Ayhan BİLGEN
Mevcut hal ile hedeflenen arasındaki fark bundan ibarettir. Bu durumun halk açısından doğuracağı sonuçtan ziyade egemenler arası kavga açısından ifade ettiği anlam tartışmaları şekillendirmektedir.
İşlevsiz bir parlamentoyu savunmaya çalışmak ile akla ziyan yetkilerle donatılmış bir başkanlığı iş bitiricilik adına savunmak aynı hastalıklı ruh halinden beslenmektedir.
Mevcut parlamenter sistemin temsil kapasitesini güçlendirecek adımları atmaktan ısrarla kaçınıp şimdi bununla olmuyor demenin gayet anlaşılır bir nedeni var. Gücü tekelde toplamak. Sağlam iradeye yüklenen anlam da bununla örtüşüyor.
Askeri vesayet yada cemaat örgütlenmelerinden duyulan rahatsızlık halk iradesinin daha etkin kendini hissettirmesi ihtiyacından beslenseydi elbette yönetim modeli olarak başkanlık yada başka alternatifler de pekala ele alınabilirdi.
Bir yandan tüm yasal düzenleme ve uygulamalar antidemokratik sürecin taşlarını örerken başkanlık sisteminin demokratikleşmeye hizmet edeceğini düşünmek fazla saflık olur.
Özerk kurulları hatta yargıyı bağımsız davranmakla, söz dinlememekle suçlayan bir siyaset anlayışının, başkanlığı hangi amaca hizmet için istediğini tahmin etmek zor olmasa gerek.
Türkiye’nin bir sistem krizi yaşayacağı açıktır. Bu krizi bilerek tırmandırıp sistem değişikliği arayışını güçlendirme eğilimi kendini daha fazla hissettirecektir.
Seçim sürecinde yeni anayasa ihtiyacının bir propaganda argümanı olarak kullanılma ihtimali iki türlü sonuç da doğurabilir. Bir yandan Erdoğan’ın istediğini rahat yapmasını isteyenler olabileceği gibi diğer yanda O’nun talep ve beklentilerinin karşılanamaz olduğu düşüncesi ile artık durdurulması gerektiği yaklaşımıdır.
Çözüm sürecinin nereye kadar ilerleyeceği, nerede duracağı, ne zaman adım atılacağı konusu tümüyle Erdoğan’ın inisiyatifinde tutulmaktadır. Bu inisiyatifin değil Kürt siyaseti ile hükümet ile paylaşılma ihtimali bile sorun doğurma potansiyeli taşımaktadır.
Başkanlık gelecek korkusu ile mevcut durumu normalleştirmek muhalefet partilerinin genel eğilimi gibi gözükse de bu kabul edilebilir bir yaklaşım değildir.
Yönetim modeli ile birlikte ele alınması gereken seçim ve siyasi partiler sistemi dahil genel olarak siyaseti demokratikleştirecek bir radikal proje ortaya konulmadıkça toplumsal beklentiyi karşılamak mümkün olamaz.
Tutarsız bir başkanlık sistemi savunusu ile işlevsiz bir parlamenter sistem arasında sıkışan Türkiye toplumuna daha köklü ve ciddi bir alternatif sunmak önümüzdeki seçimin ana gündemi haline getirilebilir.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Bilgen ve Özanli, “aldığımız mazbatalar Kars halkınındır”
17.06.2015 - DURUM CİDDİ FARKINDAMIYIZ ?
7.04.2015 - MUHALEFETİN GÜCÜ VE FARKINDALIK
5.04.2015 - KUTLU DOĞUM VE BİRLİKTE YENİ YAŞAM
31.03.2015 - KATIRLAR DA AĞLAR
29.03.2015 - ERDOĞAN VE SEÇİM SAVAŞI
24.03.2015 - HALİFE EFENDİMİZ ALDATILMIŞ HÜKÜMSÜZDÜR
22.03.2015 - SİLAH BIRAKTIRMA LAFLA OLUR MU ?
16.03.2015 - BEN ADAY OLMAZSAM KİM OLMALI ?
15.03.2015 - SON PİŞMANLIK FAYDA VERMEZ
8.03.2015
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
sen böyle hep ayıp et biz memnunuz