Fehmi KORU
Yeni seçilen muhalif milletvekillerinden biri, kendisi gazeteci kökenlidir, seçim sonuçlarının hile ile sağlandığını iddia etmiş. Dediği şu: “Dijital yazılımla işi bitirdiler.”
Böyle konular benim ilgi alanıma girer ya, “Ne dersin?” diye soran sorana.
Dediğimi sizinle de paylaşayım: “Eğer bir hile söz konusu olsaydı, AK Parti kendi oyunu yüzde 41.9’da, milletvekili sayısını da 295’te bırakır mıydı?”
AK Parti bu seçimin yaralılarından biri. Zaten o yüzden, seçimden ilk turda ve yüzde 52.5 oy alarak zaferle çıkan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Milletimizin sandıkta partimize verdiği mesajı aldık” deme ihtiyacı duydu.
CHP endişesini İnce hesaba katmadı
Seçim sonuçlarını daha makul bir değerlendirme süzgecinden geçirmek şart. Benim burada günlerdir yapmaya çalıştığım gibi…
Bugün bu değerlendirmelere bir yenisini ekleyeceğim.
Önceki gün, oyunu her seçimde AK Parti’ye ve Tayyip Erdoğan‘a vermiş, ancak bu defa farklı biçimde kullanmaya kararlı görünen bir grubun kendi aralarındaki konuşmalarına tanık oldum.
Eski bildiklerinden bu defa da şaşamamış, oylarını götürüp yine AK Parti ve Tayyip Erdoğan‘dan yana kullanmışlar.
Konuşmalarından, bu kararı vermelerinde, CHP’nin seçim öncesinde gördüğü ilgiden etkilendikleri sonucunu çıkardım.
Şaşırmayın. Buna göre, Muharrem İnce‘nin kendini ‘farklı bir CHP’li’ olarak tanıttığı kampanya sırasında CHP mitinglerinin gördüğü alışılmadık ilgi, hem kendisine hem de partisine iyi gelmemiş görünüyor.
“CHP iktidara geliyor” endişesiyle AK Parti’ye ders vermekten vazgeçmiş olabilir pek çok kişi…
Aslına bakarsanız, seçimin ikinci tura kalması halinde Muharrem İnce‘nin kazanabileceğini düşündüğünü belli edenlere, “AK Parti’ye oy veren muhafazakar seçmenlerin eli, hiç değilse büyük çoğunluğu için bunu söylüyorum, CHP’li birine oy vermeye gitmez” uyarısında bulunmuştum.
Muhafazakar sıfatını hak eden seçmenler üzerinde kısaca ‘CHP sendromu’ diye adlandırılabilecek bir ruh halinin büyük etkisi vardır. Tek parti dönemi, çok partili dönemlerde CHP’nin pek çok hassas konuda aldığı tavırlar ve CHP’li bilinen bazı tiplerin her dönemeçte ağızlarından çıkarak kayıtlara geçmiş yakışıksız sözler hemen akıllara gelir.
Hatırlamayanlara da bu son seçim sürecinde AK Parti sözcüleri hepsini hatırlattı.
Sosyal medyadan, WhatsApp gruplarından gönderilen “CHP iktidara gelir veya CHP’li biri cumhurbaşkanı olursa nelerle karşılaşılır” tarzındaki mesajlar da sürekli aynı endişeyi kitlelere iletmiş oldu.
Medyada AK Parti’nin itibar ettiği kalemler de, “Ders vereyim derken kantarın topu kaçarsa”neler olabileceğini yazıları ve TV yorumlarıyla kitlelerle paylaştılar.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da kampanya sırasında diğer partileri bir tarafa bırakıp sadece CHP’yi ve adayı Muharrem İnce‘yi muhatap alarak kendisine seçmen olmuş kitlelerin o ruh halini başarıyla deşti.
Muharrem İnce‘nin İzmir’de, Ankara’da, Diyarbakır’da ve İstanbul’da meydanlara topladığı CHP tarihinde hiç görülmemiş kalabalıklar da, o ruh halini körükleyerek, hem İnce‘nin hem de CHP’nin aleyhine çalıştı.
Ders vermekten vazgeçtiyse pek çok AK Parti seçmeni, bunun bir sebebi de İnce‘nin miting kalabalıkları olabilir.
Kalabalıklar AK Parti kitlesine “CHP geliyor” ürküntüsü verdi.
Benim aklıma, o ruh halinin baskın geldiği ilk olay geliyor.
Tek parti döneminin sonunu getiren 1950 seçimi öncesinde, İstanbul’un hem valisi, hem belediye başkanı, hem de CHP il başkanı olan Prof. Fahrettin Kerim Gökay‘ın, o sıralar Saraçhane’de yapılan CHP’nin İstanbul mitinginde, kendisini dinlemeye gelmiş kitleyi İsmetİnönü‘ye göstererek “İşte Paşam İstanbul” dediği bilinir.
Bayağı kalabalıkmış o gün Saraçhane Meydanı.
Ertesi gün sandık başına giden İstanbul seçmeninin büyük çoğunluğu Demokrat Parti’ye oy vermişti ama…
CHP’nin güçlü görünmesi kendisinin aleyhine oluyor; o gün de öyleydi, bugün de öyle galiba…
Saadet’in oyları da bundan etkilendi
Değerlendirmem doğruysa, bundan bir başka partinin daha olumsuz etkilendiği sonucunu çıkarabiliriz.
Saadet Partisi’nin…
AK Parti’ye güçlü bir ders verme niyeti kitlelere hakim olsaydı, oyların gidebileceği partilerin başında Temel Karamollaoğlu‘nun çıkışlarıyla ilgi toplamış olan Saadet Partisi geliyordu. CHP’nin iktidar olması veya CHP’li birinin cumhurbaşkanı seçilmesi endişesi Saadet’in de aleyhine çalışmış olabilir.
Üstelik, CHP’nin de içinde yer aldığı ‘Millet İttifakı’nı tercih etmesi de, Erbakan da geçmişte CHP ile koalisyon ortaklığı yapmış olmasına rağmen, Saadet’in aleyhine kullanıldı.
Temel Karamollaoğlu, herhalde bunu öngörüp, o kitlenin yadırgamayacağı farklı bir cumhurbaşkanı adayı arayışı için çaba göstermişti.
Oyu yüzde 7 civarında kalan Meral Akşener‘in “Ben seçileceğim” boş iddiasıyla engellediği seçenek…
O durumda ne olurdu bilmek mümkün değil, ama mevcut durumda ne olduğunu görüyor ve var olan sonucu değerlendirmeye çalışıyoruz.
“Hile yaptılar” demek yerine akılcı tahlillere ihtiyaç var.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025