Fehmi KORU
Dün yeni bir 'kansız' 1 Mayıs daha bayram havasında kutlandı; işçi sendikaları, sivil toplum örgütleri, onlarla dayanışma halindeki vatandaşlar Taksim Meydanı'nı doldurdu, konuşmaları dinledi, şarkılar söyledi, sloganlar attı...
Hayırlısıyla bir büyük Türk efsanesi daha böylece tarihe karıştı. Bunun kıymetini bilelim.
Pek çok ülkenin tarihinde kara sayfalar vardır; ancak bizde kara sayfalar kalıcı alışkanlıklara sebep oluyor. 1977 yılında yapılan '1 Mayıs' töreni 37 kişinin ölümüne yol açan kanlı olaylara sahne olmuştu; onu takip eden yıllar boyunca 'kan dökülebileceği' endişesiyle Taksim Meydanı bütün törenlere kapatıldı.
Geriye bakınca planlı bir 'derin devlet' eylemi sonucu kanın döküldüğünü görebiliyoruz. Soğuk Savaş'ın tir tir titreten en soğuk günlerinde kışkırtılan hazır kıtaların tören alanına yollandığını ve istenen sonuç için her türlü 'resmi' tedbirin alındığını bugün artık biliyoruz. Eylem daha kanlı bile sonuçlanabilirdi.
'Emekçiler', 'çalışanlar' ya da 'işçiler', o dönemin egemenleri için, asla geçit verilmemesi gereken bir kesimi teşkil ediyordu. Zorunluluk durumunda eylemlerinin kanla bastırılması da hoş görülen bir kesimi...
Şimdi bize bir 'efsane', bir 'masal' gibi geliyor, ama 1970'lerin şartlarında 'sol' olarak tanımlanan kesimi 'devlet düşmanı' sayarak onu yok etmeyi ideolojik hakkı olarak görenler vardı. 1977'de sokaklara dökülenler, 'sol iktidara gelemesin' diye hareketlenmek üzere ve silâhları bir yerlerde depolanmış olarak hazır bekletiliyordu.
İtalya'da 'Gladio' adıyla CIA tarafından NATO çerçevesinde kurulmuş örgütün bizdeki izdüşümü... Üç yıl sonra, 12 Eylül 1980'de, yönetime el koyduklarında, askerler, darbeleri için, 'akan kardeş kanını durdurmak' gerekçesini de kullanacaklardı. Darbelere gerekçe olabilecek eylemler yapabilsin diye hazır tutulan kıtaların sebep olduğu kanlı olaylarda, 37'si Taksim Meydanı'nda olmak üzere, beş binin üzerinde insanımız hayatını kaybetti.
Dönemin askeri yetkililerinden biri, yıllar sonra, "Darbeyi iki yıl önce yapacaktık, şartların biraz daha olgunlaşması için bekledik" diyecekti.
1980'lerin şartları Soğuk Savaş'ın sona erdiği 1990'lara gelindiğinde değişti ve 'tehdit' algılamasında 'sol' yerini 'irtica' denilen bir başka tehdide bıraktı. 1970'lerde 'sol iktidar olamasın' diye yapılanlar, 1990'ların şartlarında hayli revize edilmiş eylem planlarıyla bu defa 'irtica iktidar olamasın' diye yapılmaya başlandı.
Yaşananlardan ders alınmamış olsaydı, ya da 'irtica' ile suçlanan kesimin kanaat önderleri ve siyasileri sağduyulu davranmasalardı 1990'ların tarihi de 'kanlı' yazılabilirdi.
Necmettin Erbakan'ın "Kanlı mı, kansız mı?" sorusu bu tahlil ışığında yeniden değerlendirilebilir.
Ülkeyi geren 'sağ-sol çelişkisi' devam ediyormuş hissini vermek üzere kitlesel hareketlere kapalı tutulması devam etti Taksim Meydanı'nın...
Emekçiler 'bayram' için biraraya geldiğinde kendilerini tâciz edecek hazır kıtalar sahnede yerini alamıyorsa artık, bunu bu amaçla oluşturulmuş örgütün işlev göremez hale getirilmesine borçluyuz.
Sevinebiliriz: Türkiye normalleşiyor...
02 Mayıs 2011, Pazartesi
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025