Akif BEKİ
Cumhurbaşkanlığının yazılı açıklamasındaki ifadelerle örtüşünce, Resmi Gazete'deki dil dikkatlerden kaçmış olabilir.
Sanki haberi veren gazeteler, açıklamaya istinaden öyle sunuyormuş, resmiyete o şekilde geçmemiş gibi. Bir yanılsamayla algıladı çoğu kimse.
Oysa ortada; ayrı başlık açmayı, başlı başına haber olmayı gerektirecek sertlikte, görülmemiş bir tavır var.
Berat Albayrak'ın ayrılışı, Resmi Gazete'ye de "Af talebi kabul edildi" diye geçirilmiş meğer.
Lütfi Elvan'ın Atama Kararı'nda yer alıyor.
"Berat Albayrak'tan boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığına Lütfi Elvan atanmıştır" denmemiş.
"Görevden affını isteyen ve görevden af talebi kabul edilen Berat Albayrak'tan boşalan..." şeklindeki kalıp ifade tercih edilmiş.
Kamuoyuna yapılan açıklamadaki vurgu, resmi atama kararında da aynen tekrarlanmış. Zihinlere çakılmak, kazınmak istercesine...
Merkezi sistemle yayın yapan medyada böyle yansıtılması anlaşılabilirdi. Kamuoyuna mesaj veriliyor neticede.
Fakat Resmi Gazete'ye de bu kalıpla taşınmasının, özel bir kastı ve anlamı olmalı.
Aynı mesajın, devlet bürokrasisine ve kayıtlarına da verilmek istendiğini gösteriyor.
Bir örnekle kıyaslarsak...
İçişleri Bakanı Soylu, reddedilen istifasında, milleti ve Cumhurbaşkanı'nı sıkıntıya sokan bir uygulamanın sorumluluğunu üstlenmişti.
Cumhurbaşkanı'nın, göreve layık görerek kendisine duyduğu güvene müteşekkirdi. Ve emanete kazara halel getirmiş görünmenin üzüntüsüyle 'bağışlanma' diliyordu.
Yani Soylu'nun istifası, güvene ihanet şüphesini bile kaldıramama gerekçesine dayanıyordu.
Soylu bu siyasi adap ve özeni sergilerken, aile bağına rağmen Albayrak'ın ihmal etmesinin doğurduğu bir sonuç galiba.
Albayrak'ın ayrılma açıklaması, göreve getirmesinden dolayı Cumhurbaşkanı'na bir minnet ve şükran duygusu içermiyordu.
Bilakis, "At izi it izine karıştı, Hak ile batılı ayırt etmek zorlaştı" gibi ağır bir suçlamayla görevi bırakıyordu. Rahatsızlığına yol açan sebepleri kamuoyuna şikayet mahiyetindeydi.
Cumhurbaşkanlığının "Af talebi kabul edildi" ısrarı, af gerektiren 'güvene ihanet' gibi bir durumu ima ediyor. Sanki o yüzden. Başka izah bulamadım.
Demek ki Biden kutlanabiliyormuş
AK Parti Sözcüsü Çelik, partisi değil Türkiye adına konuşmuştu. Biden’ı tebrik için sonuçların resmileşmesini beklediğimizi söylemişti.
Halbuki Albayrak’ın istifasıyla ilgili ne dediyse, aynısını bu sorulduğunda da tekrarlamalıydı.
Bir bakanın istifasının kabulü veya reddi nasıl parti yönetiminin değil Cumhurbaşkanlığının konusuysa...ABD’nin seçilmiş başkanına, Türkiye adına kutlama mesajı gönderip göndermemek de Cumhurbaşkanlığının kararıydı, partinin takdirinde değil.
Öyle de oldu.
Ertesi gün, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sıcak tebrik mesajı Biden’a ulaştı. Şahsıyla geçmişteki iyi ilişkilerinden ve geleceğe yönelik birlikte çalışma temennilerinden bahsediyordu mesaj.
Ne bekleniyordu ki?
AK Parti, seçim zaferlerinden sonra tebrikleri kabul için sonuçların kesinleşmesini mi bekledi hep?
Erdoğan kazandığında hemen tebrik eden yabancı başkanlar, başbakanlar niye resmileşmesini beklemedi?
AK Parti iktidarı, şimdiye dek hiçbir ülkedeki seçim başarısını kesinleşmeden önce kutlamadı mı?
Biden’ı tebrik hassasiyeti, Erdoğan karşıtı zevzekçe laflarından kaynaklansaydı, bu sıcaklıkta kutlanmazdı hem. Mesaj, daha soğuk ve mesafeli olurdu.
Belli ki Trump’ı kızdırmaktan çekinilmişti, zaten burnundan soluyordu.
O zaman yazmıştım. Biden’ın küstah sözleri, Washington Büyükelçiliğimizce kınanmadığı gibi, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun tepki tiviti bile Twitter hesaplarında paylaşılmamıştı.
Doğrusu da oydu, soğukkanlı diplomasinin değeri şimdi umarım daha iyi anlaşılmıştır.
O diplomatik akıl sayesinde, Trump’ı delirtmeden Biden’ı tebrik formülü bulunabildi işte.
Trump’a da Cumhurbaşkanı adına bir teşekkür mesajı yollandı. Resmi sonuçlar ne çıkarsa çıksın, ‘ortak çıkar ve değerlerimizi geliştiren samimi, kararlı vizyonu’ndan dolayı teşekkür edildi kendisine.
Kulağa pek samimi ve inandırıcı gelmese de yumuşatıcı bir mesaj.
Trump’ın, Biden’ı tebrik edenlere katılmamızı anlayışla karşılamasına yardımı dokunabilir belki.
En azından, Biden’ı Twitter’dan kutlayan büzüktaşı Netanyahu gibi terslenip bizi takipten çıkarmamasını sağlayacaktır.
Şakası yok, Trump 3 ay daha bütün ayarsızlığıyla başkan.
Diplomatik akla bırakıldığında doğrusu bulunuyor, esneme ve manevra payı işe yarıyormuş. Gördünüz mü!
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025