Fehmi KORU
Medya mensupları arasından, hangi düzeyde görev yapmış olursa olsun, anlatacağı en azından bir yayına müdahale öyküsü bulunmayan neredeyse hiç yoktur. Muhabire haber müdürü, ona yayın yönetmeni, yönetmene de patron müdahale eder... Müdahalenin patron veya yayın yönetmeni katından mı, yoksa siyasilerden mi geldiğini aşağıdakiler bilmez.
Bugün oluyor da, dün veya evvelsi gün olmuyordu izlenimi verenler yalan söylüyorlar... Medyamız müdahalelere ilk yıllarından itibaren açıktır; bugünün dünden farkı, teknolojinin getirdiği imkânları kullanabilen meraklı birilerinin, kavga ortamında, ellerindeki ses kayıtlarını kamuoyunun dikkatine sunmaları...
Geçmişte yaşananların bir bölümünü, ülkemizin öndegelen medya patronlarının, nâdiren verdikleri mülâkatlarda açık ettiklerini biliyoruz. Bir bölümü de o dönemde gazete ve televizyonlarda yönetim mevkiinde bulunan ‘gazeteciler’ tarafından yeri geldiğinde fâş edildi.
Şu günlerde birbiri peşi sıra çıkan anılarında da, gazeteciler, yaşadıkları çoğu etkili olmuş müdahaleleri ortalığa saçıyorlar...
Kalemleri kırılan meslek büyüklerimiz olmuştu basın tarihinde; söz dinlemediği için İstiklâl Mahkemeleri önüne çıkarılanlar da... Gazetecilerin son birkaç yıldır işsizler kervanına katılmalarının sebebini tek başına günümüzün siyasi ortamına bağlayanlar doğru söylemiyor; bugün dünyanın her tarafında işsizlik tehlikesine en fazla maruz kalan mesleklerin başında geliyor gazetecilik...
Son bir ay içerisinde dünya medyasından üç önemli isim koltuğundan ayrılmak zorunda bırakıldı. Önce İngiliz The Telegraph gazetesinin (Tony Gallagher), sonra İspanyol El Mundo’nun (Pedro Jose Ramirez) yayın yönetmenleri kovuldu; en son da Fransız Liberation’un yayın yönetmeniNicolas Deomand, çalışanlarla patron arasında kalınca, istifaya zorlandı.
‘’Neden acaba?’’ diye düşünmeye değmez mi?
Yönetmenleri yerlerinden edildiğinde gazetelerde çalışanların fazla tepki verdikleri görülmüyor. Basın mesleğinde ekmeğin aslanın ağzında olduğunu düşündükleri için değil herhalde bu; tepkisizlikte çok daha derin etkenler rol oynuyor. Daha çok da siyasi etkenler...
Günümüzün gerçeği bu. Bazıları hiçbir şey olmuyormuşcasına yola devam etse de kolayından değişmeyecek bir gerçek hem de...
Mesleğin mensupları ancak farklı davranarak bu gidişi tersine çevirebilirler: Zaman içerisinde kaybedilmiş itibarı yeniden kazanarak...
Farkedilen, kimselerin böyle zorlu bir yola girmeye niyetinin olmadığı... Hep sonuçlar üzerinde yoğunlaşarak, müdahaleler sergilenip kınanarak yol alınmaya çalışılıyor. Müdahaleye yol açan sebepleri ele almaya pek az kişi hazır; ondan da az meslek erbabı eskinin günah defterlerinin hatırlatılmasına tahammül ediyor...
Soruna işlevsel açıdan yaklaşıldığı ve meslek itibarını yeniden ihya için öz-eleştiriyle işe başlayıp safralardan kurtulmaya çalışılmadığı için, müdahale ortamı varlığını sürdürüyor. Ses kayıtları ile deşifre olan yöntemlerden ve kullanılan araçlardan vazgeçilse bile, başka yöntemler ve araçlar devreye sokularak müdahalelerin devam edeceğinden emin olabiliriz...
Eleştiri için ağzını açanı susturmak kolay; çünkü tencerelerin çoğunun dibi kara... Lâfı ağza tıkılmadan dinlenilmeye değer o kadar az ‘gazeteci’ var ki ortalıkta...
Yine de bir yerden başlamak şart.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025