Fehmi KORU
İşin içinde geçmişte darbelere verdiği destekleriyle maruf bir ülke olarak ABD ve başında da en yakın ittifak ilişkisi içerisinde bulunduğu ülkelere bile (Suudi Arabistan’a, Türkiye’ye) akla mugayir tehditler savuran Donald Trump olunca, ABD ve Trump daha orada gerçekte ne yaşandığını dahi öğrenmeden Maduro-karşıtı bir tavır aldığında, Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan‘ın konuya yaklaşımının şimdiki gibi olması elbette şaşırtıcı değil.
Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimle işbaşına gelmiş bir iktidarı temsil ettiğine inandığı için, ABD ve Trump karşı çıktığında, derhal Maduro‘ya destek veren açıklamalar yaptı.
Fazla uzak olmayan bir geçmişte devrilmesi için başarısız bir darbe girişimine (15 Temmuz 2016) maruz kalmış bir ülkeyiz ve darbecilerin hayatına kast etmek istediği kişiler listesinin başında Tayyip Erdoğan‘ın da bulunduğu, darbecilerin görevlendirdiği infaz timinin görevi yerine getirmek üzere hareketlendiği de biliniyor.
Böyle bir ülkede lider konumunda olan biri, uzun süre düşünmesi bile gerekmeden, Venezuela ve Nicolas Maduro‘nun yanında yer alacaktır elbette.
“Acaba aslında yaptığımız yanlış olabilir mi?” sorusunu sormaya başladığımızda karşımıza çıkan tablo değişebiliyor ama…
Maduro yanlışta olabileceği gibi onun ‘meşru’ olmadığını ileri sürerek cumhurbaşkanlığını geçici olarak üstlendiğini açıklayan Meclis başkanı Juan Guaidó haksız olmayabilir.
Tabloyu karartan, ABD ile Trump‘ın Venezuela üzerindeki gölgesi…
Venezuela’da olana biraz yakından bakalım
Venezuela’da şu sırada bir meşruiyet krizi yaşanıyor. Geçen yılın mayıs ayında yapılan başkanlık seçiminde katılım, muhalefet seçimi boykot ettiği için, o ülke tarihinin en düşük oranında gerçekleşti; ayrıca pek çok şaibeyle kirlenen bir seçim süreci yaşandı. Var olan Anayasa Mahkemesi’ni ilga etmiş ve yerine bütün üyelerini kendisinin atadığı yeni bir mahkeme oluşturmuş Maduro, yine kendisinin atadığı üyelerden oluşan seçim kurulunun da desteğiyle şaibeli seçimin yenilenmesi taleplerine karşı direniyor.
Orduyu da yanına alarak…
Yine iş başına seçimle gelmiş Venezuela meclisi ise, şaibeli bulduğu için başkanlık seçimi sonucunu geçersiz sayarak, Maduro‘nun ilk döneminin sona erdiği 10 Ocak 2019 tarihinden itibaren, anayasanın ilgili maddesine dayanarak, yönetimi eline alma girişimini başlatmış bulunuyor.
Meclis başkanı Guaidó kendisini geçici olarak ve meclisin kararıyla Maduro‘dan boşalan yere konumlandırdı.
Cumhuriyet’e gidilen dönemde Türkiye’de olan
Yanılıyorsam tarihçilerimiz beni düzeltsin: Benzer bir durum bizde de Cumhuriyet’in kurulmasına yol açan süreçte yaşanmamış mıydı?
Ankara’da toplanan Kuva-yı Milliye kadrosu, İstanbul’daki hükümetin meşruiyetini kabul etmediklerini, esas gücün yeni oluşan Büyük Millet Meclisi’ne geçtiğini duyurmuş, ülkedeki bütün resmi kurumların İstanbul’la ilişkilerini kesmelerini, yabancı ülkelerin de Ankara ile ilişki kurmalarını şart koşmuştu.
Büyük Millet Meclisi (BMM) ilk işlerden biri olarak, 20 Ocak 1921 tarihinde, Teşkilatı Esasiye Kanunu adıyla yeni bir anayasa ilan etmişti. Cumhuriyet’in o ilk anayasası hakimiyetin ‘bila kayd u şart’ Meclis’te olduğunu ilk maddesine yazmış, 2. maddesinde de icra kudretini Meclis’in uhdesine vermişti.
İstanbul’da da bir hükümet ve padişah eş zamanlı olarak varlıklarını sürdürmekteydi. BMM’nin 1 Kasım 1922’de kabul ettiği bir kanun bu ikili yönetimi teke indirici bir maddeyi içermekteydi. ‘Makabline şamil’ olarak çıkartılan madde ile “İstanbul’daki hükümetin 16 Mart 1920’de tarihe intikal ettiği” bütün dünyaya ilan edilmiş oldu.
[Konuya ilgi duyanlar Prof. Hasan Bülent Kahraman’ın ‘Yapısal Analiz’ adlı iki ciltlik kitabının ikinci cildine (s. 8-10) bakabilirler.]
Ne demek istiyorum?
Maduro’ya karşı olan mı darbe, yoksa Maduro’nun yaptığı mı?
Demek istediğim, Venezuela’da meydana gelen olayın “Maduro haklı, ona karşı bir darbe girişimi söz konusu” kolaycılığıyla yaklaşılamayacak kadar girift olduğudur. Ayrıca sırf Venezuela’daki ihtilaflı durumun çözüme kavuşturulması için 12 ülke (Arjantin, Brezilya, Kanada, Şili, Kolombiya, Kosta Rica, Guatemala, Honduras, Meksika, Panama, Paraguay ve Peru) tarafından 2017 yılında oluşturulan LIMA grubu ülkelerinin tamamı da meclis kararını doğru bulmakta.
“Darbe yapılıyor” diye tavır alırken, aslında yanlışı destekliyor olabiliriz.
Maduro‘nun meşruiyetinin kalmadığını savunan Venezuela’daki meclisin iddiası tam da bu: Maduro‘nun halkta desteğini kaybettiği halde iktidarını sürdürme amacıyla yargıyı ve orduyu kullanarak gerçekleştirdiği bir ‘darbe’ gerçekleştirdiği iddiası…
Dünyamızın kimyası çoktandır bozuk. Bu sebeple kimin haklı kimin haksız olduğunu derhal görebilmek hayli zor.
Bildiğim bir şey daha var: Dünyanın en zengin petrol rezervlerine sahip olmasına rağmen Venezuela halkı hayli zamandır açlıkla terbiye ediliyor, yüzde binlik enflasyonla iflas etmiş ekonomisi yüzünden…
ABD’ye kızıyoruz, Trump‘tan hiç hoşlanmıyoruz tamam, ama Maduro da sütten çıkmış ak kaşık olmayabilir.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025