Ayhan BİLGEN
Seçim süreçleri örgütsüz toplumlarda çok daha hayati öneme sahiptir. Karar alma süreçlerine katılımın her zaman mümkün olduğu , buna dair mekanizmaların işlevsel olduğu ülkelerde seçim sadece daha yetenekliyi görebilme düzeyinde ele alınabilir.
Sokaktan korkulan, ifade ve örgütlenme özgürlüğü keyfi biçimde kısıtlanan rejimlerde ise sandık, olması gerekenin üzerinde anlam ifade eder. Kendi sözünü söyleyebilme fırsatını dört beş yılda bir bulabilen toplumlarda ise seçmen olmak yurttaş olmanın en değerli görülen boyutunu oluşturur.
Siyaseti, seçilmeyi, temsil görevini üstlenmeyi, toplumsal çıkarlar için fırsat olarak görenlerle, kendine makam oluşturma derdiyle çırpınanlar arasındaki farkı gözetemeyen siyasi partiler yozlaşmaya mahkumdur. Siyasette, aday belirlemenin ölçütünü ihtiyaçlar eksenli şekillendirmek yerine, bireylere istihdam aracı gibi görmek arasında ciddi bir fark fardır.
Bir göreve talip olmak ve o görevi hakkıyla yapabileceğini göstermeye çalışmak anlaşılabilir, hatta bir noktaya kadar motive edici bir durumdur. Ancak kendi kapasitesi ile yüzleşmeden ne iş olsa yaparım yada her işi en iyi ben yaparım havasında yaklaşımlar bir süre sonra hastalıklı davranışları da beraberinde getirir.
Kürt sorununu istediğim zaman, istediğim kadar çözerim tarzında ele alan iktidar, çatışma çözümü süreçlerinin en temel esprisini göz ardı ediyor. Toplumsal ve siyasal ilişkiler istediğiniz gibi paketleyip dondurucuya koyacağınız, yine istediğiniz zaman dolaptan çıkarıp açarak kamuoyuna servis edeceğiniz bir şey değildir. Tüm tahrik edici operasyonlara rağmen, çatışmaların seçimlere başlamaması halinde bile 7 Haziran’dan sonra Türkiye başka bir sabaha uyanacaktır.
İran’ın sadece Irak ve Suriye’de değil , Yemen, Bahreyn gibi ülkelerde de siyasal gelişmelere damgasını vurması yanında, eş zamanlı olarak nükleer müzakerelerde bambaşka bir sayfa açma fırsatını yakalaması tüm hesapları değiştirecek nitelikte bir gelişmedir.
Bugüne kadar hep bölgede Batı dünyasına yönelik tehditleri, kendi konumunu pazarlamak ve pazarlık gücünü artırmak için kullanan Türkiye’nin arabuluculuk rolü de boşa çıkacaktır. Düne kadar İran üzerinden sergilenen bu yaklaşım şimdilerde selefi terör örgütleri üzerinden geliştirilmek istenmektedir. Çoğunluğu Sünni nüfustan oluşan bir ülke olarak Türkiye’nin, IŞİD benzeri tehditlere karşı pozisyon almasını, tamamen askeri nedenlerle önemseyen müttefik ülkelerin , Türkiye’de özgürlüklerin gün geçtikçe kısıtlanmasını görmezlikten gelmesi anlaşılabilir bir durumdur.
Türkiye iç siyasetinin tamamen kişisel hesaplarla yeniden dizayn edilme çabalarının ortaya çıkarttığı riski, dünya tüm çıplaklığı ile görmektedir. Parlamenter sistemin yeni bedene dar geldiği iddiası ile gündeme taşına başkanlık sisteminin neredeyse sıfır denge denetleme mekanizması üzerine kurulmak istenmesi, güçler ayrılığının bir ayak bağı gibi algılanmasının ne tür sonuçlar ve karşı hamleleri doğuracağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
Seçim sürecinin bu ciddi gelişme kapsamında ele alınması göz ardı edilmeyecek bir zorunluluktur. Türkiye, bölgesindeki gelişmeler ve iç siyasal hesaplaşmalar açısından yüzyılın dönüm noktasındadır.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Bilgen ve Özanli, “aldığımız mazbatalar Kars halkınındır”
17.06.2015 - DURUM CİDDİ FARKINDAMIYIZ ?
7.04.2015 - MUHALEFETİN GÜCÜ VE FARKINDALIK
5.04.2015 - KUTLU DOĞUM VE BİRLİKTE YENİ YAŞAM
31.03.2015 - KATIRLAR DA AĞLAR
29.03.2015 - ERDOĞAN VE SEÇİM SAVAŞI
24.03.2015 - HALİFE EFENDİMİZ ALDATILMIŞ HÜKÜMSÜZDÜR
22.03.2015 - SİLAH BIRAKTIRMA LAFLA OLUR MU ?
16.03.2015 - BEN ADAY OLMAZSAM KİM OLMALI ?
15.03.2015 - SON PİŞMANLIK FAYDA VERMEZ
8.03.2015
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Yani bir Şey mi yazmış oldunuz şimdi...Evet diyeceksiniz mutlaka.Hadi bir Şeyde siz yazmış olun o halde.Bu yazının değeri bu bence.
Zübeyir Yetik
Bir iki noktasına katılmasam da tam tamına bir "sağduyu" yazısı.. Ah, şu kalem sahiplerinde bu sağduyunun onda biri bulunsa.. Tebrikler Güldalı Hanım...