Akif BEKİ
Bilim ve Sanat Vakfı yönetimine üç kişilik kayyum heyeti atayan Vakıflar Genel Müdürlüğü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hiç dinlemiyor sanırım.
Konuşmalarını takip etseler, ne dediğini can kulağıyla dinleseler, bu talihsiz kararı daha talihsiz bir gerekçeyle savunmaya kalkmazlardı.
Şehir Üniversitesi el konarak Marmara Üniversitesi'ne devredilince, kurucusu olan vakfa geçici yönetim atamak da yasal zorunluluk haline gelmiş. Kanun öyle emrediyormuş. Bu işlemi yapmazlarsa suçlu duruma düşerlermiş, mecbur kalmışlar yani...
YÖK Kanunu'nun ek 11. Maddesi'ne darbe girişimi sonrası çalakalem yamanan düzenlemeye dayandırıyorlar.
YÖK ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün talebiyle yetkili mahkeme, ilgili vakfa kayyum atayıncaya dek idaresinin geçici devralınmasını buyuran fıkra.
FETÖ'yle çat kapı mücadele ihtiyaçlarından doğan, bu amaçla gerek duyulduğu açık, Anayasa ve vakıf kanunlarıyla çelişen bir palas pandıras oldu-bittiye getirme düzenlemesi bu.
Ve işe bakın ki, tek suçu Şehir Üniversitesi'ni kurmak olan BİSAV'a da uygulanıyor şimdi. "İvedilikle teslim aldık" açıklamasıyla üstüne tüy de dikerek!
Bu mazeretin arkasına saklananlar, Cumhurbaşkanı'nın koyduğu ölçüyü duymamış olmalı.
Vakfa el koymak, kanun metnine uygun olabilir ama hukuka uygun mu, vicdana sığar mı?
Erdoğan, Berfin Özek’in yüzüne asit atarak yaralayan saldırgana 13 buçuk yıl hapis cezasını yetersiz bulmuştu. Adresi yanlış ama tepkisi haklıydı.
Yargıya şöyle çıkışmıştı:
"Bir namussuz, bir alçak, meşru olmayan bir yaşamla maalesef bir kıza, onunla beraber yaşıyor neyse, asit veya kezzap yüzüne atıyor ve tabii bir göz gidiyor. Mahkemenin verdiği ceza ortalama 13 yıl.
Ben soruşturuyorum, bana verilen cevap şu; kanunun diyorlar en yüksek oranı bu. Ve bizim getirdiğimizi söylüyorlar.
Ben de diyorum ki, arkadaşlar siz niye kanun diyerek bize böyle bir cevap yolunu buluyorsunuz?
Ben kanundan bahsetmiyorum, ben haktan bahsediyorum, hukuktan, adaletten bahsediyorum.
Siz burada hakkı, hukuku, adaleti arayacaksınız.
Böyle bir olay kendi kızının başına gelmiş olsa orada bu olayı nasıl değerlendirirsin? Kanunlara mı bakacaksın? Yoksa böyle bir hak olur mu böyle bir adalet olur mu buna bakacaksın.
Buradan tüm yargı dünyasına sesleniyorum; bu kanunların sayfaları arasındaki maddelere değil vicdanınıza kulak verin. Her zaman söylüyorum, benim yolum kanun yolu değil hukuk yoludur."
Kendi vakfınız olsa el koyar mıydınız?
Evet, doğrudur; Cumhurbaşkanı'nın hakimlerden talebi bu haliyle sorunlu. Hukukun en temel ilkesine aykırı, kanunsuz suç ve ceza olmaz...
Yargı, kanunda yazanı yetersiz bulup kafasına göre hapis yatıramaz; 'bence bu alçağın hakkı şu kadardır, atın zindana' diye başka bir ceza veremez. Bakmadan karar verecekse kanunlar niye var?
Kitapta o suça karşılık gelen ceza yetersizce onu değiştirecek olan kanun uygulayıcısı değil, kanun koyucudur. Hakimin vicdani takdir ve şahsi iradesine havale edilemez.
Ve fakat Cumhurbaşkanı, yerden göğe haklı. Kanunda yazan, her zaman hakkı, hukuku, adaleti yansıtmayabiliyor.
Vakıflar Genel Müdürlüğüne, Sayın Cumhurbaşkanı'ndan ödünç aldığım sözlerle seslenebilirim bu durumda.
'Biz emir kuluyuz, kara kaplı kitapta böyle yazıyor' diyorlar.
Ben de diyorum ki, arkadaşlar siz niye kanun diyerek bize böyle bir cevap yolunu buluyorsunuz?
Ben kanundan bahsetmiyorum, ben haktan bahsediyorum, hukuktan, adaletten bahsediyorum.
Siz burada hakkı, hukuku, adaleti arayacaksınız.
BİSAV'ın kurucuları arasında Davutoğlu olmasa veya böyle bir olay kendi vakfınızın başına gelmiş olsa, orada bu olayı nasıl değerlendirirsin? Kanunlara mı bakacaksın? Yoksa böyle bir hak olur mu, böyle bir adalet olur mu, buna bakacaksın.
Buradan tüm yetkililer evrenine sesleniyorum; bu kanunların sayfaları arasındaki maddelere değil vicdanınıza kulak verin. Her zaman söylüyorum, benim yolum kanun yolu değil hukuk yoludur. Sizin yolunuz niye bu değil?
Yargı, kanun metni dışına çıkarak hüküm tesis edemez. Ama alt ve üst sınırlar arasında takdir yetkisi kullanabilir.
Sizin eliniz kolunuz da kanunlarla bağlı, amenna. Ama idari kararla kayyum atarken bile ceza mahkemeleri kadar inisiyatif kullanamıyor musunuz? Hakka, hukuka, vicdana, adalete de bakacak kadar esneme payınız, kımıldayacak yeriniz yok mu?
Neredeyse 40 yıldır bilim ve sanata hizmetten, insan yetiştirmekten başka faaliyeti olmayan BİSAV'ın suçu, kadın katillerinin cürmünden daha mı ağır ve kati ki...Hakimlerden beklenen metni aşarak yorumlama yetkisi, sizden beklenemiyor?
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025