Fehmi KORU
Türkiye korkuların siyasete hakim olduğu bir ülke; ‘vesayet sistemi’ denilen sistem zaten korkulara dayanan bir sistemdir. Herkes birbirinden korkar öyle bir sistemde; iktidarın eli-ayağı da bu yüzden bağlıdır...
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dün açıkladığı ‘reform paketi’ korkulardan biraz daha uzaklaştığımızı göstermesi bakımından müthiş önemli bir adım. Pakette öngörülenler yasalaştırılıp hayata geçirilebilirse, siyasetin önü biraz daha açılacak, daha demokratik, daha özgür bir ülke haline gelebileceğiz.
Korkular yasakları getirir; korkulardan ancak yasakları yasaklayarak kurtulabiliriz.
Yasaklı eksik demokrasi aslında herkesi mağdur eder; bir bölümümüz mağduriyetleri ciddi biçimde hayatımızda yaşıyoruz, bir bölümümüz ise fark etmeden... ‘Kimlik’ üzerindeki kısıtlamalar var ve onların varlığı yüzünden insanlar kendi öz yurtlarında kendilerini ‘dışlanmış’ hissediyorlar... Bir de ‘dışlananlara’ dönük hak eksikliği politikalarını tasvip ettikleri için razı oldukları ayıplı demokrasi yüzünden gönüllü mağdurlar var...
Yeni paket, bütün eksiklerine rağmen, gelecekten daha umutlu olmamızı sağlıyor...
En temel eksik, Alevi kesimin beklentileriyle ruhban okulu düzenlemesinin paketin dışında bırakılmış olmasıdır... Pakette yer alan vaadler Meclis’te yasalaştırılırken eksiklerin giderilmesi sağlanabilir.
Aslında, özellikle bu iki konuda, yasa gerekmeden, idari tasarruflarla da iyileştirmeye gitmek mümkündür.
Başörtüsü yasakları makul bir seküler düzenin ölçüleri getirilerek kaldırılıyor. İnkarcı ve asimilasyonu öngören bir anlayışın bütünüyle yok edildiği de paketle dışa vuruluyor. Resmi dil dışı dillerle eğitimi —özel okullarla sınırlı olsa da— kabul etmek, ‘andımız’ yanlışlığından ilkokullarda da vazgeçmek buna işaret ediyor...
Türk devleti, bu yoldaki adımlarla, etnik farklılıkları zenginlik sayan anlayışa nihayet erişecektir.
Siyaseti sistemin merkezine oturtan değişiklikler ise, iktidar partisinin artık kendisinden iyice emin olduğunu gösteriyor. Her iki seçmeden birinin oyunu alan bir partinin ‘yönetimde istikrar’ adına ‘temsilde adalet’ten çekinmesi, dolayısıyla yüzde 10 seçim barajı ile partilere devlet yardımında askerlerin öngördüğü kısıtlamalarda ısrarı olağanüstü garip kaçıyordu. İki turlu dar bölge sistemini amaçlayan bir seçim sistemi değişikliği yolunda ilk adımı, sadece bu seçimde mevcut sistemi koruyup barajı yüzde beş veya daha aşağıya çekerek atabilir hükümet...
Pakete yönelik eleştirileri teşvik eden bir konuşmayla reform girişimini açıklaması da çok yerindeydi Başbakan Erdoğan’ın; muhalefete ve geniş kamuoyuna düzenlemelere katkıda bulunma imkanı sunması bakımından...
Öngörülen düzenlemelerin, ülkemizde halen hüküm süren siyasi, sosyal, ekonomik ve medyayla ilgili sistemin 27 Mayıs (1960) darbesinin eseri olduğu tespiti üzerine oturması, reform paketine, ayrıca tarihi bir değer kazandırıyor. 1960 darbesine en keskin sivil cevap, Ak Parti’nin 11 yılı bulan iktidarında gerçekleştirdiği reformlarla verilmiş oldu.
Biraz daha genişletilerek yasalaştırılırsa, Ak Parti, 2001 yılında kurulurken yayımladığı ‘Parti Beyannamesi’ ile topluma verdiği sözleri tutan ilk siyasi kuruluşumuz olacak...
Diğerleri, korku dağları beklerken, topluma verdikleri sözleri unutmak zorunda kalmışlardı çünkü.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025