararlarıyla ekmek çeşitlerini sınıflandıran bir allame-i cihandan söz ediyoruz. Hangi buğday ve mayadan yapılırsa neye iyi, neye kötü gelir ekmek; tahıl ve kuru bakliyatın gönül kırıklıklarına etkisinden kuru fasulyenin sakıncalarına, hangi öğünlerde ne tür baharat ve usullerle pişirilirse kabuk bağlamamış aşk yaralarını kanatmayacağına dek...Aklınıza bile gelmeyecek yiyeceklerin semtinize dahi uğramayacak psikolojik rahatsızlıklara nasıl dokunacağı üzerine müthiş ahkamlar kesiyor. Üstüne antik Yunan filozoflarından alıntılarla felsefe sosu da boca ederek...
Gönül macerası sırasında ya da aşkın doruklarında fetih ve zafer kutlarken veyahut hezimet sonrası hazım için ne yiyip içmeli, tekmili birden üstadın kaleminde.
Kafa bulandıran, duygu karmaşasına yol açan her nevi sindirim sorununa ağızdan alınacak ilacı var, yeme içmeden kesen ağır ilişki stresleri ve gönül mağlubiyetleri dahil...
Başınız bağlı ya da işiniz gücünüz bozuksa o tür kırıklıklara da bire bir, Demet Akalın ve eşi Okan Kurt’a da hararetle öneririm.
Ne alaka derseniz, son dönem tavlaya vurmuş kendini ki, Demet Hanım üzüntüsünü Cumhurbaşkanı Erdoğan’a kadar taşımış.
Hiç şüphesiz yılın ve Dolmabahçe Ofisi’nin en eksantrik fotoğraflarından biriydi. Hangi sayede ortaya çıktığını Demet Hanım’ın dünkü demecinden öğrendik. Hande Yener’i de alarak ailece Cumhurbaşkanı’nı sebeb-i ziyaretleri arasında, Okan Bey’in kafayı telefonundaki tavlaya fazla gömmesi de varmış.
Belli ki vergi vesair borçlardan bunalmış, kaçmak için online tavlaya merak sarmış. Fakat eşini ihmal edince evin huzurunu kaçırmaya başlamasın mı!
Neyse ki bir buçuk saatlik zirvede, Cumhurbaşkanı müdahele edip telefondan uygulamayı sildirerek Demet Hanım’ı rahatlatmış.
Yine de devam eden rahatsızlıkları varsa Akalınlara şiddetle salık veririm, hem güzel oyalar hem de hoşça vakit geçirtir, maaile üstat Burton’a sardırsınlar, özellikle birinci fasiküle...
Gerçi Yahya Kemal, ahir ömründeki vedalaşma şiirlerinden birinde ‘biz mi vakti öldürüyoruz, vakit mi bizi, belli değil’ diye yakınır. Ama fazla derin ve şairane takılmaya ne hacet...
Abdülhamit ve İttihatçıların baskı rejimlerinden bunalan Tevfik Fiket’le arkadaşları, Burton’u keşfedememiş olmalı, ne yazık! Etseler, ‘meşguliyetli inziva’ dedikleri erken mecburi emekliliğe ayrılmazlardı muhtemelen.
Bakın, ben Kartalkaya’ydı, Uludağ’dı, yüksek uzlet tepelerinde ‘general kış’la kol kola gezerken bile yanımdan ayırmıyorum, elimden düşürmüyorum.
İflah olmaz bir merdümgiriz, kalabalıklardan kaçan hastalıklı bir mizantrop, hatta hayata küsüp içe kapanmış marazi karamsar yalnızlığına bile eşlik eder. Nerede kaldı benimki gibi teşgaleli aylaklıklar! Bazen fazla kafa ütülemekle birlikte Burton’dan daha sıkı refakatçi mi bulunur!
Devlet büyüklerimizin elini üstünde hissetmek gibisi yoktur, yerini bittabii tutmaz. Fakat onca meşgaleden başlarını kaldıramazlarken büyüklerin müsait anları her gerektiğinde yakalanamayabilir. Boş zamanlarda kederden daralma ihtimaline karşı hini hacette yanlarında bulundursunlar, muska niyetine. Bana dua etmeyi de unutmasınlar, efkar dağıtıp içlerini açmaya yetecektir.
Üstadın melankoli diyeti, üç hafta sonraki yılın en bunalımlı günü ‘mavi pazartesi’nin şerrinden sizleri de koruyacaktır, muhtaç olduğunuz manevi zırh budur. Yolu boğazdan ve mideden geçiyor, bana güvenin. Mutlu yıllar!
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025