Fehmi KORU
Terör örgütleri eylemlerini planlarken.. planladığı bir suikast ise yalnızca öldürülecek kişinin vücudunu ortadan kaldırmayı mı.. veya bir yerde bomba patlatacaksa çok kişiyi öldürmeyi mi hesaplar?
Yoksa yapılacak eylemin –suikast ise suikastın, bombalama ise onun– ardından meydana gelecek havayı ve o havanın etkisiyle olabilecekleri de hesaplar mı?
Örnek üzerinden bu soruyu açayım:
11 Eylül ve sonrasını hep aklımızda tutalım
Dünyanın gördüğü en ciddi terör eylemlerinden biri 11 Eylül 2001 tarihinde yaşandı.
İnceden inceye planlanmış bir eylemdi ABD’de gerçekleşen… Örgüt, talimatlarını dinleyecek 18 (bir rivayete göre 19) genç buldu… Onların içinden kabiliyetli 4-5’inin pilot eğitimi almasını ve kısa süreliğine de olsa uçak kullanmayı öğrenmesini sağladı… Hepsini bulundukları yerden ABD’ye gönderdi… Bölündüler ve aynı saatte dört ayrı istikamete giden uçaklara bindiler… İkisinin New York’taki ikiz kulelere.. birinin Pentagon’a.. dördüncünün de (muhtemelen) Kongre’nin tepesine.. çarpmasını hedeflediler..
Üçü hedefi vurdu, biri yolda düştü veya düşürüldü.
Büyük bir plan…
Şimdi sorumu yineleyeyim:
11 Eylül eylemini planlayan/lar dört binayı (ve tabii içindeki insanları) yok etmeyi mi amaçlamışlardır.. yoksa o eylem sonrasında meydana gelecek hava ve o havanın doğuracağı sonuçları mı?
O gün New York’ta eylemi göbek atarak kutlayanlar olmuştu.. fakat Arap veya Müslüman değildi o kutlayanlar..
Ne demek istediğim herhalde anlaşılmıştır..
Bush “Shock and awe” demişti
Her terör örgütü, bazen bir kişiyi veya bir yeri hedef olarak seçse bile, eylemin sonrasını da planlar…
Eylemiyle zarar görecek olanların sonrasında verecekleri tepkiyi de düşünür ve ona göre bir eylem tarzı seçer…
Dünyanın başına büyük belâlar açan 11 Eylül 2001 uğursuz saldırıları,
ABD devleti bundan dehşete düşsün..
O zamana kadar izlediği politikaları gözden ve sistemini elden geçirme yoluna girsin..
Ve Amerikan halkı da eylemcilerin kimliğine bakıp onların hâkim özelliklerine düşman olsun diye sahneye konulmuştur…
Sadece ABD devleti ve Amerikan halkı değil, bütün dünya ve halkları üzerinde de beklendiği türden bir etkisi oldu 11 Eylül saldırılarının…
Amerika’nın kimyası bozuldu, dünyanın da…
İyi mi oldu, kötü mü?
Bu soruya, dünyayı etkisi altına alan IŞİD ve benzeri terör salgınına da bakarak, “İyi oldu” cevabını verebilmek için iyice insafsız olmak gerekiyor.
Öyle insafsızlar ABD’de bol miktarda var. Onlar ‘İslâm’ dininin yasaklanmasını, İslâm dinine mensup olanlara ülkelerinde hayat hakkı tanınmamasını talep edip duruyorlar.
Ancak, o eylemlerin, dünyayı kötü bir istikamete doğru yönlendirdiği de açık.
Dünyamız bugün daha güvensiz.. Çok daha hayırlı işlere harcanabilecek kaynaklar, sırf güven eksikliği yüzünden, eskisiyle mukayese edilemeyecek oranda silâh ve teçhizata sarf ediliyor.
Eylemlere muhatap olan dönemin yönetim kadrosu.. ABD’de George W. Bush, İngiltere’de Tony Blair ve İspanya’da José María Aznar.. kendilerini unutturmaya çabalıyorlar…
Terörist daha hesapçı.. devlet değil..
