Fehmi KORU
Türkiye sorunların bol olduğu bir ülke. Hangi alana el atarsanız atın karşınıza dev sorunlar çıkıyor. Ancak bütün sorunlar, özellikle son zamanlarda, ekonomik alanda yoğunlaşıyor.
Devletin ekonomisi parlak değil. İthalata dayalı ekonomik sistemin yabancı paraya ihtiyacı var, ancak döviz rezervleri ekside. Tasarruflarını yabancı parada tutan vatandaşlar kârlı hale getirildiği halde kur korumalı mevduat hesabına geçmede tereddütte. Onu takviye için düşünülen ‘yastık altı altınlar’ konusu dinleyene cazip gelecek biçimde tanıtıldığı halde ilgi görmedi. Borçlar birikti, ödeme sıkıntısı kapıda. Devlet ve devlet yönetiminde bulunanlar zorda.
Ekonomik sorun yalnız devlet düzeyinde değil; vatandaşlara yansıyan sıkıntılar feryada dönüşmek üzere. Her şey pahalı. Faturalar el yakardı, şimdilerde can yakıyor. Toplumun yarısından fazlası yoksulluk sınırının altında; memur ve emekli maaşları ile işçi ücretleri zam sonrası bile temel ihtiyaçları karşılamaktan uzak.
Herkes birbirine aynı soruyu soruyor: Ne olacak?
Böyle durumlarda başka demokratik ülkelerde akla gelen ilk cevap “Seçime gidelim” olur. Sandığın sorun çözücü etkisinden yararlanmak için ideal yol da odur.
Ülkemizde 100. yılı kullanılmaya hazırlanılan Cumhuriyet’li tarihimizin beşte biri gibi uzun bir süresinde ipleri tek başına elinde tutan bir iktidar var. 20 yıl iktidarlar için uzun bir süre. Bu haliyle AK Parti iktidarı Türkiye siyasi hayatında en uzun süreyle iş başında kalma rekorunun sahibi. 20 yıl Avrupa’nın demokratik ülkeleri arasında da bir iktidarda kalma rekoru…
Sorunların üstesinden gelemediği en fazla ekonomi alanında kendini belli eden MHP destekli tek parti iktidarının seçim tarihini erkene almak gibi bir niyeti yok görünüyor.
Muhalefet de iktidarı seçim tarihini erkene almaya zorlayacak güçte değil.
E, bu durumda ne olacak?
Türkiye buna benzer dönemleri geçmişte de yaşadı. Son örnek, AK Parti’nin kurulup iktidara yürüdüğü dönem; 2000’li yılların başları. Üç partiden -DSP, ANAP ve MHP- oluşan dönemin iktidarı ülkeyi ekonomik krize maruz bırakınca seçim tarihini erkene çekmeyi göze alabilmişti.
Bir başka olumlu davranış da yine o dönemin iktidarı tarafından sergilendi: İçeriye ve dışarıya Türkiye’de ekonominin emin ellerde olduğu mesajını vermeye yarayan, kaybolmuş olan güveni yeniden tesis etmeyle sonuçlanan bir davranışla, Dünya Bankası’nda önemli bir görevde bulunan bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ekonominin başına getirildi…
Kemal Derviş…
Üç partiden oluşan koalisyon hükümeti ekonomi yönetimini Kemal Derviş’in eline bıraktı.
Derviş de kendisine sağlanan güveni içeride ve dışarıda ülkeye -daha çok da ülke ekonomisine- güvene tahvil etmeyi başardı.
Erken seçim yeni bir iktidar -AK Parti iktidarı- getirdi ve yeni iktidar partisi ekonomiye can suyu teşkil eden hazır bulduğu programı takviye ederek uygulamayı sürdürdü.
İkili çözüm -seçimi erkene alma ve ekonomiyi emin bir ele teslim etme- ve yeni iktidar ülkemizin önünü açtı.
Bugün karşımızda 2001’den daha ciddi ekonomik sıkıntılar var.
Örnek olarak verdiğim bir önceki en ciddi ekonomik kriz sırasında başvurulmuş ve sorunların çözümünde işe yaramış olan yöntem bu defa da pekala denenebilir.
AK Parti’nin içinden ve yakın çevresinden bulunan kişiler ile ekonomide yaşanan sıkıntıların ve çözüm için başvurulan yollarda karşılaşılan darboğazların üstesinden gelinemedi. Kısa sürede birkaç ekonomi bakanı, dört Merkez Bankası başkanı, beş TÜİK başkanı değişti; ancak her yeni gelenle hayaller gerçek olamadı.
Eskilerin ‘kaht-ı rical’ dedikleri adam kıtlığı bugünkü iktidarın en büyük rahatsızlığı…
Kendi içinden çözüm üretebilecek kişi çıkartamayınca, AK Parti’nin, başvuracağı insan kaynağını kendi dışında -hatta belki ülke dışında- araması beklenir.
Türkiye’yi, ekonomisini ve sorun çözmeyi bilen, içte ve dışta Türk ekonomisine güvenmek istediği halde bir türlü ikna olamadığı için uzak duran kişi ve kitlelere varlığıyla güven telkin edecek biri bulunabilir.
Güven telkin edecek vasıflara sahip ekonomistten söz ediyorum, bulunmaz Hint kumaşından değil…
Ekonomi emin biri aracılığıyla bilgili bir kadroya teslim edilince, iktidar 16 ay sonra yapılması öngörülmüş seçimin tarihini erkene alma cesaretini de gösterebilir.
Mutlaka göstermelidir.
Bu formül geçmişte işe yaramıştı, şimdi de olumlu sonuç verebilir çünkü.
İktidar değişir mi?
Değişebilir.
Ancak iktidardaki AK Parti, o geçişi, ülkeye ve siyasi alanda temsil ettiği kitlelere en yararlı olacak biçimde değerlendirmeyi bu yolla sağlayabilir.
Böylece son yılları sorunlarla dolu geçmiş 20 yıllık iktidar dönemini ve misyonunu daha çok başarılarıyla hatırlanacak en olumlu biçimde sonlandırabilir.
Sorunlara yeni gelenler de çözüm bulamazsa, giden iktidar, yeniden iş başına gelme ihtimalini elinde tuttuğu gibi iktidardan uzak kaldığı arada çözümden anlayan kadrolarla kendisini zenginleştirme imkanı da bulur.
Herhangi bir başka demokratik ülkede benzer şartlar söz konusu olsaydı, benim bu yazıda tasvir ettiğim türden çözümleri görevdeki siyasi kadrolar derhal devreye sokarlardı.
Yukarıda örnek verdiğim 2000’li yılların başında üç parçalı hükümet bizde bile öyle davranabilmişti.
AK Parti iktidarı için takvim yaprakları tükeniyor; seçim zamanında yapılacaksa bundan sonraki 16 ay iktidar için uzatmalar yerine geçecektir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025