Ayhan BİLGEN
Bu soruya hiç kafa yormadan “gayet tabi evet” cevabı verebiliriz basitçe. Herkesin katıldığı kadar siyasete katılma imkan yada imkansızlıkları dışında özel olarak Alevi toplumunun özgünlüklerini tartışmaya açmaksa niyetiniz konu son derece geniş bir boyut kazanmaktadır.
Devletin resmi olarak tanımama stratejisinin ötesinde, toplumsal önyargılar bir siyasal özne olmanın önünde ciddi engeller oluşturmaktadır.
Bırakın bir toplumsal siyaset iradesinin inşasını henüz kimliğini ifade kaygısı bile taşınan bir alandan söz ediyoruz. İnançların bireysel tercihlerden çok, içinde doğup büyüdüğünüz çevre tarafından şekillendiği bir coğrafyada siyasal tutumlarında bu bağlamda somutlaşması doğallaşmaktadır.
Türkiye siyasal tarihinde birkaç kez denenen ama istenen başarıyı elde edemeyen örtülü “Alevi partisi” girişimleri dışında üzerinde tartışmaya değecek temel olgu CHP’ye yönelik beklentidir. Aslında çoğumuz tarafından görmezlikten gelinen DP’ye yönelik ilgi ve beklenti gibi başka vakaları ciddi biçimde ele almalıyız. Ekonomik yada siyasi başka nedenlerle merkez sağ partilere tanınan kredi de hafife alınamayacak düzeydedir.
Osmanlı döneminin acıları ile yoğrulan bir hafızanın, Alevileri, cumhuriyeti ve onun yarım yamalak laikliğini savunma noktasına getirmesi son derece anlaşılır bir durumdur.
Bugüne geldiğimizde, CHP’nin sağa açılma eğilimi ile Alevilerde görünür olan kaygı ve arayışını birlikte ele alırken dengeli değerlendirmeler yapabilmeliyiz. İktidar partisinin gerilim denklemlerini boşa çıkaracak yaklaşımlar sergilemesi açısından CHP’nin adımları siyaseti zamanla sınıfsal saflaşmalar yaklaştıracaktır.
Zaman içinde tıpkı Kürt seçmendeki ayrışma gibi, Alevi hatta dindar seçmende de benzer ayrışmalar kaçınılmaz hale gelecektir. Kürt sorununun çözümündeki gelişmelerin milliyetçi saflaşmaları derinleştirme yada zayıflatma ihtimali bu açıdan önemlidir.
CHP’de yerel seçimlerde başlayan arayış, Cumhurbaşkanı aday profili ile devam ediyor. Bunun geçici bir taktiksel hamle değil kalıcı bir konsept değişikliği olduğu algısı, Alevi seçmende gittikçe genel kabule dönüşmektedir.
Bu psikolojik ortamın Alevi örgütlerinde hangi düzeyde arayışları doğuracağını kısa süre içinde göreceğiz.
Alevi toplumunun diğer bir çok kesim gibi, kapalı cemaat alışkanlıklarını aşması kolay olmayacaktır. Bu da siyasette kullandıkları dili şekillendirecektir. Bütün toplumun özgürlük ve barışını önemseyen bir terminolojinin Alevi felsefesinden ilham alınarak güncellenmesi hem mümkün hem zorunludur.
Farklı etnik yada inançsal çevrelerin yer aldığı toplumlarda siyasette etkin olabilmenin yolu ötekine hitap edebilmek, ötekinin sorunlarına çözüm potansiyeli taşıyacak tavırlar ortaya koyabilmekten geçer.
Elbette Alevilerin sorunlarının da çözüm zemini olan demokratik düzenlemelerin takipçisi olunması açısından cumhurbaşkanlığı seçimi kritik öneme sahiptir.
Alevilerin siyaset üretebilme ve siyasal özne olabilme potansiyellerini sergileyebilecekleri en yakın sınav cumhurbaşkanlığı seçimidir.
Ezber bozan çaba ve sembolik adımlar, geleceğin siyasetine damgasını vuracaktır.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015