Akif BEKİ
Başlayan her şeyin sonu var. Hiç bitmeyecek, sonsuza dek sürecek zannettiklerimiz, iyisi kötüsüyle gün gelip bitiyor.
2020 bitti mesela...
Göz açıp kapayıncaya kadar geçmedi ama gitti. Geriye kabusları kaldı. En azından biri, salgın kabusu da 2021'de hayatımızdan çekilecektir.
28 Şubat 1997 tarihli, "MGK kararı" kılıfına uydurulmuş askeri müdahale mesela...
İrtica ile mücadele adı altında yapılmıştı. Askerin vesayeti, güya laik Cumhuriyet rejimini ve Anayasal düzenini milli iradeden koruyacaktı.
Erbakan'ı başbakanlıktan düşürmek, Refah Partisi'ni iktidardan indirmek ve seçimle gelen hükümeti sandık dışı yollardan değiştirmekle sonuçlanmıştı. Postmodern darbeydi.
28 Şubat'ın ikinci yıldönümünde Ecevit başbakandı. O günlerde "28 Şubat bitti mi" sorusuna Ecevit, "28 Şubat defteri kapandı" diye cevap vermişti.
Buna alınan dönemin Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu Paşa ise ilk MGK toplantısında, o defteri tekrar açmıştı. "28 Şubat gerekirse bin yıl sürecek" demişti.
O tarihte aksini söylemek, 28 Şubat karanlığının bin yıl sürmeyeceğini düşünmek için ufukta görünür bir sebep, bir umut ışığı yoktu.
Ama 3 yıl bile sürmedi. 2002'de, AK Parti 'sandıkta deprem' denilen bir seçim zaferiyle iktidara geldi. Erbakan'ın talebeleri başbakan oldu.
Sonra FETÖ'nün yargı, polis ve ordudaki paralel rejimi kuruldu. Üç-beş yıla kalmadan oralardan sökülüp atılacağını kimse tahmin edemezdi. Onlar da ilanihaye gitmeyecek gibi pervasız güç kullandılar.
Ama uzun sürmedi, paldır küldür gittiler.
Değişim bazen ansızın çalar kapıyı, bazen hazırlıklı yakalar.
2021 de böyle sürpriz değişimlere gebe.
Fakat sihirli kürede ne görünüyor, ufukta erken seçim var mı derseniz...Siyasettir bu, vaktini söyleyemem.
Kavala ile Demirtaş bırakılacak mı? Sorarsanız, onun da zamanını faldan bakıp haber veremem.
Ama şunu söylersem kehanet olmaz. Vaat edilen reformlar, bu sene yapılacak. Müjdelendiği üzere 2021, demokratik hukuk reformları yılı olacak.
Türkiye'nin ve iktidarın önünde başka yol yok.
Bol reformlu, hukuk ve demokrasinin nimetlerine tıka basa doyacağımız bir yıl diliyorum.
İktidar yüksek faize mi güveniyor?
Yüksek faizle dışarıdan sıcak para girişi sağlandı. Reformsuz 5-10 milyar dolar geldi.
“İktidar buna güvenerek AİHM’e kafa tutuyor, çünkü artık para çekmek için yargı reformuna ihtiyacı kalmadı” deniyor.
Reformun amacı; kimin tutuklanacağı ve kimin suçlu olduğuna Türkiye’de bağımsız, tarafsız yargının karar verdiğini göstermekti. Siyasi iradenin değil.
Yoksa hukuk öngörülemediği için, kimse korkudan yatırıma gelmiyordu.
Üstelik bu gerçeği, bu yalınlıkta Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Adalet Bakanı Gül de söylemişti bize.
Öyleyse ne oldu da Cumhurbaşkanı, AİHM’in Demirtaş kararına uymamayı siyasi iradeye mal etti? Bu yetki muhalefette olsa Demirtaş’ı bırakacaklarını iddia etti.
Tutuklama, mahkemelerin yetkisinde değilmiş de siyasi kararmış, yabancı yatırımcıyı bunun aksine ikna etme ihtiyacı ortadan kalkmış gibi...
Bence Cumhurbaşkanı, ihtiyaç kalmadığını düşündüğü için reform vaadini boşa çıkaracak o lafları etmedi.
Çünkü yüksek faize gelen sıcak paranın güvenilecek tarafı yok, Erdoğan bunu bilecek konumda.
TL’yi cazip kılan yüksek faize rağmen bankalardaki döviz mevduatı dahi azalmadı, çözülmedi.
Kendi vatandaşımız bile güven ortamı oluştuğuna ikna olup dolarını bozdurmuyor, yerli ve milli paramıza dönmüyor.
Yabancı yatırımcı nasıl güvenecek de uzun vadeli para yatıracak!
Onun için iktidar, doların 30 kuruş gevşemesine güvenerek reformlardan vazgeçmez, geçemez.
Cumhurbaşkanı, bir mesaj daha veriyor. Bu reformları başkaları zorladığı, istediği için değil kendi insanımız layık olduğu için yapacakları mesajı.
Demek ki...Yüksek faizin ekonomiye zaman kazandırmasından yararlanarak AİHM’e ve hukuka uyma baskısına direniyor. Ama AB ve ABD ile pazarlıkta elini zayıf tutmamak için direniyormuş gibi görünmesini de istemiyor.
Haklı bence. Hangi iktidar, başkalarından taviz koparmak için kendi evladını rehin alan ebeveyn gibi görünmek ister ki?
Reform kapıda, sıkın dişinizi. Umut fakirin ekmeğidir, iyi seneler.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025