Hasan CEMAL
Tayyip Erdoğan sadece cici gazetecileri, cici yazarları karşısına alıp konuşuyor. Sadece onların sorularını alıyor. Sadece onlarla seyahat ediyor. Anlaşılan, sadece ‘ciciler’le rahat ediyor Erdoğan...
Peki eski başbakanlar Demirel, Ecevit, Özal, Çiller ve Erbakan Hoca da kendilerine muhalif gazetecileri yok mu sayardı? Darbe devrinde bile Evren sadece cici gazetecilerle mi seyahate çıkardı?
Her devirde iktidarların cici gazetecileri, cici yazarları olmuştur.
Bugün de Tayyip Erdoğan’ın var.
Şaşılası bir şey değil.
Ama bugün şaşırtıcı olan şu:
Tayyip Erdoğan sadece cicileri karşısına alıp konuşuyor. Sadece onların sorularını alıyor. Sadece onlarla seyahat ediyor.
Anlaşılan, sadece ‘ciciler’le rahat ediyor Tayyip Erdoğan.
Geçmişte olmayan buydu.
Geçmişte başbakanlar, yalnız ‘ciciler’le değil, hoşlanmadıklarıyla da, hatta sevmedikleriyle de yüz yüze gelirdi. Onları da basın toplantılarına, seyahatlerine davet ederlerdi.
1960’ların sonlarıydı.
Demirel, Devrim, Cumhuriyet ve TRT
Başbakan Demirel’i hangi yolla olursa olsun devirmeyi yayın politikası olarak benimsemiş Devrim dergisinin yazı işleri müdürüydüm.
Ama buna rağmen Başbakan Demirel’in basın toplantılarına davet edilirdim. Sadece ben değil, Demirel muhalifi yayın organlarının temsilcileri de katılırdı toplantılara.
1978, 1979 yıllarıydı.
Cumhuriyet gazetesinin Ankara temsilcisiydim. Gazete, Başbakan Demirel’le gırtlak gırtlağa bir vaziyetteydi.
Ama buna rağmen Demirel’in basın toplantıları Cumhuriyet mensuplarına açıktı.
Ayrıca, o yıllarda Türkiye’nin tek televizyon kanalı olan ve Demirel iktidarınca kontrol edilen ‘TRT televizyonu’ndaki tartışma programlarına da katılırdık.
Ecevit, Tercüman ve Nazlı Ilıcak
1978 yılıydı.
Cumhuriyet’te muhabirdim.
Başbakan Ecevit’le Moskova’ya gitmiştik. O tarihte de Tercümangazetesiydi Ecevit’le gırtlak gıtlağa olan.
Ama Ankara’dan kalkan uçakta Tercüman’ın Genel Yayın YönetmeniGüneri Cıvaoğlu’yla başyazarı Nazlı Ilıcak da vardı.
Bu arada, sevgili Nazlı’nın uçağa kendi eliyle yaptığı kekle geldiğini, Rahşan Ecevit’e verdiğini, onun da keki çayla birlikte hepimize ikram ettiğini hatırlıyorum.
12 Eylül'ün Evren'i, Özal ve gazeteciler
Sonra 12 Eylül geldi.
Darbe devrinde bile sadece ‘ciciler’le seyahate çıkmadığını söyleyebilirim Kenan Evren’in...
1980’lerdeki Turgut Özal dönemi de farklı değildi. Başbakan Özal, her gün her köşesinde kendisini eleştiri yağmuruna tutan Cumhuriyet’i de dışlamazdı.
Kendisi gibi düşünmeyen gazeteci milletiyle de tartışır, sorularını yanıtlar, onları da uçağına alır seyahatlere çıkardı.
İzleyecek gazeteciyi başbakanlar belirlemezdi
İnce bir nokta da şuydu:
Bütün bu yolculuklarda da Başbakan’ın kendisi değil, daha çok gazetenin yöneticisi belirlerdi, hangi gazetecinin seyahate katılacağını...
Elbette cicileri vardı Özal’ın da.
Ama çevresini sadece onlarla dolduracak kadar özgüvenden yoksun bir siyaset adamı değildi, hiçbir zaman da olmadı.
Bu tablo daha sonraki yıllarda da çok fazla değişmedi.
Çiller ve Erbakan ile muhalif sesler
Demirel’in, Mesut Yılmaz’la Tansu Çiller’in, Erbakan Hoca’nın, Ecevit’in başbakanlık döneminde de muhalif sesler huzura kabul edilirdi.
Elbette bütün bu dönemlerde ‘ciciler’ vardı. En çok müsaadeye mahzar olanlar vardı.
Başbakanlar, canlarını sıkan gazetecileri, hoşlanmadıkları haberleri yapan, yorumları yazanları zaman zaman cezaya koyar, onların telefonlarına çıkmaz, seyahatlerine almazlardı.
Ama bugünkü gibisini hiç anımsamıyorum.
Erdoğan, yalnız kendisini güzelleyenleri topluyor
Bu devirdeki gibi yalnız ‘cici gazeteci ve köşe yazarları’yla birlikte olan, sadece onların sesini duymak isteyen, yalnızca onlarla konuşan bir Başbakan hatırlamıyorum.
Şunu teslim ediyorum:
Başbakan Erdoğangeçmişte bu kadarözgüven yoksunu bir siyaset adamı değildi.
Bugün öyle bir noktaya gelmiş durumda ki, yalnız kendi sesini duymak istiyor.
Yalnız kendisi gibi düşünenleri, yalnız kendisini güzelleyenleri çevresine topluyor.
Onlara kulak veriyor.
Ancak ‘ciciler’le rahat ediyor.
Hep Rockefeller gazeteleri çıksın istiyor.
Farklı ses ve görüşler, anlaşılan, vücut kimyasını bozuyor Erdoğan’ın.
Bu yüzden kendisi gibi düşünmeyenlere düşman gözüyle bakabiliyor.
Kendisini eleştirenleri komplocu olarak görebiliyor.
Kendisine açık destek vermeyenleri, muhalefet edenleri darbeci ilan edebiliyor.
Ne yazık.
45 yıllık meslek hayatımda bu kadarına ilk defa tanık oluyorum.
Şu kadarını söylemek isterim:
Tayyip Erdoğan’ın ruh hali gerçekten tedirginlik verici.
Allah herkese ya da Türkiye’ye kolaylık versin!
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024