Ayhan BİLGEN
Çözüm sürecinde Rojava’nın rolü elbette son derece önemlidir ve önümüzdeki günlerde bu kritik konumunu yeniden hissettirecektir.
Kürt sorununun Türkiye’nin iç demokratikleşme boyutunu aşan bölgesel gelişmeler boyutu gün geçtikçe genişlemektedir. Genel olarak Suriye ve özelde de Rojava’da yaşanan gelişmeler karşısında aldığı tavırla Türkiye devleti aslında çözüm sürecindeki samimiyet ve kararlılığının da sınavını vermektedir.
Ancak IŞİD saldırıları dolayısı ile dikkatlerin yoğunlaştığı Şengal neredeyse Rojava’yı da aşan ölçekte sorunu uluslararası boyuta taşımıştır. Ezidi halkının yaşadığı insanlık dramına müdahale kapasitesi ile PKK, uluslararası kamuoyundaki algısını yeniden şekillendirecek bir durum yakalamıştır. Tam da olağan üstü dönemlerin doğasına uygun bir tablodan söz ediyoruz. Birkaç hafta için sergilenen performans kırk yılın birikimini gösterme imkanı sunar niteliktedir.
PKK için artık değil bir örgüt muamelesi yapmak, sadece Türkiye’yi ilgilendiren bir kriminal vaka yada güvenlik sorunu yaklaşımı içinde hareket etmek de imkansızlaşmıştır. Türkiye bunda ısrar ettiği ölçüde yaklaşımlarına destek bulma olanağını kaybedecek, genel eğilim ve beklentiden kopacaktır.
Kürt hareketi toplumsallaşırken ona “bir avuç eşkıya” muamelesi yapmakta ısrar eden akıl bugün de benzer bir duruma düşme noktasındadır. Muhatabınızı doğru tanımakla onunla ilgili algıyı işinize geldiği gibi kurgulamaya çalışmak ayrı şeylerdir.
PKK artık sadece Ortadoğu halkları nezdinde değil tüm dünya vicdanında bir insani yardım hareketi rolünü üstlenmiştir. BM yada bölge ülkelerinin Ezidileri koruma konusunda sergileyemediği hızlı ve etkin müdahale kapasitesini görmezlikten gelmek, dikkate almamak Türkiye için de mümkün olmayacaktır.
Kürt sorununun çözümü deyince ilk aklına gelen “Maxmur ne olacak?” sorusu artık boşa çıkmıştır. Maxmur’u IŞİD marifeti ile dağıtmış olmanın zafer duygusunu taşıyanlar bölgedeki her caminin bir mülteci kampı olduğunu anladığında bu daha iyi anlaşılacaktır.
Tarihi seyri tersine çevirmek ve insanlığın ilerleyişini durdurmaya çalışmak, değil Türkiye hiçbir bölge ülkesinin gücünün yeteceği bir durum değildir.
Kürtler, yaşadıkları acıları yeni bir akıl ve alternatif yaşam inşasına çevirebilecek potansiyele sahip olduklarını ispat etmiş, rüştlerini bütün dünyaya göstermişlerdir.
Birkaç ay önce bağımsız devlet kurma iddiası içinde olanların kendini koruyacak güç ve kararlılığa sahip olmadığı, dahası kendi kazdıkları hendeğin kendi başlarına bela olduğunu görmeleri de son derece öğretici olmuştur.
Çözümü devlet kurmak üzerine odaklamak yerine yeni bir toplumsal ilişki biçimi inşa etmek üzerine yoğunlaşmanın farkı Kürtler için olduğu kadar İslam düşüncesi içinde de yeni bir saflaşma mevzusu olacaktır. İktidarcı İslam ile toplumcu İslam bu nedenle yan yana duramayacak bir yol ayrımındadır.
Erdoğan’ın köşke çıkışı ve yeni başbakan bu süreci hızlandıracaktır.
Kürt sorununun barışçı çözümünde bilerek yada bilmeyerek, isteyerek yada istemeyerek yapılan katkı gibi, İslam adına yada İslam için yapılanlar da bu nedenle faturası ağır ama yüzleşilmesi zorunlu gerçeğin görünür olmasını hızlandıracaktır.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015