Ayhan BİLGEN
Silah bırakma kavramı sadece ateşli silahların terk edilmesi ile ilgili değil, belki daha çok politik araç haline gelen geniş anlamdaki silahların terk edilmesi ekseninde tartışılmalıdır. Bu bağlamda ele aldığınızda Türkiye’nin güvenliği için kullanıla gelen silahları bırakıp bırakamayacağı son derece önemlidir.
Bu konuyu magazinleştirip, ordunun feshedilmesi, silahlı kuvvetlerin silahsızlandırılması gibi tartışmalar yapmaya kalmak işi sulandırmaktır.
Türkiye’nin gerek iç güvenlik gerekse dış güvenlik gündemi ile ilgili yeni bir sorgulama süreci yaşaması gerekiyor. Sürdürülen eski alışkanlıklar, hala tümüyle ajandadan silinmeyen politik yaklaşımlar, terk edilmesi çok daha zor “silahlar” durumundadır.
Bölge ülkeleri ile ilişkilerde adeta “silah” gibi görülen etnik ve dinsel partnerler artık değil Türkiye’nin barışçı pozisyon kazanmasını kolaylaştırmak, partnerlerin geleceğini bile tehdit eder niteliktedir.
Aynı durum “iç düşman” algısına kodlu mücadele için de geçerlidir. Toplumun bir kesimini başka bir kesimine karşı kullanmaya kalkmanın adeta onları “silah” gibi görmenin ortaya çıkarttığı sorunlar, yeni açılımlar yapmayı imkansızlaştırmaktadır.
Türkiye bu nedenleri dikkate alarak eski silahları kullanmaktan kesin bir kararlılık içinde vazgeçmezse Kürt sorununda diyalog yolu ile çözüm mümkün olmayacaktır. Hem görüşürüm ama bir yandan da eski silahları kullanmakla tehdit ederim anlayışı, güven ortamının oluşmasını imkansızlaştıracaktır.
Türkiye her an bu silahları kullanma eğilimi içinde siyaset yapmakta ısrar edecektir. Bazen dilin bu yönde şekillenmesi pratikte bu yönde politikalar geliştirilmesinden daha tehlikeli olur. Sadece söyleme dayalı siyaseti önemseyen ve söylem üzerinden algı inşasını yaygın bir siyaset yapma yöntemi olarak tercih eden Türkiye, son derece önemli bir kavşaktadır. Söylemin milliyetçi Türk kamuoyuna göre şekillendirilip uygulamanın farklı seyretmesi sağlıklı bir çözüm yolu değildir. Söylem ile uygulama arasındaki tutarlılık hem Türk hem Kürt kamuoyu açısından belirleyici olacaktır.
Kürtleri,baskı, korkutma üzerinden tehdit edip uzlaşmayı kolaylaştırma niyeti ile bile olsa bu yöntemin ters tepme potansiyeli son derece yüksektir.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Bilgen ve Özanli, “aldığımız mazbatalar Kars halkınındır”
17.06.2015 - DURUM CİDDİ FARKINDAMIYIZ ?
7.04.2015 - MUHALEFETİN GÜCÜ VE FARKINDALIK
5.04.2015 - KUTLU DOĞUM VE BİRLİKTE YENİ YAŞAM
31.03.2015 - KATIRLAR DA AĞLAR
29.03.2015 - ERDOĞAN VE SEÇİM SAVAŞI
24.03.2015 - HALİFE EFENDİMİZ ALDATILMIŞ HÜKÜMSÜZDÜR
22.03.2015 - SİLAH BIRAKTIRMA LAFLA OLUR MU ?
16.03.2015 - BEN ADAY OLMAZSAM KİM OLMALI ?
15.03.2015 - SON PİŞMANLIK FAYDA VERMEZ
8.03.2015
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
gürbüz özaltınlı
yazının içeriğine katılıyorum. ancak eleştiri konusu yaptığı düşüncelerin liberallere mal edilmesini hiç anlayamadım. kurtuluş tayiz çok açık göndermlerle cengiz çandarı kastederken neden adını açıkça anmaktan kaçınmaktadır bilemiyorum. olabilir, doğrudan isim vermek istemeyebilir, fakat isim vermekten kaçınmanın bir yöntemi olarak "liberaller" kavramını adres olarak kullanmasını haksız bulduğumu söylemeliyim. yazı doğru, hedef gösterilen kimlik yanlış... haksız bir genelleme...gürbüz özaltınlı