Ayhan BİLGEN
Herkesin kitaba inanmak gibi bir zorunluluğu olamaz elbette. Ama kendini “müslüman” olarak tanımlayan herkesin kitaba uygun davranma, kitabın koyduğu sınırlara uygun konuşma gibi bir sorumluluğu olduğu da unutulmamalıdır.
Ben “ahlak” kelimesinin her türlü sıfattan bağımsız olarak da büyük bir anlam ifade ettiğine inananlardanım. “ Ahlak” kelimesinin bütün soyutluğuna rağmen hiç de muğlak olmayan, gayet net asgari sınırlara sahip olduğunu düşünüyorum.
İnsan olmadan “Müslüman” yada başka bir inanç sahibi olunamayacağı genellemesinden hareketle , ahlak olmadan hiçbir toplumsal kural geliştirilemeyeceği iddiası bazılarına abartılı gelebilir. Ahlak zabıtalığı hatta ahlak istismarının cirit attığı bir ortamda bu kaygının gittikçe yaygınlaşması hiç de anlaşılmaz bir durum değildir.
Hukuk, bir yönü ile müeyyideye kavuşmuş ahlak kurallarından oluşmakta ise bu hukukun sınırlarını zorlamamak siyasetçinin özen göstermesi gereken bir konudur. İktidar ve gücü elinde tutmanın tanıdığı haklar dahil hiçbir gerekçe bu hukuku hafife almayı, yok saymayı meşrulaştıramaz.
Ahlaklı olmayı bireysel dindarlığa indirgeyen “kaba softa ham yobaz” algı, kitapsız muhafazakarlığın Türkiye versiyonudur.
Başkasının inanç ve değerlerini aşağılama hakkını kendinde görebilen bir ahlakın, kitabı yada İslam’ı kendine dayanak yaparak gücüne güç katması, bir süre sonra İslam ve kitap karşıtlığını da kaçınılmaz olarak beraberinde getirecektir.
Başbakan Erdoğan’ın “Zerdüştlük” yada “Ezidilik” hatta “Alevilik” algısı da böyle bir kitapsız muhafazakarlık algısının yansımasıdır. İş lafa geldiğinde dinsel milliyetçiliğe, etnik milliyetçiliğe karşı çıkıp birilerinin “cibilliyetini”, “inancını” polemik konusu yapma hakkını kendinde görmenin tek izahı olabilir.
Etnik milliyetçilik Kürtler tarafından yapılınca kötü, başkaları tarafından yapılınca doğal, dinsel milliyetçilik başkaları tarafından yapılınca kabul edilemez ama Sünnilik algısı referans alınarak yapıldığında meşru görülebiliyorsa ortada bir “kitap” sorunu var demektir.
Ya bu “çifte standartçı ahlak” anlayışına sahip olanların kitabı okumasında bir sorun vardır yada kendilerinin bağlı olduğunu iddia ettikleri kitapta.
Milli Gazete’nin logosuna yazarak sloganlaştırdığı, Merhum Erbakan’ın da neredeyse her mitingde siyasi hasımlarını eleştirmek için kullandığı “Hak geldi batıl zail oldu” ayeti, sakat kitap okuma alışkanlığının tipik bir örneğidir. Sadece kendini doğru yolda görüp başkalarını sapık yada batıl inanç sahibi görme hastalığı, Türkiye muhafazakarlığının “ifade özgürlüğü” anlayışının sınırlarını da belirlemektedir.
Geleneksel olarak camilerde her yatsı namazından sonra okunan ve halk arasında “amenerresulu” diye ifade edilen Kuran’ın en uzun suresi Bakara’nın son ayetleri “ önceden indirilenlere inanmayı” , mümin yani gerçek bir inanmış kişi olmanın şartı olarak sayar.
Bakara, içindeki putu öldüremeyenlerin buzağı “kurban” ederek eğitilmeye çalışılmasına örnek olarak hikayeleştirilmiş bir tarih dersidir. Bunu içine sindiremeyen, dosdoğru anlamak ve kabullenmek istemeyen, gereğini yapmamak için mazeret üreten kavimlerin sonunun “helak” olduğunu Kurban bayramı vesilesi ile hatırlatmak istedim.
Başbakan sadece ulusal üstü hukuk ve evrensel insan hakları değerleri açısından değil, inandığını iddia ettiği kitap ve teslim olması gereken ahlak kuralları açısından da “nefret” söyleminde ısrar ediyor ve insanlık vicdanında “nefret suçu” işliyor.
Benim “demokrasi” algım “içimizdeki beyinsizler yüzünden” helak olmaya rıza göstermeyi kapsamıyor. Yazılarım üzerinden polemik yürütmeyi sevenlere peşinen ifade edeyim.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015