Fehmi KORU
Devlet yönetimi hiç kuşkusuz dünyanın en ciddi işlerinden biri. Bu kanaate sahip olmak için herhangi bir tarih kitabından çeşitli ülkeler arasında geçmişte yaşananlara dair ayrıntıları okumak bile yeterli.
Günümüzde ise görevin ciddiyetini daha da artıran pek çok yeni unsur var. Bu bakımdan devlet yönetimine talip olanlar ve yönetimde yer alanların işleri hiç de kolay değildir.
O yüzden hayat boyu o görevin sahibi siyasilere hep saygı duymuşumdur.
Yeni sistem yolu kısalttı
Bu durumu en iyi anlayabilecek olanların başında, birkaç yıl sonra iktidarda 20. yılını kutlayacak olan AK Parti’nin siyasi ve bürokratik kadroları geliyor. Bir yandan her seçimde halktan aldıkları desteği yenilemeleri, diğer yandan da her gün önlerine çıkan devasa sorunlarla baş etmeleri gerekiyor.
‘Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ ihtiyacı duyulmasının bir sebebi de, yeni sistemin görevlerini daha iyi ve daha kolay yapmalarına imkan vereceğini düşünmeleri olsa gerek.
Herhangi bir konuda karar vermek için yönetici kadroların fazla zorlanmaları artık gerekmiyor; kararın oluşmasına kadar geçen süreç, en son kararı verecek kişi ile kendisinin göreve getirdiklerinden başkasının müdahil olmasını gerektirmeden nihayete eriyor.
Artık yol çok kısa.
Eskisi gibi devlet ile parti ayrımı da fazla önemli değil bu yeni sistemde; belediye başkanı adaylarını belirlemede iktidar partisine devletin istihbarat örgütü soruşturma katkısında bulunmuş…
Eski sistem buna izin vermezdi.
Bize uzak bir ülke olan Venezüela’da yaşanan olağanüstülüğe anında tepki verip mevcut devlet başkanının yanında yer almak için Meclis’e danışmak veya böyle konuların sahibi olan bakanlıktan görüş almak da gerekmedi; demokrasiye müdahale olarak görüldü orada yapılmak istenen ve hemen mevcut yönetime sahip çıkıldı.
Yeni sistem bunu da sağlıyor.
Sistem devlet yönetiminde yer alanlara geniş bir hareket alanı açarak büyük kolaylıklar getiriyor, ancak dünyanın en ciddi işlerinden biri olduğunu en başta dile getirdiğim devlet yönetiminde yer alanların yine de ihtiyatı elden bırakmamalarında yarar var.
Bazen yolu kısaltmak hedefinize varmayı imkansız hale de getirebilir.
Mutabakatı Putin hatırlattı, nasıl yani?
Konu üzerinde beni düşünmeye sevk eden, dün, Moskova’da, makam mukabili olan Vladimir Putin‘in, Suriye konusunu görüşürlerken ortaya attığı, 1998 yılında Türkiye ile Suriye arasında imzalanmış bir mutabakatın sorunu çözümde işe yarayacağı görüşünü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın sahiplenmesi oldu.
‘Mutabakat’, dediğim gibi, Suriye ile Türkiye arasında imzalanmış, ancak bunu dile getiren üçüncü bir ülke: Rusya…
Görüşe derhal sahip çıkıldığına göre, o mutabakat, hiç değilse devletimizi yönetenler açısından önemli bulunan bir belge.
İyi de, Putin dile getirmeden o belgenin varlığından nasıl oldu da haberdar olunmadı?
Dışişleri bakanlığı, imzalanma sürecini yürütmüş kurum olarak, böyle bir belgenin varlığını biliyor olmalı. Genelkurmay başkanlığı da sürece dahildi. Hatırlatmamışlar mı?
O dönemi olabildiğince yakından izlediğim için biliyorum: Terörün azdığı bir dönemde (1991 yılı) ANAP’tan iktidarı teslim alan DYP-SHP ortaklığı, faaliyetlerini yürüttüğü komşu ülkeden PKK’yı çıkarmak için bir devlet planı hazırlatmış, onun bir parçası olarak dönemin içişleri bakanı İsmet Sezgin Şam’a giderek “Terör örgütü ile mi, yoksa Türkiye ile mi dost olmak sizin yararınıza?” sorusunu Hafız Esad‘a yöneltmişti.
Suriye, bakanı izleyen aralarında benim de bulunduğum Türkiye’den gelen gazetecileri Bekaa Vadisi‘ne kadar götürerek, PKK’nın faaliyetlerine müsaade edilmediğini ispata çalışmıştı. Suriyeliler, Mahsum Korkmaz Akademisi diye bilinen PKK kampını, Türkiye’den bakan gelmeden önce yerle bir etmişlerdi.
Gözlerimizle gördük.
Daha sonra, Abdullah Öcalan‘ın Suriye dışına çıkartılması ve sonunda Türkiye’ye teslim edilmesi sürecinde (1998-1999) yaşananları da biliyoruz. Devlet adına önce dönemin kara kuvvetleri komutanı Atilla Ateş‘in (16 Eylül 1998) yaptığı sözlü çıkış, hemen ardından (1 Ekim 1998) Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel‘in benzer bir konuşması, Hafız Esad‘ı Türkiye’nin yanında yer almanın kendisi ve ülkesi yararına olacağına ikna etmişti.
Putin‘in sözünü ettiği 1998 yılı Ekim ayında imzalanan bu arka-planla sağlanan mutabakat Öcalan‘ın Esad tarafından Şam’dan yollanmasını (Ocak 1999) ve Türkiye’ye teslimini (Şubat 1999) sağlamıştı.
O eski mutabakat bugün karşı karşıya bulunulan güvenlik sorununu çözmekte işe yarar mı?
Bilmiyorum, ama bilmek istiyorum.
Yaşlı fare, genç fareye…
Belgenin varlığından devletimizi yönetenlerin Putin‘in uyarısı üzerine haberdar olmalarını anlamakta zorlandığım gibi, Rusya’nın o belgeyi hatırlatmakla ne sonuç almayı umduğundan da tam emin olamıyorum.
Hani, yaşlı fare, deneyimsiz genç fareyi eğitirken, “Ortalıkta kocaman bir peynir gördüğünde, hele bir de mesafe kısaysa aman çok dikkatli ol; büyük ihtimalle kapan vardır”diye uyarmış ya, o fıkra aklıma geliyor.
Devlet arşivlerindeki dosyasına da bakarak etraflıca düşündükten sonra konuyu iyice tartmak ve ondan sonra bir karara ulaşmak daha makul bir yolmuş gibime geliyor.
İhtiyatlı olma konusundaki yaklaşımım, belki de, devleti onu yönetenler kadar bilmediğimdendir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025