Fehmi KORU
İYİ Parti’de işler iyi gitmiyor. ‘‘Benden bu kadar’’ diyerek kenara çekilme arzusunu beyan etmiş genel başkan Meral Akşener Kararından dönmeye zor ikna edilmişken, gerekçelerini onun genel başkan olarak devamının yanlışlığı üzerine oturtan partinin üç kurucu üyesi istifa ediverdi.
Bir önemli gerekçeleri de istifa edenlerin, 24 Haziran seçiminde CHP ile ittifak yapılması…
Üç üye de parti için ‘ağır top’ sayılacak isimler: Prof. Yusuf Halaçoğlu, Prof. Özcan Yeniçeri ve Nevzat Bor… Üçü de Ülkücü kesim için ‘simge’ sayılabilecek isimler…
’Hiç bir mazeret başarının yerini tutamaz’ özlü sözü bu olayla da bir kez daha doğrulanmış oluyor.
Başarısız mıydı İYİ Parti?
Aslına bakılırsa yeni kurulmuş ve o kısa zaman aralığında iddiasına uygun bir yapılanmayı gerçekleştirememiş bir parti olarak İYİ Parti’nin 24 Haziran’da yapılan seçimde aldığı oy için başarısız denilemez. Yüzde 10 barajını aşabileceği görüntüsünü verdi İYİ Parti.
‘Başarısızlık’ daha çok Meral Akşener’in cumhurbaşkanı adayı olarak partisinin oyunun (yüzde 10) altında bir oy (7.3) almasıyla ilgili.
İstifa edenler bu yönden haklı sayılabilirler.
Ancak istifa açıklamalarında yer alan ‘‘Parti CHP ile ittifak yaptı, bu sebeple AK Partili tabandan oy alamadı’’ tespiti gerçeklerle örtüşmüyor. Seçim sonrasında yapılan araştırmalar İYİ Parti’nin en fazla oyu AK Parti’nin bu seçimde kaybettiği 8 puan içerisinden aldığını gösteriyor.
Daha da önemlisi şu: Bugüne kadar yapılan seçimlerde İYİ Parti’nin de büyük oranda kendisini yerleştirdiği ‘milliyetçi’ zeminin kaydettiği en yüksek oy 24 Haziran seçimine ait. MHP’nin (yüzde 11.1) oyuna İYİ Parti’nin oyunu (yüzde 10) eklediğimizde bu gerçekle karşılaşıyoruz: Yüzde 21.1…
MHP’nin içerisinden çıktığını varsaymamız gereken ve rahatlıkla ‘MHP 2.0’ diye adlandırılabilecek bir yapıda kurulmuş olan İYİ Parti sayesinde Meclis’te her zamankinden daha fazla sayıda birlikte hareket edebilecek milliyetçi bir grup (49+43=92 milletvekili) yer alıyor.
Tek başına girseydi MHP’nin oyları ne kadar artarsa artsın milletvekili sayısının sınırlı kalabileceğini daha önceki seçim sonuçlarından biliyoruz: 7 Haziran 2015: Oy oranı yüzde 16.29, milletvekili sayısı 80; 1 Kasım 2015: Oy oranı 11.90, milletvekili sayısı 40).
İYİ Parti bir ‘milliyetçi zemin projesi’ olarak başarılı bile sayılabilir.
Bugünkü tablo Bahçeli+İYİ Parti’nin eseri
Meral Akşener ve arkadaşlarının MHP dışında ve büyük çapta MHP tabanına hitap eden bir parti kurma tehdidi söz konusu olmasa, MHP lideri Devlet Bahçeli, AK Parti’yi iktidarda tutmaya yaradığı açık girişimlerini birbiri peşi sıra yapar mıydı?
AK Parti iktidarda, Tayyip Erdoğan kendisine ‘Başkan’ diye hitap edilmesini yeğleyen Cumhurbaşkanı ve Türkiye ‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ ile yönetiliyorsa bugün, ülkemiz bunu, İYİ Parti’ye ve Devlet Bahçeli’ye borçlu.
Hiç kuşkusuz bugünlere Meral Akşener sayesinde gelindi. Hem de onun milletvekili olamama fedakarlığını da üstlenmesi sayesinde…
Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyduğu için milletvekili olamadı Akşener; milletvekili sıfatı taşımayan birinin partilere genel başkanlık yapması çok zordur.
Gelelim, istifa edenlerin gerekçelerini oturttuğu CHP ile ittifakın yanlışlığı konusuna…
Açıkçası, CHP yardım elini uzatmasaydı İYİ Parti’nin seçime katılması ve Meral Akşener’in cumhurbaşkanı adaylığı mümkün olamazdı. CHP ve onunla yapılan ittifak İYİ Parti için bir can simidi oldu.
Zarar muhasebesi yapılacaksa, İYİ Parti’ye değil, CHP’ye zarar verdi ittifak…
Bundan sonra ne olur?
Kurultayı var İYİ Parti’nin ve kurucu kadrosunda Meral Akşener’le genel başkan olarak yola devam kararlılığı söz konusu. Kendisini ‘misyonunu tamamlamış’ hisseden birinin liderliğinde ne kadar yol gidilebilirse İYİ Parti de siyaset arenasında o kadar ilerleyecektir.
Zor bir yol önlerindeki…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025