Akif BEKİ
Çok farfara bir yıl oldu. O kadar farfara, o kadar farfara ki sormayın. Ancak bu kadar olurdu.
Giderken bile yaygarası, kuru gürültüsü eksik değil. Tantanayla veda ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, korsan yılbaşı partileri ile ilgili aldıkları önlemi dün açıkladı.
Cuma çıkışıydı. Üsküdar'da gazetecilere, koronaya karşı pestil ve köme ikram etmesinden hemen önceydi.
Erdoğan, salgın tedbirleri kapsamında otellerde, villalarda yapılacak yılbaşı eğlencelerini takip için istihbaratı görevlendirdiklerini söyledi.
Yasadışı eğlence planınız, dikkat edin de telefon dinlemelerine, teknik takibe ya da komşu ihbarına takılmasın. Bir sır gibi saklamayanın çırasını yakacaklar.
Tespit edildiği anda, devletin istihbaratı yıldırım operasyonuyla gizli partinizi basacak. Devlet, milletin sağlığının tehlikeye atılmasına müsaade etmeyecek.
Muhalefet, çileden çıkmaya görsün... "Polis devleti mi olduk, emniyet artık yasak eğlence tertiplerini mi kovalayacak, devlet evlerin içinde olana ne karışır, tatlıyla çay dağıtıp miiting yaparken virüs tehlikesi yok da yılbaşı kutlarken mi var, amaç yaşam biçimine müdahale, istihbaratın başka işi mi yok" derse...
İşte, asıl o zaman seyreyleyin gümbürtüyü.
Bütün dini ve sınıfsal semboller canlanıp mevzilerini almış olur ki...Yeni yıla cillop gibi bir muhafazakar-laik, fakir-zengin, eğlenen-eğlenmeyen ve gavur adeti yılbaşını kutlayan-kutlamayan kutuplaşması ile girmeyi başarırız.
Belki de budur maksat, kim bilir!
2021, reform yılı olacaktı.
Ama AİHM kararının bağlayıcılığını, Anayasa emrine rağmen tanımadıktan sonra, bu hayal de suya düşmüştü.
İktidar, dünya aleme şunu gösterdi...
Kimin suçlu kimin suçsuz, kimin terörist kimin olmadığına bizde siyasi irade karar verir. Yargı da onay makamı gibi bunu doğrular.
Mahkemenin siyasi kararı tasdik etmediği durumlarda, yargı ve Anayasa ne derse desin, iktidarın dediği olur.
Gerisi hava cıva, bir hükmü ve geçerliliği yoktur, bizi ırgalamaz.
Demirtaş'ın hukuki değil siyasi nedenlerle tutuklandığı, bu tavırla aslında doğrulanmamış; AİHM kararı, böylece haklı çıkarılmamış sanki.
Yargımızın bağımsızlığı ve tarafsızlığı da kanıtlanmış, iktidarın demokrasi ve hukuk reformuna niyetinin ciddiyeti ispatlanmış oluyor.
Anlamayan kalmamıştır. Reform işi yatmış görünüyor. Hiç olmamış, zaten yokmuş gibi.
Onu unutun. 2021, ters reform yılı olacak, artık kesinleşti.
Ne zaman iktidardan reform lafını duysam, iki şey geliyor aklıma.
Bir; herkesi kör, alemi sersem mi sanıyorlar?
İki; Atilla İlhan'ın "Böyle bir sevmek" şiiri. Bilhassa da enayi gibi hissetmeye iyi gelen şu dizeleri:
"Hayır sanmayın ki beni unuttular/ hâlâ ara sıra mektupları gelir/ gerçek değildiler birer umuttular /eski bir şarkı belki bir şiir/ ne kadınlar sevdim zaten yoktular/ böyle bir sevmek görülmemiştir".
'Ne reformlar gördük, zaten yoktular' tesellisi veriyor bana.
Uyarlaması şöyle bir şey, dilinizi alıştırın diye:
"Hayır sanmayın ki bizi unuttular, hâlâ ara sıra mektupları gelir, gerçek değildiler birer umuttular, eski bir şarkı belki bir şiir, ne reformlar sevdik zaten yoktular, böyle bir reform görülmemiştir."
Çok farfara bir yıl oldu, dedim ya...İktidarın fanfar bandosu, ne teneke yaygaralar bastı. Kafa bırakmadılar millette.
Meşhur "Misket" türküsünü çağrıştırdı bakın bu da. Hani "Oy farfara farfara/ateş düştü şalvara" nakaratlı olan.
Şahsen, Müzeyyen'den dinlemeyi severim:
"Caminin müezzini yok/ah bu işin düzeni yok/çok memleketler gezdim/aman buradan güzeli yok/Oy farfara farfara/ateş düştü şalvara/ağzım dilim kurudu/kız yalvara yalvara..."
Bunun bir de naziresi var. Turgut Uyar'ın "Elli İki Hane" şiiri. Ateşi şalvara değil çarşılara düşürüyor. Şöyle:
"Ay durur menziliyle/herkese ak yüzüyle/sen aysan açık davran/ya ondan ya bizimle/Oy farfara farfara/ateş düşer çarşılara/öldüm yalvara yalvara..."
Bu da bestelendi, Mavi Tango adıyla. Leman Sam söylüyor, tercihinize kalmış.
O türkü ile bu şarkı arasında sizin tercih şansınız var. Ama çarşı pazarın yok. Reformu unutursanız, ateş şalvara değil çarşılara düşer.
Yeni yıl sürprizleri hazır yani. Siz siz olun, kapınızı her çalana açmayın. İstihbarat yakalar!
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025