Fehmi KORU
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in istifa ettiğine dair söylentileri en baştan itibaren anlamakta zorlanıyorum.
Birileri ısrarla istifa ettiğini ileri sürüyor; devlet ve hükümet adına yapılan açıklamalarla söylentinin yalan olduğu duyuruluyor, ama iddia sahipleri ısrarcı.
En sonunda “Anlaşılan yapılan resmi açıklamalar yetmemiş, bir de buradan yazayım! / İstifa etmedim. Dolaşıma koyulan senaryolar doğru değildir” açıklaması bizzat bakandan geldi.
Bakanın istifa ettiğini söyleyenler, vergi paketinin içeriği hazırlanırken, zenginlere vergi affı konusunda kendisini atayan irade ile ters düştüğünü ileri sürüyorlardı.
Şimşek’in açıklamasında bunun doğru olmadığına dair bir bölüm var.
Okuyalım:
“Bu zorlu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızın bizlere kuvvetli desteğini her zaman hissediyoruz. - Cumhurbaşkanımızın liderliğinde aziz milletimizin refahını kalıcı olarak artırmak tek hedefimizdir.”
Kendi hesabıma, dolaşıma girdiği ilk andan başlayarak, söylentilerin temelsiz olduğu kanaatindeydim. Hayır, söylentiyi ortaya atanlara bakarak böyle bir kanaate varmış değilim. Benim dayanağım başka.
İlkin, ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ ile birlikte, hükümetin oluşumu ve bakanlar ile onları atayan irade arasındaki ilişki değişti.
Tek taraflı bir ilişki bu.
Artık hükümetten istifa yoluyla ayrılış söz konusu değil. Bakan ayrılamaz mı, elbette ayrılabilir. Ancak öncesi ve sonrasında asla “İstifa etti” benzeri bir cümle kullanılamaz. Yeni sistemde bakanın ya kendisi “Görevimden affımı istedim” açıklamasını yapar ya da ardından görevden affını istediğine dair bir açıklama yapılır.
İşte öncelikle bu sebeple, istifa ettiği yolundaki söylentileri işittiğimde, bunun doğru olamayacağını düşündüm.
Mehmet Şimşek başarılı mı?
Bu soruyu günümüz gerçeklerine ters düştüğü için anlamsız buluyorum. Günümüzde, iktidar evreni içerisinde yer alan siyasi ve bürokratik kadrolar, -bakanlar, parti yöneticileri ve üst düzey bürokratlar- başarılı olmak zorunda değiller; kendilerini başarılı gösterebilmeleri yeterli.
Günümüzün bu gerçeği merceğinden bakıldığında, kendisinin sözlü, yazılı açıklamalarında da sıkça ve ısrarla vurguladığı üzere, Mehmet Şimşek başarılı görünüyor.
Onun başarısız görünebilmesi, görevine biçilen süre açısından, neredeyse imkansız zaten. Kendisinden beklenen, bir sonraki genel seçime kadar hayat pahalılığını hissedilmeyecek bir duruma getirmesi…
Bir sonraki genel seçim ise tam dört yıl sonra…
Dört yıl içerisinde neler yaşanacağını, mühlet sona erdiğinde beklenenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini bugünden kim bilebilir?
[Anlatmaya çalıştığımı daha iyi aktarmaya yarayacak padişah, alimlik taslayan adam ve onun bir eşeği konuşturma iddiasına dair bir fıkra var, ama günümüz gerçekleri düşünüldüğünde, kıssadan hissesi çok farklı noktalara çekilebilir diye anlatmaktan vazgeçtiğim için, herhalde beni mazur görürsünüz.]
Enflasyon -hele azgın yükseklikteyse- yalnızca ülkedeki ekonomik dengeleri sarsmakla kalmıyor, insanları da bozuyor ve anlamsız davranışlara sevk ediyor.
Hayat pahalılığı alışkanlık da yapıyor.
Dün aldığınız bir şeyin fiyatı birkaç misline fırladığında canınız yansa da olanı kabul etmeye hazır olduğunuzu hissetmeniz bundan.
İyi ahlaklı olduğunu bildiğiniz bir satıcı bile, durduk yere zam yapabiliyor ve bunu, temsil ettiği iyi ahlakla ters düşmediğini düşünerek gönül rahatlığıyla yaptığını görebiliyorsunuz.
TÜİK, ENAG ve İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) enflasyon rakamları, hiçbiri, hayatın gerçekte hangi pahalılık noktasına eriştiğini tam yansıtamıyor. Muhalifler İTO ve ENAG üzerinden verilen TÜİK’inkinden çok daha yüksek oranlara karşı ne yapabiliyor ki? Hayat TÜİK’in ilan ettiği oran ekseninde cereyan ediyor.
Çalışanların ve emeklilerin maaşları, asgari ücret hep TÜİK’e bakılarak hesaplanmıyor mu?
Mehmet Şimşek’in mühleti dolduğunda, yani seçime kısa süre kala, TÜİK enflasyon oranını tek haneli, diğerleri üç haneli ilan etseler, başarı konusunda hangisi geçerli sayılacak?
Lafı daha fazla uzatmaya hiç gerek yok: Günümüz gerçekleri bakanlara istifa etme yolunu kapadığı, Hazine ve Maliye Bakanı olarak başarısı mühletinin sonunda TÜİK oranıyla belirleneceği için, arada ne/ler yaşanırsa yaşansın, Mehmet Şimşek’in istifa edeceğini sanmıyorum.
Günü geldiğinde, o da, ‘görevinden affını’ isteyebilir elbette.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025