Akif BEKİ
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, müjdeyi şöyle vermişti: "Başlıyoruz, her hafta her partiden birer, toplam 5 belediye başkanımız tören ile AK Parti'ye katılacak. 100'e yakın belediyeden AK Parti'ye katılım olacak. Birileri kavga ederken AK Parti'nin nasıl büyüdüğünü beraber göreceğiz..."
Gerçi AK Parti, seçildikten sonra bir partiden diğerine geçmeyi siyaset ahlakına aykırı ve seçmen iradesine saygısızlık diye onaylamıyordu. Ama ilke değiştirip transferlere kapı açar mı açar, yapar mı yapar demiştim.
Nitekim ilk katılımlar da Salı günkü grup toplantısında merasimle başladı. CHP, İYİ Parti ve Saadet'ten seçilmiş 5 başkanı, daha ilk yıllarını doldurmadan, rozet söküp rozet takmak suretiyle saflarına kattılar.
Mihenk olarak AK Parti'nin eskiden savunduğu demokratik değerlere vurursak...Sandık sonuçları, vatandaşa parti tercihini değiştirmek isteyip istemediği sorulmadan değiştirildi. Başka partilere verilen oylar, fiilen AK Parti hanesine geçirildi. Seçimde kaybeden, seçimsiz kazanmış oldu.
Bunun eleştiri ve tepki çekmesini anlardım. İktidar da göze almış olmalıydı.
Fakat Saadet lideri Karamollaoğlu'nu neden çıldırttığını baştan anlayamamıştım. Aşırı tepkiliydi.
Şöyle çıkışıyordu: "Yakında 100 tane belediye AK Parti'ye geçiyormuş. Vay canına! Nasıl olmuş bu iş? Belediye başkanı diyor ki 'Kusura bakma, ben mecburum bunu yapmaya. Bu beni utandırıyor ama mecburum. Borcu ödeyemiyorum, benden önceki belediye bunu başıma bela etmiş. Hükümet de diyor ki gel benim yanıma, ben öderim..."
Öfkesi dinmiyor, daha da ileri gidiyor, iktidarı kirli transfer borsası kurmakla, kanca taktığı başkanları 'ya haciz ya AK Parti' kıskacına almakla, köşeye sıkıştırarak ayartmakla suçluyordu Karamollaoğlu.
Şu zehir zemberek salvolarla ateş püskürüyordu: "Bu hakikaten haysiyetsizlik ya! Bir de bununla övünüyorlar. Böyle bir mantık olur mu ya? Ülke böyle yönetilir mi? Bunun adına demokrasi denir mi?..."
Karamollaoğlu'nun neye isyan ettiğini, ancak haciz memurları dün Kahta Belediyesinin kapısına dayanınca anlayabildim.
Saadet Partili Kahta Belediye Başkanı İbrahim Yusuf Turanlı, Twitter'da vaveyla koparıyordu.
AK Partili başkandan devraldığı borç yükü altında eziliyormuş belediye. Çevirmek için yeniden yapılandırma ve kaynak arayışları sonuçsuz kalmış. Kapılar yüzüne kapanmış. Son çare, belediye meclisinden karar çıkartarak araç gereçlerini 'kamu yararı' kapsamına aldırmayı, böylece hacizden koruyarak el konmasını önlemeyi denemiş. Bu kez de meclisteki AK Parti çoğunluğunu aşamamış, belediyenin ve Kahtalıların kamusal menfaati aleyhine oy kullanmışlar. Kendi meclisi belediyeye çelme takmış yani. Kararı çıkartamayınca da belediye araçlarını hacizden kaçırıp kurtaramamış.
En son, sesini iktidara duyurabileceği tek mecradan, sosyal medyadan feryat ediyordu Başkan: "Bana bedel ödetmek için Kahta'yı cezalandırmayın, borçları kolaylaştırın, gerekirse beni görevden alın..."
Parti değiştirmektense kayyuma bile razı hale gelmiş demek ki.
'Ayak diremese başına haciz memurları üşüşür müydü, transfer pazarlığına mı zorlanıyor, bir dayatmayla mı karşı karşıya, Turanlı'yı yokuşa sürerek işini zorlaştıran bir üst irade mi var' sorularının cevabı için bakınız: Karamollaoğlu'nun yukarıdaki ifşaatı!
Gökçek’ten ‘tokat gibi’ cevap
Daldı dalacak diye bekliyordum, daha fazla dayanamadı Melih Gökçek ve dün gözü karartıp Twitter’dan topa dehşet girdi.
‘Çift kale maç oynamaya müsait makam odası’ tartışmasını, bir soruyla başlatan Elif Çakır’a da, bitirim ergen ağzıyla söylersek ‘çok pis kapak olmuş’ (!)
Gökçek’in nükleer başlıklı füze niyetine attığı müthiş tivitini bire bir aktarıyorum:
“YAVAŞ’A BELEDİYE DE OTURDUĞU MAKAMI SORMUŞLAR; ‘fazla büyük DEĞİL Mİ?’.
CEVAP VERMİŞ; ‘Evet,
ben de rahatsızım,
küçülteceğiz’.
DOĞRU HERKES ÇAPINA VE VİZYONUNA GÖRE MAKAMDA OTURUR.
SENİN GİBİ KASABA BELEDİYE BAŞKANINA BU MAKAM ÇOK BÜYÜK.
ARKADA KÜÇÜK ODA VAR.
ORASI SANA YETER”
Nasıl ama! Dövmekten beter etmemiş mi?
Taşı gediğine koymamış, lafı cuk oturtmamış mı?
Gökçek gibi laf ebesiyle kimse baş edemez. Mahkeme, kadıya tapulu mülk değil tabii. Evladiyelik makam gitmiş ama maşallah kondisyonundan hiçbir şey kaybetmemiş. Formunun zirvesinde. Hans’ı, George’u sabah akşam tokatlamaktan, küffarı ha babam tepelemekten idmanlı bir kere.
Neye uğradığını anlamadan feleği şaşan Mansur Başkan, hadi kalksın bakalım şimdi altından, kalkabilirse. En az üç ay kendine gelemez.
Başkentinden kalkmış Ukrayna yolcu uçağını, algılamada yanılarak düşman füzesi sanıp yanlışlıkla vuran anlı şanlı Devrim Muhafızları Ordusu bile ABD’yi bu kadar madara etmedi.
Yok böyle keskin nişancı, tam isabetle 12’den çaktı yine Gökçek.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025