Akif BEKİ
Madem rağbet var, edebiyat Nobel’ini alan Amerikalı şair Louise Glück dizeleriyle başlayalım. Witchgrass’tan:
“İkimiz de biliyoruz/eğer bir tanrıya tapıyorsan/ sadece bir düşmana ihtiyacın olur...”
Okuduğum şiirleri didaktik geldi bana, fazla düz ve yalınkat. Hatta kuru ve yavan.
Fakat Yasemin Çongar, Glück külliyatına hakim. Lise yıllarından beri tanırmış. Şairin doğrudanlığında sığlık değil, çok anlam katmanları saklandığını yazdı.
Okuduğum onun mu, Can Yücel’e ya da Borges’e mal edilen sahte şiirler gibi bir yaygın yanlışlık eseri olarak mı öyle biliniyor?
Daha bundan bile emin olamazken külliyatını hatmetmiş bir kalemle tartışacak değilim. Kaldırdığınızda, Glück dizelerinin dolaysız yüzeyinin altından gizli ve derin dehlizler çıktığını varsayıyorum.
Alıntıladığım dizelerde, bize ilk başta fark edemediğimiz ne söylemek istiyor olabilir öyleyse şair?
Herkes altını kendince doldurabilir, şiirin en güzel tarafı da bu. Hayalinizce zihninizde tamamlarsınız boşlukları.
Serbest çağrışımla ta Bizans’a götürdü bu dizeler mesela beni. İmparator 3. Leon’un, halkın ilgi ve sevgisini kutsal ikonalarla paylaşamadığı günlere.
Kendisi Tanrı’nın gözdesi ve yeryüzündeki biricik gölgesiyken nasıl olur da halkı, sıkıştığında kiliselere koşup ikonalardan yardım isterdi?
İsa, Meryem ve azizlerin resimlerine sığınmayı, onlardan medet ummayı putlaştırmak ve tapınmak saydı, putperestlik diye de yasakladı.
Tarihe, İkonoklazma hareketini başlatan ‘putkırıcı imparator’ olarak geçti.
10 Emir’den ikincisi olan Tanrı’ya şirk koşma yasağını çiğnedikleri için mi ikonofillere kızgın, ikonalara karşıydı?
Yok, yahut da güç kıskançlığından mı, iktidarına ölü ermişlerin ruhlarını ve kilise babalarını ortak etmek istemedi?
İmparatorun, ilk gerekçeyi bu ikincisini örtmek için kullandığı söylenir.
İktidar gibi aşk da kıskançtır, ortak kabul etmez. Sevilen, tam bir perestişle, taparcasına sevilmeyi arzular.
Muktedir halkının, maşuk sevgilinin gözünde aşağısına razı olmaz, yanlarına ve tahtlarına bir ikinciyi koydurmazlar.
Etten kemikten fani muktedirlerle maşuk kullar bile tam bağlılık bekliyor. Mabut, kendisinden başkasına sığınılmasına ve yardımının dilenmesine müsaade eder mi peki?
Rastlamışsınızdır, Menzil tarikatının şeyhinden ‘gavs hazretleri’ diye söz ediliyor.
Sözlüklerde karşılığı kabataslak şöyle: Evliyaların en üst rütbelisi kutup. Kendisine sığınılıp yardımı istendiği zaman ise gavs adını alır...
Kutbun gavs olarak anıldığı haller, ilahiyatçı Süleyman Uludağ’dan bir cümleyle de örneklendiriliyor:
“Sûfîler darda ve sıkışık durumda kaldıkları zaman ‘yetiş yâ gavs, medet yâ gavs, imdat yâ pir!’ diye feryat eder ve kutbun mânevî himâyesine ilticâ ederler...”
Halbuki İslam; Glück’ün bahsettiği tek tanrıcılığa dayanır, “Allah’ın birliği”ne imanı şart koşar.
Tevhit inancı; Allah’tan başka ilah tanımaz, başka yardımcılara başvurulmasına da izin vermez.
5 vakit namazda Fatiha suresi okunuyor. Her gün “Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz” ayetini tekrarlayan bir Müslüman, nasıl olur da ‘gavs’lardan yardım umabilir?
Ya da gavs hazretlerinin, eğer dilerse ahırındaki saman balyalarını aslında meleklere de taşıtabileceğine ama sırf sevabını onlar kazansın diye sufilere taşıttığına nasıl inanabilir?
O dizelerin bana ilham ettiği muamma işte bu. Çıkın bakalım içinden çıkabilirseniz!
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025