Fehmi KORU
Türkiye ilgi odağı.. Haberler olumsuz ve bu da rahatsız ediyor.. Oysa, tabloyu tersine çevirmek elimizde…
Türkiye bugün dünyada hakkında en çok haber ve değerlendirme yazısı çıkan ülkeler listesinde ilk sıralarda yer alıyor. Yalnız Türkiye’nin yakın ilişkide olduğu veya sorunlar yaşadığı ülkelerin medyasından gelmiyor bu ilgi, insanlarının haritadaki yerimizi bildiklerini sanmadığım ülkelerin gazete ve televizyonlarında bile adımız geçiyor.
Google arama motorunun haber bölümüne, birkaç yıl önce, ‘Turkey’ ve ‘Erdogan’ sözcüklerini verdim, bu iki sözcüğün içinde geçtiği haber ve yazılarla ilgili uyarıda bulunulması için; her gün bu yüzden uyarı bombardımanına muhatap oluyorum.
Aynı durum Apple’ın yeni başlattığı ‘News’bölümü için de söz konusu. Ona da aynı sözcükleri takip ettiğimi bildirdiğim için her gün ABD’de çıkmış haberleri karşıma getiriyor program; gün boyu yenileniyor ve her seferinde yeni yazılarla karşılaşıyorum.
Dünyanın öndegelen yayın kurumları ya süreli temsilcilikler açmış ya da bir -hatta birden fazla- muhabirini özel görevle ülkemize göndermiş bulunuyor. Haberler ilk elden yazılıyor, değerlendirme yazılarında çeşitli kaynaklardan elde edilmiş bilgilere görüşülen yetkin kişilerden alınmış görüşler de eşlik ediyor.
Benzer bir durum on yıl kadar önce de yaşanmıştı ülkemizde. Önceleri biraz şaşkınlık vardı o dönemde çıkan haber ve değerlendirmelerde; küçük bir çocuğun kendisinden beklenmedik bir başarı göstermesi karşısında duyulana benzer bir şaşkınlık. Sonraları daha olgun yaklaşımlar hakim olmuştu yayınlara.
İyi mi, yoksa kötü mü medyanın bu ilgisi?
Haber ve yazılar lehimizde ise iyi elbette. Nitekim on yıl ve daha önce çıkan haberler ve değerlendirmelerde rastlanılan ‘Türkiye övgüsü’ bizim medya tarafından da okurlara iletiliyor, TV haberlerine konu oluyordu.
Kendimizle bizler de övünüyorduk.
Pasaportumuzun dünyada itibar gördüğü günlerdi o günler…
Son zamanlarda çok daha değişik bir durum söz konusu.
Artık gazetelerimizde haber olamayan, televizyon kanallarının yayınlarında yansıtmadığı, tartışma programlarında konu edilmeyen, buna karşılık ‘sözcü’ konumundaki kişilerin ara sıra yalanlamalarına muhatap olan bir yabancı medya ilgisiyle karşı karşıyayız.
Tabii aleyhteki haberler ülkemiz için pek iyi olmuyor.
Biz ne kadar dışarıya karşı her şeyi pespembe göstermeye çalışırsak çalışalım, parasını hangi ülkede yatırıma dönüştüreceğine karar verme durumunda olan yabancı ülkelerin iş insanları kendi medyalarında çıkan yayınlardan olumsuz etkileniyorlar.
Dünya ülkelerini çeşitli alanlarda değerlendirip not veren kuruluşlar da, bunu dayandırdıkları bilgileri bizim gazeteler ve televizyonlardan değil, yabancı dillerde yayın yapan medya organlarından alıyorlar.
O sıralamalarda, Türkiye, listelerin en aşağısındaki sıralardan birinde yer alıyor son yıllarda.
Herhalde farkındasınızdır; listelerdeki durumumuz hatırlatıldığında, sinirli ifadelerle hatırlatana karşı saldırıya geçiliyor.
Bugünün iç içe geçmiş dünyasında olan biteni saklamak mümkün değil. Geçmişte, bayağı eski dönemlerde, içeride ne yaparsanız yapın dışarının bundan haberdar olabilmesi ve duyduğuna tepki vermesi zaman alabiliyordu. Bugün ise durum farklı. Bazen az önce meydana gelmiş bir olayı, daha bizim kanallara haber olmadan önce, bir yabancı TV kanalından öğrenmek bile mümkün olabiliyor.
Tartışma programı yalnız bizim kanallarda yok, yabancı kanallardaki tartışmalara da konu oluyor ülkemiz. Burada görüş çeşitliliği ortadan kalkmış olsa bile, yabancı kanallar ifade edilmeyen görüşlere de imkan sağlıyorlar programlarında.
Daha da ilginç bir gelişme oldu: Dört yabancı ajans bir TV kanalından Türkçe yayın yapmak için birleşiverdi. Bizim kanallardan farklı olarak, o ortak kanalda, görüş sahiplerine herhangi bir kısıtlama uygulanmayacağı anlaşılıyor.
Bazıları bundan nem kapmış görünüyor. Oysa bunun TRT-World ile a-haber‘in İngilizce yayın yapan kanalının dış dünyayı etkilemek için gösterdiği çabalardan farkı yok. Tek fark, burada bazılarına ısrarla verilmeyen imkanın, kısıtlanan ve yerlerinden edilenlere yabancılar tarafından sağlanmasıdır.
Üzüleceksek böyle bir duruma düştüğümüz için üzülmeliyiz.
Olumluya çevirebiliriz
Türkiye’nin son zamanlarda yeniden artan ilgiyi olumluya çevirmesi her zaman mümkün. Ülkeye yönelik eleştiriler birkaç başlıktan kaynaklanıyor ve onların varlığından zaten hepimiz haberdarız. Yanlışlardan vazgeçmek ve on küsur yıl önce yapılan bizleri övücü haberlerde öne çıkan özelliklerimize yeniden sarılmak görüntüyü birdenbire değiştirmeye yetecektir.
Yeter ki, o yönde bir irade oluşabilsin.
Olur mu? Oluşur mu?
En iyisi bu soruya ben değil de sizler cevap veriniz.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025
15.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
10.07.2025