Fehmi KORU
İktidar için ‘ateşten gömlek’ denildiğini herhalde duymuşsunuzdur. Partilerini iktidara taşıyıp ülkeyi yönetme görevini üstlenenler, Adnan Menderes’ten beri, ‘kefen’ ile aralarında irtibat kurar. Sadece liderler de değil; iktidardaki partinin her düzeydeki kadroları, çevrelerine lâf anlatmaktan yorgun düşer...
Kolay değildir ‘iktidar’ olmak...
Daha zoru medyada ‘iktidar yanlısı’ olmaktır. Kendisini konuşlandırdığı ‘ezeli muhalif’ kürsüsünden her geleni eleştiren yazarlar vardır; eleştiri oklarının ucunu yalnızca askeri müdahaleler döneminde yumuşatırlar; bir süre sonra yeniden bilemek üzere... Kadı kızında kusur bulunur da icraat yapan siyasi kadrolar, bürokratlar ve taraftar kitlesinde hata yapan olmaz mı? Olur elbette. ‘Muhalif gazeteci’ için malzeme her zaman bulunur.
Bunların bir kısmı düpedüz sahtekârdır. Evinde kurulan koalisyon hükümetini gizlice kollar; bir yakınının terfisi için yüz suyu döktüğü siyasiye methiyeler düzer... Evinde temelleri atılan hükümeti ilk ayak sürçmesinde, terfiyi gerçekleştiren bakanı da akabinde hedef tahtasına yerleştirmeyi marifet bilir.
Ülke için iyi şeyler yapılıyormuş, uluslararası arenada sözü dinlenir hale geliniyormuş, refah yaygınlaşıyormuş... Bunlardan heyecan duymaz, işler tersine döndüğünde, “Dememiş miydim?” deme zevki için alesta bekler ‘muhalif yazar’...
Aslında her gün yazı yazması, farklı manşet peşinde koşması gerekmez; uzun mesleki geçmişinde birbirine benzeyen pek çok manşeti, sözcüğü sözcüğüne tıpatıp yazıları vardır... Arşivi her gününü kurtarır muhalif medya mensubunun...
Esas işi zor olan, bir siyasi projeye kendisini yakın hisseden yazarlardır; özellikle de projeyi savunan partiye halk iktidar olma ve programını hayata geçirme vizesi verdiğinde... Bir yandan ezeli muhalifler korosuyla iktidara gün yüzü göstermemeye yeminli unsurların haksız ve acımasız saldırılarını def etmeye çabalarken, bir yandan da iktidarın vaatlerini yerine getirmesine, hedeften sapmamasına göz kulak olmak zorundadırlar.
Ne kadar çetrefil bir iştir bu, ancak işin içinde olanlar bilebilir. ‘Ateşten gömlek’ ne ki, ya da ‘kefen’; hak etmediği aşağılayıcı, tahkir edici ne kadar sıfat varsa üzerine bocalanması, itibar suikastıyla her gün öldürülmesi mukadderdir her şeye şaşı bakmayan yazarın...
Son zamanlarda bu iki medya anlayışının çatışması sırasında işi daha da zorlaştıran yeni bir unsurun devreye girdiği fark ediliyor. Aslında kadrosuna tepeden baktığı, genel hatlarıyla projesiyle mutabık kalmadığı halde bazı ‘reformlar’yüzünden iktidarla yol arkadaşlığı eden bir grup yazar, ya beklediğini aldığı ya da hiçbir zaman alamayacağını sandığı için, birdenbire tavır değişikliğine gidiverdi.
Eleştiriden bahsetmiyorum, açtıkları tam bir topyekün savaş... Sırtlarında nasıl olsa yumurta küfesi de yok...
Özellikle ‘muhafazakâr’ projesi ile görüşleri uyuştuğu için iktidarı destekleyenler üzerine dört koldan saldırıyorlar... Geçmişte aynı safta yer aldıkları kişilerden gelen tarizlere en ölümcül cevapları vermekten çekinmiyorlar. Zaman zaman haklı eleştirileri de oluyor, ama topyekün saldırı yaklaşımı yüzünden o eleştiriler güme gidiyor.
Olan, okurlara oluyor.
Medyanın bir savaş alanı olması gerekiyor mu, kendi hesabıma kuşkuluyum.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025