Fehmi KORU
Cumhuriyet’le aynı yaştaki Amerikan TIME dergisi nâdiren yaptığı bir jestte bulundu: Başbakan Tayyip Erdoğan’ı kapağına taşıdı... Kapak yazısını kotarmak üzere ülkemize gönderilen yazar genellikle doğru tespitler yapmış. Övgü dolu bir değerlendirme olmasına rağmen, bir yerde, “Hükümet 68 gazeteciyi cezaevine tıktı” demeyi unutmamış...
Nasıl unutsun ki? İstanbul’da görüştüğü birkaç gazeteci “Ancak ismimi yazmazsan konuşurum” diye uyarmış kendisini... Başlarına gelecekten korkuyormuş gazeteciler...
Bir süreden beri böyle bir korkunun varlığından söz etmek bir tür milli spora dönüştü. Patron baskısından, sansürden, oto-sansürden bahis açan açana... İktidarın onuncu yılında, medya patronları, siyasetin bundan böyle hep sivil alanda cereyan edeceğini nihayet kavradı, eski dönemin özelliklerine sahip olan bazıları alıştıkları itibarı kaybettiler ya; onların gözden düşmesi, aynı reflekslere sahip başkalarını da endişeye sevk ediyor olmalı.
Duydukları sadece ‘kendilerine özgü’ endişeyle ‘sansür’ ve ‘oto-sansür’ iddialarını ortalığa salıyorlar...
Elleri kolları bağlı olmasaymış ne haberler verirlermiş... Daha sert muhalefet ederlermiş... Canına okurlarmış iktidarın... Patronları müsaade etmiyormuş... Hapse giriyorlarmış... Onlar da ne yapsınlar, ekmek parası için...
İyi de, sırf hükümetin canını yakmak için çıkan gazeteler var bu ülkede; onları da ‘gazeteciler’ çıkarıyor; hiçbirinde öyle ülkeyi sarsacak müthiş bir habercilik görmedik... Herkesin görüş ve düşüncelerini hiçbir sınıra tâbi olmadan yayabileceği yeni iletişim araçları bulunuyor; geleneksel medyada kendilerinin dışlandığına inanan ‘gazeteciler’ parmak ısırtacak haberciliklerini oralarda sergileyebilir. Nerde...
Merkez medyadan dışlanan yazarların âkıbeti de ortada: Ne yazarlarsa yazsınlar, kimse ne yazdıklarını merak etmiyor...
Heyecan uyandıran haberler ve ilgi çeken yorumlar, gariptir, ‘yandaş’ denilen gazeteler ve televizyonlarda var.
Cezaevlerinde gazetecilerin bulunuşu zararlı. Hem bu gerçekçi tabloyu gözlerden sakladığı, hem de vaktiyle abone oldukları kaynaklar artık kendilerine kaynaklık yapamadığı için habercilikleri sıfırlanmış, çağdışı dünya görüşleri yüzünden yazdıkları dikkat çekmeyen birilerine mazeret teşkil ettiği için zararlı.
Türk ceza ve terörle mücadele yasalarında bulunan hepi topu birkaç madde yüzünden cezaevlerine düşen medya mensupları var gerçekten... Bugünün dünyasında şiddete bulaşmamak ve terörü özendirmemek şartıyla en aykırı fikirlerin bile ifade edilmesine imkân sağlamak gerekiyor. O birkaç yasa maddesi ise ülkemizde ‘düşünce özgürlüğü’ bulunmadığına dair önyargıları pekiştiriyor...
O birkaç madde yasalardan çıkartılmalı; gazeteci kimliği taşıyan veya yaptıkları ‘gazetecilik faaliyeti’ sayılan kişilerin tutuksuz yargılanmaları ilkesi benimsenmelidir.
Yalnızca bunlar yapılsın, Türkiye’de basın özgürlüğünün tehdit altında bulunduğuna dair iddialar temelsiz kalacaktır.
Uluslararası şöhrete sahip TIME türü dergilerin kapağında yer almak devlet adamlarına ek sorumluluklar yükler. Tanınmışlık artar, daha önce ilgi duymamış kişiler ilgiden etkilenerek izlemeye başlar ve bu yüzden beklentiler büyür.
Kendisinin olumlu niteliklerini başarıyla ön plana çıkaran TIME dergisinin yayınında yer bulan ‘basın özgürlüğü’ eleştirisini Başbakan Erdoğan da ciddiye almalı.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025