Ayhan BİLGEN
Çok değil yüz yıl önce Anadolu’da ağır bir bedel ödendi. Birinci paylaşım savaşından Anadolu halklarının payına düşen son derece ağır koşullarda varlık yokluk mücadelesi vermekti. Tabi bir çok savaşta olduğu gibi bir yanda canları ile bu tarihi yazanlar olduğu gibi öbür yanda bunun edebiyatını yapıp rantını yemeye çalışanlar vardı.
Başbakan’ın son günlerde yaşanan kavga için, “istiklal savaşı” benzetmesi yapması bana bu yaman çelişkiyi hatırlattı. “Din adına çeteleşme” iddiası ile muhatabı tanımlarken, milliyetçi duyguları harekete geçirerek savunma yapma ihtiyacı duyması ise ilginç bir durum. Karşısındaki aktöre karşı din kozunu kullanması ne kadar imkansızsa, “ bağımsızlıkçı” retorikle galebe çalması da o kadar zor gözüküyor.
Bir kavgada muhataplarınızın haksızlığı sizin haklı olduğunuzu göstermeye yetmez. Hele tüm muhatapları indirgemeci tarzda bir torbaya doldurarak değerlendirme yapma yoluna yönelmişseniz,haklı olduğunuz noktalarda bile ikna edici olmanız güçleşir.
Türkiye siyaseti üzerinde vesayet kurma girişimleri hem iç hem dış aktörlerce yürütüle gelmiştir. Ancak bu vesayet girişimlerine karşı durabilmenin yolu yolsuzluklara batmış bir siyasi iradeyi savunmayı, “istiklal savaşı” benzetmesi ile kutsamak olamaz.
Rantın, haksız kazancın,kamu malının peşkeş çekilmesinin kendisi aslında çeteleşmeye zemin oluşturur.Bu durumda iyi ihtimalle çeteler arası kavgadan söz etmek gerekir. Sanki hukukun üstünlüğü,açık yönetim gibi değerlere son derece sadık bir siyasal iktidar var da birileri onu engellemeye çalışıyor havasında söylemlere sığınmak anlamsız bir inattan öteye geçemez. Nihayet engellenen her soruşturma, toplum hafızasında yeni şüphelerin gelişmesi ve yayılmasına ortam hazırlayacaktır.
İktidar savaşında her türlü tarihi, inançsal değer araçsallaştırılır.Bizdeki de bundan farksız değildir. İtaat etmeyeni hain ilan ederek işin içinden çıkma eğilimi böyle dönemlerin karakteristik özelliğidir.Öyle de oluyor.
Vefa sadece İstanbul’da bir semtin adı haline gelmişse bundan şikayetçi olmak yerine, neden ve nasıl bu noktaya geldik sorusunu kendimize sormamız gerekir. Korkuya ve çıkar paylaşımına dayalı güç inşasının kaçınılmaz sonu ile yüzleşiyoruz.
Halk bu savaşın sadece nesnesi konumuna çekilmek istenmektedir. Seçimde oy vererek iktidarı desteklemenin ötesinde rol biçme cesareti sergilense ve aktif,politik, örgütlü seçmenden korkmadan hareket edilse idi, ne yolsuzluklar bu noktaya ulaşırdı ne vesayet ortamı kurulabilirdi.
Sorunu siyasal zeminde çözebilmek için artık önümüzde tartışacağımız birkaç ihtimal var. Birinci raundu 30 Mart’ta görüp kavganın devamına dair planlamaları bu doğrultuda yapmak yada yerel seçimleri top yekin savaşa çevirip “ye herro ya merro” demek.
Galiba testilerin çarpışmasından yara almadan çıkma imkanı kalmadı.
Kim bilir belki ikinci yılı geride kalmasına rağmen faillerinden hesap sorulamayan Roboski katliamının mağdurlarının ahı tutmuştur.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015