Ayhan BİLGEN
Başbakan Erdoğan’ın ekonomi dışındaki her gerilimli gündemden siyaseten karlı çıkma pozisyonuna diyecek sözüm yok doğrusu. İşin bu boyutu siyasal özne ve alternatif tartışmasına gider. Siyasal gündemi ve kamplaşmayı istediği gibi kurgulama imkanı ayrıca tartışılmaya değer bir durumdur.
Ali’yi sevmek üzerine kurulu dört dörtlük Alevilik iddiasının bir tarafı ‘memlekete komünizm gelecekse onu da biz getiririz’ noktasına gelip dayansa da biz şimdilik işin o tarafını bir kenara bırakalım.
Türk sağı, tam da güçlü bir tarih söylemi sergileme tercihine rağmen aynı oranda sorunlu bir tarih hafızasına sahiptir. Osmanlıdan devralınan Sünni algının beslendiği dört halife dönemi okuması da bunun tipik yansımalarından birisidir.
Bir çok Sünni kaynakta kayıt altına alınmış olmasına rağmen Peygamberin vefatından hemen sonra başlayan siyasi tartışmalara kulak tıkamayı tercih eden Türkiye muhafazakarları, kritik kırılmalar doğuracak gerçeklerle yüzleşmekten de böylece uzak durmuştur.
On dört asır öncesinin haksızlıklarını bugün çözmeye çalışmak elbette anlamlı değildir.Ama üstünü örtmeye çalıştığınız ayrışmalarda yanlış yerde pozisyon almanın sadece tarihsel değil bugün için de ifade ettiği bir anlam vardır.
Hz.Ali rakipleri hatta hasımları tarafından bile ahlakı, bilgisi, cesareti taktir edilen bir isim olmuştur. Asıl ele alınması gereken nokta ise O’nun siyasal duruşudur. Bu kısa yazı ne Ali’nin siyasal görüşlerini ne de siyasal tutumlarını, önceliklerini sıralamaya yetmez. İsteyen herkes bu konuda güvenilir gördüğü kaynaklar üzerinden kimi ipuçlarına ulaşabilir.
Başbakan Erdoğan’ın Ali’yi sevmek üzerine oturttuğu Alevilik tanımlaması tam bir siyaset eşraflığıdır. Hz.İsa’yı sevince Hristiyan yada Hz.Musa’yı sevince Musevi olunmadığı gibi Hz.Muhammed’i sevince Müslüman, Hz.Ali’yi sevdiğinizde peşinen Alevi olamazsınız.
Elbette Alevilik kimsenin tekelinde olmadığı gibi, kimse Alevi olmak zorunda da değildir. Aslında yapılmak istenen de Alevilerle empati yapmak falan değil tam da tanıyor, kabulleniyor gözükerek hiçleştirmek, aynılaştırmak, anlamsızlaştırmaktır.
‘Siz ne kadar Türk’seniz biz de o kadar Kürd’üz’ retoriğine benzer bir kurgulama bu sefer Alevilik-Sünnilik denklemi üzerinden sergilenmektedir.
Kişileri yüceltme üzerine kurulu her türlü siyaset anlayışı sorunludur. Anlayışları, yaklaşımları tartışırken elbette kişilerin hakkını teslim eden bir yerde durmayı bilmek gerekir.
İnsan olmayı, vicdan sahibi olmayı her türlü kimliğin üzerinde görmedikçe kimlik siyasetinin insanlığın yükselişine bir katkısı olmayacaktır. Temel ve ortak insani değerlerde asgari standartları bile elinizin tersi ile itip bir kimliği, inancı yada kişileri bayraklaştırarak varabileceğiniz yer, ancak bu semboller üzerinde yürütülecek faturası ağır kavgalar olabilir.
Ne Ortadoğu’nun gelip dayandığı Şii,Sünni,Selefi gerilimini, ne Türkiye içinde adım adım alt yapısı hazırlanan Alevi-Dindar kavgasını, bu içi boş ve hamaset yüklü söylemlerle aşamazsınız vesselam.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015