Uzun yıllardır dünyada ve ülkemizde meydana gelen şiddet olaylarını izlerken çıkardığım sonuç pek iç açıcı değildir: Devletler teröristler kadar hesapçı değiller…
Terör örgütleri, genellikle, meydana getireceği sonucu da hesap ederek ve o sonucu sağlayacak şekilde eylemlerini planlarken.. ‘terörle mücadele’yi birincil görev haline getirmiş olan devletlerin kanlı eylemlere verdikleri cevap.. yine genellikle terör örgütlerinin bekledikleri gibi veya ona yakın oluyor…
Devletler adına karar verenler, nedense, bir an durup “Acaba bu olayla bir istikamete doğru yönlendirilmemiz mi isteniyor? O istikamet ülkemiz ve siyasi kadromuz için doğru bir istikamet mi? Eğer böyle bir planın parçası olarak sahneye konulduysa maruz kaldığımız kanlı eylem.. alacağımız kararlar bizi istemediğimiz ve hayırlı olmayan bir istikamete yönlendirecekse.. yoksa başka türlü mü davransak?” diye düşünmüyor…
Öyle düşünseydi George W. Bush.. derhal Yurtseverlik Yasası ile ülkesinin demokratik geleneklerini askıya almak yerine ve kulağına “Irak’a saldır” diye fısıldayanların niyetini sezip farklı bir yol tutsaydı…
Sözgelimi, Ortadoğu kökenli görüntüsüne sahip terör eylemine, Ortadoğu’daki en temel ihtilâf olan ‘Arap-İsrail sorunu’ açısından yaklaşsa ve onu sağlayarak teröristlerin malzemesini ellerinden alsaydı…
Bugün dünyamız çok farklı bir yerde olur, bunu sağlayan devlet adamları, Bush, Blair ve diğerleri.. günümüzün kahramanları olarak tarihteki yerlerini alırlardı.
Uğursuz 11 Eylül eylemlerinin üzerinden 15 yıl geçti ve dünyamız hiç güvenilir değil.
Almanya’da, Ürdün’de, İsviçre’de ve Kayseri ile Ankara’da meydana gelen terör eylemleri.. hepsi.. Bush ve tayfasının 11 Eylül’e verdikleri yanlış tepkinin faturasıdır…
Bizde olanı doğru değerlendirelim
Lâfı uzattığımın farkındayım, ama anlatmak istediğimi aktarabilmek için bu gerekiyordu.
Türkiye biri askeri darbe girişimi olmak üzere çok sayıda sıra-dışı eyleme muhatap bugünlerde… Terörden medet uman örgüt ve odakların hesapları neyse, aceleleri olmalı ki, sahneye koydukları terör eylemleri hem çeşitlendi, hem de araları sıklaştı.
Bir yandan bombalamalarla sarsılıyoruz.. diğer yandan Rusya büyükelçisine yönelik suikastla..
Verdiğimiz.. daha doğrusu vermeye hazırlandığımız tepki.. devlet/ler/in hep verdiği türden bir tepki olacağa benziyor…
“Kim bu eylemi yapan?” sorusu eşliğinde, eylemle irtibatlandırılan kişilere yönelik tedbirlere başvurulacak…
Her devletin buna hakkı vardır; Türkiye’nin de elbette var…
Ancak hiç değilse bu suikasttan sonra biraz farklı davranılsa ve “Neden?” sorusunu öne çeken bir değerlendirme yapılsa…
Neden şimdi oldu bu?
Neden Ankara’da?
Neden bir büyükelçiye karşı?
Neden Rusya büyükelçisi?
Neden suikastçı olarak bir polis seçilmiş?
Neden, neden, neden?
Ve tabii bu ve benzeri sorulara cevap aranırken, “Acaba bu eylemle farklı bir yöne sürüklenmek mi isteniyoruz? O istikamet bizim için doğru ve hayırlı mı?” sorusunu da gündeme taşımak…
Yapılmayacağını bile bile tavsiyede bulunmak kadar zoru yok.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025