Fehmi KORU
Hepimiz zamanında okullarda eğitim aldık. Zaman geldi, çocuklarımız aynı sıraları doldurdu. Benim özelimde sıra torunlarda; şimdi de benden ve çocuklarımdan boşalan sıraları onlar dolduruyorlar.
Zira bilgi sahibi olmanın yolu eğitimden geçiyor.
Daha doğrusu, gözlediğim bütün yanlışlıklara, çağın getirdiği imkanların yeterince kullanılmadığı görüntüsüne rağmen, bizde de eğitimin bilgi edinmek için en kestirme yol olduğunu sanıyordum.
Meğer durum artık farklıymış.
Vaktiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başında bulunmuş, uzun süre bakanlık yapmış, şimdilerde milletvekili olan biri, bir grup önünde yaptığı konuşmasında değişimi özetleyiverdi.
Dediği şu: “Eğitimin amacı bilgi değildir, Allah korkusu ve kuldan utanmaktır…”
Allah korkusu…
Kuldan utanmak…
Her iki başlığın da tartışılmaya açık yönleri var ama, bir an için gerekli olduklarını düşünsek bile, okullara gönderdiğimiz çocukların bunları o sıralarda otururken nasıl edinebileceklerini tahayyülde zorlanıyorum.
Tarih, coğrafya, matematik öğretmek üzere okullara atanmış öğretmenler, sorumluluk taşıdıkları müfredat yerine, politikacının gerekli gördüğü bu iki ana konuyu mu aşılamaya çalışacaklar öğrencilerine?
Nasıl olacak bu?
Diyelim bir yolunu bulup bunu becerdiler; tarih, coğrafya, matematik konularında cahil kalmaya devam mı edecek çocuklar?
Allah korkusu mu, yoksa Allah sevgisi mi önemli?
Kuldan utanmak mı, yoksa çevreyle uyumlu bir hayat sürmek mi daha doğru?
Görüyorsunuz, öne çıkartılmış başlıklar da sorunlu.
Açıklanan görüşün tek bir politikacının uluorta sarf ettiği sözler olmadığının işaretleri var.
Milletvekili, Anadolu illeri ziyaretleri kapsamında Kayseri, Balıkesir, Bilecik illeri ile ilçelerini gezerek vatandaşlarla bir araya geliyormuş.
Yaptığı uluorta gevezelik değil yani.
Bu yıl eğitim-öğretim her okulda törenlerle açıldı, her yıl olduğu gibi…
Ancak bu yılı önceki yıllardan ayıran önemli bir değişiklikle…
Milli Eğitim Bakanı, ilk açılış dersi olarak öğrencilere aktarılmak üzere, ana başlığı “Çanakkale’den Gazze’ye Bağımsızlık Ruhu ve Vatan Sevgisi” olan bir metin kaleme aldı. Çanakkale ile Gazze’yi birbirine bağlayan bir anlayışla kaleme alınmış metnin ilkokul ve ortaokullarda 40 dakika boyunca talim edilmesinin ardından, öğrencilerle ‘beyin fırtınası’ yapılması da öngörülüyordu.
Keşke imkan olsaydı da o fırtınayı bizler de izleyebilseydik.
Anlaşılan, bütün ülkenin binlerce İmam Hatip Okulu ile donatılması yetmemiş, sıra ‘düz’ diye tanımlanan ortaokul ve liselere gelmiş…
Ülkemizin 85 milyon nüfusu içerisinden 20 milyona yakın bir bölümü öğrenim görüyor. Tam rakam 19 milyon 126 bin 106 öğrenci.
Devlet bütçesinin önemli bir bölümü, 1 trilyon 90.2 milyar TL’si, Milli Eğitim’e ayrılmış bulunuyor.
Herkes çocuklarını bilgi edinmeleri için okullara gönderiyorsa, politikacının istediği ‘Allah korkusu’ -veya benim önemsediğim ‘Allah sevgisi’- ile onun istediği ‘kuldan utanma’ -benim önemsediğim ‘çevre ile uyumlu hayat’- nasıl aşılanacak?
Bu sorunun cevabı yüzyıllar boyunca hep aynıydı: Aile ortamında…
Tarih boyunca, Türk milletinin çocukların ‘iyi insan, iyi vatandaş’ olmasını sağlama temel görevini yüklediği aileler, bu görevlerinden azat mı edildiler?
Yoksa aile birliği son zamanlarda hızla çözülüyor mu?
Muhafazakar iktidarın 22 yılı dolmak üzereyken?
Galiba öyle.
Haberden aktarayım:
“Türkiye’de son 20 yılda evlenme oranı düşerken boşanma oranı hızla yükseliyor. 2021’de 562 bin evlilik yapıldı, 174 bin de boşanma kayda geçti. 2001-2021 arasını kapsayan son 20 yılda, bin kişilik nüfus başına düşen evlenme sayısını ifade eden ‘kaba evlenme hızı’ yüzde 20 düşerken ‘kaba boşanma hızı’ ise yüzde 47 arttı.”
Evlenenler azalıyor, evlenenlerin yarısı çok geçmeden boşanıyor…
Çocuklar?
Aile birliği kısa yoldan bozulduğu için çocukların daha önceleri aile yuvalarında edindikleri ‘iyi insan, iyi vatandaş’ olma -ya da politikacının ‘Allah korkusu ve kuldan utanma’ diye tanımladığı- özelliklere sahip olma görevi galiba okullara bırakılıyor.
Okul bu görevi yerine getirebilir mi?
Kuşkuluyum.
Aileden beklenen yerine gelmiyor; ya okul da görevini yapamazsa?
Cinayetlerin, hırsızlık ve yolsuzlukların artması, bu sorunun cevabı.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025