Fehmi KORU
Yakın ailemde artık sınavla işi olan tek kişi kalmadı; çocuklarım yaşlarını başlarını aldılar. Ancak bir süre sonra torunlar yarışa katılacaklar. Bu sebeple bile KPSS sınavının iptaliyle sonuçlanan soru skandalını derin bir endişeyle karşıladım.
Büyük oğlum sınav mağdurudur.
İlkokulu bitirdiği yıl katıldığı Anadolu lisesi sınavı sorular çalındığı için iptal edilmiş, gereksiz bir ikinci sınav sıkıntısı yaşamak zorunda kalmıştı. Liseyi bitirdiği yıl ise, iyi hazırlandığı üniversite giriş sınavı, bir gün önce sorular çalındığı gerekçesiyle ertelenmişti.
KPSS sınavına giren gençlerle ailelerinin şimdi yaşadıkları ruh bunalımı bu sebeple hiç yabancım değil.
Devlet gemisi kolay batmaz, ancak sınav heyecanı yaşayan gençler ve aileleri nezdinde uğradığı itibar kaybı onu batmış olmaktan beter hale getirir.
Sınavı kimin hangi amaçla çaldığı polisiye bir vakadır; bu tür olaylarda önemli olan devletin güvenilirliğinin zedelenmesidir ki, bunun getirdiği kaybın telafisi hayli zordur.
Bereket geçmişte yaşanmış benzer olaylara konulmuş hazır bir tespit var, aranan suçlu ‘olağan şüpheliler’ arasından hemen bulunup ilan edilebiliyor. ‘Yanlı’ ve ‘farklı yanlı’ medya mensuplarına göre, bu son olay da ‘FETÖ işi’ veya FETÖ gibi -hatta onun yerini alma çabasındaki- bir ya da birkaç cemaat ile tarikatın cürmü…
AK Parti iktidarının en başında, daha henüz o sıralar ‘cemaat’ diye bilinen yapıyla irtibatlı bilinmenin devlette görev alamamak için yeterli sebep sayıldığı bir dönemde işlenmiş bir siyasi suikastın ‘FETÖ’cü çete’ tarafından işlendiğine inanılan bir ülke burası…
“Nasıl olur?” diye sorulması bile kaşların çatılmasına sebep oluyor bu ülkede.
Daha da ötesi, cinayeti işledikleri şu yakınlarda suçüstü yapılmış gibi ayan beyan belli halen gelen grubun taban tabana zıt özellikleri bile görmezden gelinebiliyor.
Bunun için de, infaz talimatı verdiği anlaşılan grup liderine daha önce hiç bilinmeyen ve adamın üzerine de oturmayan özellikler atfedilmesi yetiyor.
Çantasından seccadesi eksik olmazmış… Arapça bilir, Kur’an tefsiri yaparmış…
Yıllar önce, AK Parti iktidarının o suikastın fail veya faillerini yakalama konusunda sergilediği aczi sorgulama ihtiyacı duyduğumda, daha önceki bir dönemin sorumlularından biri, bana, suikastın üzerine gitmesi beklenen devlet görevlilerinin, failler ile korumakla görevli oldukları devlet arasında irtibat kurulmasından çekindikleri için böyle davranmış olabileceklerini söylemişti.
Yeni gelişme önceden böyle uyarıldığım için beni hiç şaşırtmadı.
Duvardan sökülecek tek bir tuğlanın duvarın yıkılmasıyla sonuçlanabileceği tespiti, devlet için -ve tabii devletin itibarının zedelenmemesi konusunda titizlik gösterdiğine inanmamızı bekleyenler için de- cinayet ve suikastların faillerinin yakalanmasından daha önemli bizde.
Zaten bu sebeple, 1990 yılında Prof. Muammer Aksoy ile başlayan ve yakın zamana kadar nice aydının hayatlarını siyasi suikastlarda kaybetmelerine yol açan bir düzineden fazla suikast olayı ile failleri meçhul kalmış sayısız cinayet bu ülkede gerçekleşebildi.
Oğlumun yedi yıl arayla -AK Parti iktidarı öncesinde- girdiği iki sınavın başına gelenlerin sorumluları bulundu mu?
Galiba üzerlerine fazla gidilmediği için bulunmadı.
Ancak daha sonra, AK Parti’nin iktidara gelmesi ve o sıralar ‘cemaat’ diye anılan yapının farkına varılması ile birlikte, pek çok sınavdan duyulmaya başlanan şaibelerin üzerine, olayların hepsi ‘olağan şüphelilere’ mal edilerek gidildi.
Hırsızlıkların hiç değilse bazısı, tarikatsal bağlantılar sebebiyle değil de tamamen duygusal sebeplerle -para kazanma hırsıyla- yapılmış olamaz mı? Suçlananlar ve bu yüzden yargılanıp ceza alanlar hakikaten hırsızlık yapanlar mıydı?
Belki. Belki de değil.
Çünkü ülkemiz için kanaat hakikatten çok daha önemli.
KPPS sınavı ile, eğitim hayatları geride kalmış devlette görev almak isteyen genç insanlar bunu sağlamalarına yarayacak bir sonuca ulaşmanın peşindeler. Devlet, son sınavın sorularına hakim olamayarak, bazı soruları önceden öğrenmiş birileri olabileceğini akla düşürmüş oldu.
Daha önce aynı sınava girmiş ve başarılı olamamış yüz binlerce gencin adalet duygusu bu olayın ortaya çıkmasıyla yerle bir olmuş mudur?
Sınavın iptal edilmesi, sınava girip ter dökenlerin gerçek ortaya çıkınca bozulan ruh hallerini düzeltmeye yarayacak mıdır?
Her iki sorunun da cevabı belli.
Cevabını en fazla merak ettiğim sorular ise yukarıdakilerden farklı.
Onları da sizlerle paylaşıyorum:
Sınav soruları sınava girmeden önce kendilerine iletilmiş ve o sayede hakları olmadığı halde eğitim kurumlarına ve üniversitelere girme, devlet memuru olma şansına kavuşmuş olan kişiler, hayatlarının daha sonraki dönemlerinde nasıl insanlar oldular?
Başkalarının haklarına el uzatan, kendisine ait olmayan, hak etmediği şeyleri hak gibi gören birer varlığa dönüşmüş olabilirler mi?
Akademik hayatta, devlet kademelerinde, siyasette, değişik alanlarda sınav hırsızları sayesinde önü açılmış ne kadar kişi vardır ve onlar sonradan bulundukları yerlerde nasıl davranmaktadırlar?
Çalınmış sorulara erişimi bulunmadığı için kendilerini geride bırakılmış, hakları ellerinden alınmış hisseden gençler üzerinde bu olayların ne gibi bir etkisi olmuştur?
Ve son sorum:
Ülkenin bugün karşı karşıya kaldığı sorunların çözülemez olmasında, sıkça meydana gelmiş soru hırsızlıklarının payı ne kadardır?
Jürili yargı sistemlerinde, sanık hakkındaki iddialarını birbiri ardına sıralayan savcı, sözlerini “Diyeceklerimi bu cümleyle bitiriyorum” gibi bir ifadeyle [Amerikan filmlerinde “I rest my case” denilerek] sona erdirir.
Benim de yazımın burasında aynı cümleyi tekrarladığımı farz ediniz.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025