Akif BEKİ
Kabahatinden beter bir özür olduğunu şuradan anlayın...
Aranan Sedat Peker, bazı suç eylemleriyle ilgili itiraf ve ifşa iddialarında bulunuyor. Kendisi için ‘mafya’ diyen İçişleri Bakanı Soylu’ya bazı suçlamalar yöneltiyor.
Mesela “Madem mafyaydım, o zaman niye devlet büyükleri gibi bana polis koruması verdin” diye soruyor.
Yine...Polis baskınını kim haber verdi de yurt dışına çıkabildiğini hatırlatıyor. “Dönüş biletimdin, kendini de beni de yaktın” diyor.
Bakan’ın, konuşmaması için haber yolladığını öne sürüyor, araya aracılar girdiğini anlatıyor.
Başka çare kalmayınca Bakan, suçlamalardan aklanmak için savcılığa suç duyurunda bulunuyor. O saate dek bir savcının resen soruşturma başlatmaması da ayrı skandal ya...
Peker susmuyor, YouTube’dan demir leblebi gibi yenilmez yutulmaz ifşalarına devam ediyor.
Ortak dostları olarak Özışık’ın adını, taşıdığını iddia ettiği sevgi mesajlarını anıyor. Hadi Özışık şiddetle yalanlayınca Peker, aralarındaki görüşme kaydını yayınlıyor. Ve yıkıcı bir darbe indiriyor. “Yerle yeksan ederim” ihtarıyla.
“Bir tripod ve bir kameraya yenileceksiniz” sloganından da anlaşılacağı üzere, Peker ne yaptığını biliyor. Olası karşı hamlelere hazırlıklı.
Özışık, kaçarı kalmayınca Peker’in konuşması için değil konuşmaması için devreye girdiğini kabul ediyor. Ama kendi adına. Soylu adına değil.
Peker’i konuşturması gereken bir gazeteci, ifşalarının doğrusu yanlışıyla aydınlatılması için bastıracakken üstünü kapatmak için araya girmiş. Ve bunu doğrulamakta hiçbir sakınca görmüyor.
Kaydetmek üzere Peker’i konuşmaya ikna edecek gazeteci, Peker tarafından kaydedilerek konuşturuluyor. Kamuoyunu bilgilendirme görevini Peker’e devrediyor yani.
Hala varsa yoksa derdi, üstlendiği rolün Bakan’la ilişkilendirilmesini önlemek. Kendi adı, mesleki itibarı ayaklar altına alınmış, umursamıyor.
Bakan’dan habersiz, durumdan vazife çıkararak inisiyatif kullandığını açıklıyor.
“Peker’in yayınladığı videoların maksadını aşmaya başladığını düşündüğümden kendisini sakinleştirmeyi ve Türkiye’nin gündemini meşgul eden bu tatsız durumu nihayete erdirmesini sağlamaya çalıştım” diyerek tüm sorumluluğu üstüne alıyor.
Velinimetini kurtarmak için kendisini yakarken gazeteciliğini de feda etmesi takdire şayan değil mi (!)
Fakat Bakan Soylu, bu sadakati takdir yerine...Özışık kardeşleri, mafyayla danışıklı video çekip terörle mücadelesini gölgelemek için kendisine kumpas kurmakla suçladı.
Oysa müthiş bir kahramanlık hikayesi çıkar buradan. Şakşak bölüğü başlasın alkışlamaya.
İstanbul’un seçilmiş belediye başkanı İmamoğlu’nu bilgi-işlem servisine sokmamak için direnen memuru, devlet sırlarını düşmana vermeyerek vatan kurtardı diye kahramanlaştıran mide, bu kepazeliği haydi haydi kaldırır.
Mekanın bekçilerinin son rezaleti
Peker, fedai gazeteciliğini tanıyor. Karşısında Maça Beyi gibi kurulsa da bir fiskeyle dağılacağının farkında. Dolgu maketle oynar gibi oynuyor.
Fakat iktidarın, hizmet aldığı fedai gazeteciliğinden çıkaracağı başka sonuçlar da olmalı.
Arkada, Özışık biraderleri aşan çok boyutlu bir fenomen sırıtıyor.
Kerkenez gibi ganimete üşüşen türedilere alan açmanın, başarıda emeği geçip artık fazla olmaya başlayanların üstüne zıpçıktıları sürmenin sonu başka ne olabilirdi ki!
İktidar, vesayeti yenerken kendisini destekleyenlerin, üzerindeki söz hakkı ve sorgulamalarından kurtulmak istedi. Birlikte yola çıktıklarını, yolda bulup devşirdiklerine tasfiye ettirdi. Bunu da kaba yöntemlerle, kurdu kuzuya boğdurarak, ceremesini çekenleri parsayı toplattıklarına yedirerek, orucu tutanları bayramını kutlattıklarına harcatarak yaptı.
AK Parti’nin kuruluş ideallerini, antidemokratik baskı ve ayrımcılıkları bitirme iddiasını paylaşan...Yoksullukla, yolsuzlukla ve yasaklarla mücadele vaatlerini savunan...İnandığı için destekleyen...Demokratikleşme hedeflerinden, hak ve özgürlük reformlarından uzaklaşıyor diye uyaran...Ve bu yüzden yolları ayrılanların itibarına saldırma ihalesine koşanlardan ne bekleniyordu!
İktidarın nimetlerinden yararlanmaya gelenlere, ödülü kapmanın yolu gösterildi: Mekanın hazırlanmasında pay sahibi olup şartlı destek verenleri, kayıtsız şartsız bir bağlılıkla kovup kapı önüne yatmak ve mekanın bekçiliğine soyunmak.
Tereciye tere satar gibi AK Particilik, Erdoğancılık, yerlicilik ve millicilik tafrası satan nevzuhur tipler, mikroskobik küçüklükte tetikçiler ve zırvacı kara propaganda timleri böyle böyle rol kaptı. Deli saçması yaygaralar bastıkça daha çok mükafaata kondular. El üstünde tutuldukça çoğaldılar.
Zaten istenen de iktidarı paralı muhafızlara korutmaktı. Profili dönüştürerek kadroları taşeronlaştırma projesinin başarısı ortada.
Esip gürleyerek, tehdit ve hakaretler savurarak, gerçeği perdeleyerek, uçuk kaçık yaveler yumurtlayarak, güya hain, düşman ve küffar tepeleyerek, dümenden şeytan taşlayarak, karalama ve yargısız infazda yarışarak taşeronluğun hakkını verdiler.
Olacağı buydu. Tasarlayanlar, eserleriyle ne kadar övünse az.
Onlar erdi muradına, iktidar çıksın kerevetine.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
30.04.2025
25.04.2025
22.04.2025
8.04.2025