Ayhan BİLGEN
HDP tartışmalarında takıntılarımızdan kaynaklı olarak, “neden olmaz” üzerine gerekçe sıralamaya vakit ayırdığımız kadar, “nasıl olur” sorusunun cevabını arayan çaba içine girseydik bugün başka bir noktadan tartışma yürütüyor olurduk.
Bir şeyin olmazına dair tespitleri ifade etmek için zeki olmak yeter ama oluruna dair gerçekçi ipuçları yakalamak için zeki olmak yetmez aynı zamanda politik ahlak sahibi olmak gerekir. Daha çatı partisi arayışı ile toplantılar yapılırken bu çabayı anlamsız bulup gayrı resmi ortamlarda “boş iş, bir şey çıkmaz” diyenler haklı çıktılar. Dahası gerçekten inanmadığımız için yeterince katkı yapmayarak bizi haklı çıkaracak tabloyu yine kendi ellerimizle hazırladık.
Siyaset, riski göze almak ve onu doğru bir hedefe evrilecek biçimde yönetmeyi becerebilmektir. Ne uzayan ne kısalan oy potansiyeli ile Kürt sorununun çözümünde iktidarlar üzerinde baskı kurulamaz. Dahası Türkiye toplumunun demokratik potansiyeli ile buluşulup kalıcı bir güven ortamı geliştirilmeden, Kürt sorununun çözümünde hiçbir iktidar ciddi bir adım atmayı göze almayacaktır. Kürt sorununun çözümünde herkesin önünde iki seçenek bulunmaktadır. Ya ülke genelinde demokratikleşme olmadan hatta aksine gün geçtikçe otoriterleşirken bir yandan da Kürtlere taviz(!) veriliyor izlenimi verilerek başka gerilim ve kırılmaları tetiklemek. Ya da konuyu hak temelli ele alarak sadece ülke içinde değil tüm Ortadoğu’da barış ve adalet eksenli bir demokratik çözüm sürecini siyaseten inşa etmek. Kürtler için birincisi kolay gibi gözükmekle birlikte hem son derece tehlikeli hem de gerçekçilikten uzaktır. O halde işin sürüncemeye bırakılması dışında geriye tek seçenek kalmaktadır. Zayıf da olsa Türkiye siyasetinde söz sahibi olmak isteyen muhalefet dinamikleri ile birlikte yürümek. Bu sadece HDP bileşenlerinden ibaret değildir elbette. Yol arkadaşlarınızı tedirgin etmeden ve yeni güven bunalımlarına fırsat vermeden genişlemenin yolunu bulmak pek ala mümkündür. HDP’de buluşma konusu üç boyutu ile ele alınmalıdır. Birincisi, sola yada Türk kamuoyuna haklı nedenlerle de olsa güveni kalmayan Kürt siyasetçilerinin ikna edilip içten katılımının sağlanması. İkincisi geçmişten beri biriktirdiği potansiyeli hayatın farklı mücadele zeminlerinde son derece etkin olan bileşenlerin sadece resmi aktörleri ile değil buzdağının su altında kalan kısmı ile de HDP’de birlikte çalışabilmek. Odalarda, sendikalarda, Alevi örgütlenmesinde hatta sosyal demokrat siyaset içerisinde nitelikli rol üstlenmiş sol siyaset aktörlerinin kendilerine yer bulabilecekleri bir parti çalışma ortamını oluşturmak.
Üçüncüsü ise geçmişte bir siyasal aidiyeti olsun olmasın ülkenin gidişatından kaygılı ve müdahil olmak isteyen bireylerin yer alabileceği bir platforma HDP’yi dönüştürebilmek. Türkiye sivil toplumunda son derece dinamik bir gençlik potansiyelinin olduğunu görmeliyiz. Çevre hareketinden, demokratikleşme programlarına, kadın çalışmalarından, inanç özgürlüğü alanındaki etkinliklere kadar oldukça geniş bir yelpazede yer alan sol liberal hatta İslami hassasiyet taşıyan çevreler biz farkında olmasak da HDP’yi çok yakından izlemekte dahası kendi çevrelerinde birer militan gibi çalışmakta, savunmaktadırlar. Bu sacayağının üç boyutunu da dikkate almadan açılmak, genişlemek, büyümek mümkün olmayacaktır.
Türkiye cumhurbaşkanlığına kilitlenmişken önümüzdeki genel seçimler için şimdiden kolları sıvamak, gereken özveri ve cesaretle yeniden yapılanmaya gitmeyi göze almak gerekiyor. HDP ilçe ve il kongrelerini sadece masa başında konum paylaşılarak boşa çıkarmak yerine, HDK meclislerini yeni takviyelerle işlevselleştirmek ve yerel komisyonlarını çalışır hale getirip kongreleri bu sürecin tamamlayıcısı haline getirmek pekala gerçekleştirilebilir bir hedeftir. Yerel seçimler vesilesi ile kadrolarınızın tanışmasını sağlamış, kitlenizde heyecan uyandırmış ve yeni isimlerle buluşma fırsatı yakalamışsanız sağladığınız oy artışından bağımsız olarak başarının koşullarını yakalamışsınız demektir. Şimdi yapılması gereken, tartışmayı başa sarıp harcanan emeği boşa çıkarmak değil, mütevazi de olsa alınan mesafeyi daha iyi değerlendirerek daha kararlı ve hızlı yürümektir.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015