Ayhan BİLGEN
Kuvvetler ayrılığı kurban olsun sana
22.12.2012
2650
Kuvvetler ayrılığı diye tarif edilebilecek bir sistem Türkiye’de var mı ? Varsa hangi ölçüde işlevsel ve nerelerde kendini hissettiriyor ? 1920’den cumhuriyetin ilan edildiği 1923 tarihine kadar meclis içi tartışmalara baktığınızda resmen partiler olmasa da yasama-yürütme ayrılığından söz edebiliriz. Zaten bu nedenle daha çok meclis hükümeti modeline benzediği iddia edilir. Çok partili dönemden itibaren sorguladığınızda ise bugün dahil meclisin yürütme organı karşısında ciddi bir anlamı olmadığını kolayca söyleyebiliriz. Özellikle seçim ve siyasi partiler düzeni bunun en önemli nedenlerindendir.
Yargı ile yürütme ilişkisine gelince, adları değişse de neredeyse tüm tarih özel yetkili olağan üstü mahkemeler tarafından şekillendirilmiştir.
Zaman zaman siyasi iktidar ile askeri bürokrasi yada yargı arasında yaşanan kavgalar elbette göz ardı edilmemelidir. Zaten Başbakan Erdoğan’ın şikayetçi olduğu “kuvvetler ayrılığı” konusu da buradan kaynaklanmaktadır.
Başbakan Erdoğan aslında öylesine güçlü bir iktidar kurdu ki, muhtemel muhalefet alt yapısını da ancak kendisi şekillendirebiliyor. Kendi sözleri ile gündemi belirliyor. Beklenti yada korkuları yönetiyor.
Ona öğretilen tarihte, yargı mensuplarının padişahlara, sultanlara rağmen hüküm verme cesaretine dair örneklerin fazla bir anlamı yoktur. Osmanlı yada Selçuklu mirasının yüklediği misyonu “güçlü lider” ekseninden okurken, kurumları da O’nu anlayıp ayak uydurabildikleri ölçüde işe yarar görüyor.
Türkiye muhafazakarlarının tarih okumalarında en sorunlu noktalardan birisi “fetret dönemi” üzerine yoğunlaşmamalarıdır. Aslında hem düşünsel hem toplumsal dinamizm açısından en hareketli dönemleri “fetret” diyerek geçiştirmek, arızi, istisnai bir durum olarak tarif edip, işin içinden çıkmak kolaylarına gelmiştir.
Dünü okuyamadığı gibi bugünü de anlamak istemiyorlar. En azından “batılı devletlerin” propagandasından da kaynaklansa, Ortadoğu halklarının Osmanlı algısının Ankara’dan sanıldığı gibi hayranlık ve özlemden ibaret olmadığının bile farkında değiller.
Kuvvetler ayrılığı, insanlık mücadelesinin önemli kazanımlarından birisidir ve uğrunda ödenilen bedel son derece yüksektir. Bunu önemseyip önemsememek elbette her siyasetçinin kendi tercihidir.
Başbakan Erdoğan’ın ülke için yaptığı iyilikler ve ileri demokrasi hamlelerine minnet borcumuzun, “kuvvetler ayrılığı kurban olsun sana”, “ne önemi var, nasıl arzu ediyorsan öyle yönet”, “hangi siyasal sistemi daha faydalı görüyorsan onunla hükmet” sözlerinden başka bir şey duyulmasını imkansızlaştırdığı bir ortamda yaşıyoruz.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015