Ayhan BİLGEN
Cari açık Türkiye ekonomisinin yumuşak karnıdır. Daha çok kayıt dışına dayalı ve Körfez kökenli sıcak para takviyesi, uluslararası tepkilerin gündemine oturmuştur. Cari açığın büyük oranda enerji ithalatından kaynaklanması Kürt sorununda stratejik bir tercihi de beraberinde getiriyor.
KDP ile girilen ilişkinin, hem Irak siyasetinin iç dengeleri hem Türkiye iç politikası açısından ifade ettiği risklere rağmen, bu konuda sergilenen tutumun sonuçlarını önümüzdeki günlerde daha net görmeye devam edeceğiz. Bir yandan Rojava hesaplaşması hendek, duvar ve tel örgülerle yürütülürken, diğer yandan Irak Kürt Federal yönetiminin kontrol ettiği bölgede KNK, DTK gibi bürolara yapılan baskınlar ile petrol sevkiyatının eş zamanlılığı aslında her şeyi gözler önüne sermektedir. Irak petrol ve gazının kabarttığı iştahın bedelini sadece Kürtler değil bütün bölge halkaları ödeyecektir. Tıpkı Soma’da üretim artışının bedelini nasıl yüzlerce canla ödediysek, cari açığı Kürt petrol ve gazı ile kolayca kapatmanın bedelini de ödemekten kaçamayacak, kaçınamayacağız.
Doğada bedava ulaşılası gereken her şeyi fiyatlandırıp pazara süren zihniyet, bedeli ağır bir çok şeyi bedavaya elde etmenin hileli yollarını arıyor. Bedava kömür dağıtmanın faturasını, tek yada iki basamaklı rakamlarla verdiğimiz kayıplar ve iş cinayetlerinden öğrenemediğimiz için bu katliamla karşı karşıya kaldık.
Kürt sorununda şüphesiz en önemli nokta demokrasinin bedelidir. Kürtler zaten faturayı yıllardır en ağır biçimde ödedi ve demokratik haklarını elde etmeyi çoktan hak etti. Ancak bu gerçek, önümüzdeki günlerde son derece yüksek bir gerilimin yaşanmayacağı anlamına gelmeyeceğini bilmemiz gerekiyor.
İçerde çözüm sürecinin gayet iyi gittiği mesajları, hatta bu konuda atılacak geç bile kalınmış sembolik adımlar, cumhurbaşkanlığı seçimlerine yönelik manevraların ötesinde bir anlam ifade edebilecek mi ?
Türkiye siyasetinde değil demokratikleşme tam tersine eğilimler açıkça yaşanırken Kürt sorununda çözüme yönelik adımlar atılıyor havası içine girilmesinin kendisi büyük bir risk içermektedir. Kürt sorununun devletle ilgili boyutunda ilerleme kaydediliyor gibi gözükürken, toplumsal boyutunda gerilemeye neden olacak girişimler, Kürtler tarafından da dert edinilmelidir. Türkiye toplumunun muhalefet dinamikleri ile Kürtler arasındaki makasın açılmasına neden olacak her gelişme çözümsüzlüğü derinleştirecektir.
Kürtlerin kendi geleceklerini önemsemesi gerektiği, Türkiye demokrasisi ile ilgilenmeye gerek olmadığı tezi bu nedenlerle demokrasiyi bedavaya getirme eğiliminin tipik bir yansımasıdır. Kürt sorununda en uzun soluklu mücadeleyi yürüten, en ağır bedeli ödeyen hareketin, HDP projesine yüklediği anlamı abartılı hatta gereksiz bulan kimi Kürt çevreleri , hiç olmazsa bölgesel gelişmeleri daha dikkatle izlemelidirler.
Bize ne Türkiye’nin demokratikleşmesinden, Türklerin geleceğini de biz mi düşüneceğiz söylemi ile Kürtlerin özgürlüklerine daha yoğun katkı sunulabileceği iddiası kocaman bir hayalden ibarettir. Artık Kürdistan petrolü Türkiye demokrasisini ne kadar şekillendiriyorsa, Soma kömürü de Kürt sorununun demokratik çözümünü o kadar etkiliyor.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015