Ayhan BİLGEN
Büyük emek sarf edilerek ortaya çıkmış 48 anayasa maddesinden söz ediyorsak siyaseten çarpılmamak için saygılı olmalıyız. Bir eserin ortaya çıkmasında sarf edilen emeğe duyulması gereken saygı eserin kendisini yeterli görmeyi gerektirmez.
Çok açık olan bir şey varsa ortaya çıkan 48 madde bize yeni anayasanın nasıl yapılamayacağını göstermesi açısından son derece anlamlı ve öğreticidir. Anayasa meclisi önerisine peşinen kulak tıkayıp bu meclis her şeyi yapmaya muktedirdir demagojisine sığınanlar hatta yazılı anayasası olmayan İngiliz Parlamentosunun kadını erkek yapmak dışında her şeye yapmaya muktedir olduğundan dem vuranlar şimdi başka telden çalmayı tercih ediyorlar.
Komisyonun kendi ilan ettiği çalışma takvimine göre bu 48 maddenin son halinin verilmesi için kamuoyuna açıklanması ve tartışmalardan sonra meclis içindeki oylama sürecinin başlatılması gerekir. Meclis kapanırken yangından mal kaçırır gibi 48 maddeyi oylayalım meydan okuması, iddia edildiği gibi sivillerin anayasa yapma özgüvenini güçlendirmez aksine siyasetin beceriksizliğini, şova dönüşme potansiyeli görünür kılar.
İçerisinde ne devlet yapısına dair bir kritik düzenleme ne toplumsal taleplere değen bir yenilik bulunmayan bu 48 maddeyi meclisten geçirerek yeni anayasa yapmaya çalışmak, çıplak adama giyinmesi için kravat vermek gibi bir iştir. Evet ortada giyilecek başka şeyler varsa gömlekten değil de çoraptan başlamak bir tercih olabilir yada yöntem meselesi olarak ele alınabilir ama başka bir şey yokken şimdilik kravatı tak ve dolaş sonra diğerlerini de hallederiz demek dalga geçmektir.
Kürt sorununun çözümüne yönelik anadil, vatandaşlık, yerel yönetimler gibi düzenlemeleri meclis aritmetiği dolayısı ile çözemiyor olabilirsiniz ama mevcut meclis tablosu ile çözebileceğiniz sorunları çözmeyip, bu maddeler geçerse tutuklu vekiller sorunu çözülecek demekse, muhalefetin onuru ile oynamak, itibarsızlaştırmaktır.
Bu vakitten sonra önümüzdeki dönemin en kritik yasal düzenleme konusu çok açık biçimde seçim mevzuatıdır. Türkiye siyasetinde iktidarların kendi hesaplarına ve partisel çıkarlarına göre seçim yasaları ile oynama alışkanlığının sembol ismi Turgut Özal’dır. Buna rağmen ne iktidarının ömrünü uzatabilmiş ne de cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduktan sonra siyaseti dizayn amacını uygulayabilmiştir.
Bugünkü iktidarın en temel yönetim karakteri ise haklı taleplerin doğru kavramların içini boşaltarak siyasal helmeler geliştirmektir. Dar bölge esaslı seçim sistemi siyasete katılım ve siyasetin seçmen tarafından denetlenmesi açısından son derece önemli bir tercihtir. Ancak bu tercihin tam tersi bir işlev görüp muhalefeti etkisizleştirme, temsil adaletini daha da zayıflatma ihtimali kimi tedbirler alınmadığında son derece yüksektir.
Dar bölge diyordunuz alın size dar bölge demek için uzun süredir devam eden bir hazırlık çalışmasını biliyorum. Önümüzdeki dönemin sandalye dağılımını şimdiden planlayıp, sonrada sandığın demokrasi için ne kadar önemli olduğuna inanmamızı isteyenler iyi yolda gitmiyorlar.
Bu anlayışla , ya bu 48 maddenin oylanmasına destek verirsiniz yada sizi yeni anayasayı engellemekle suçla
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015