Hasan CEMAL
Basit bir soru: Kirli paraların ortaya saçıldığı, polisin savcının emrine yerine getirmediği, internetin dilinin kesildiği, bakanlar hakkındaki fezlekelerin sümen altı edildiği bir memlekette ne olur?
Bu memlekette medya adam olmadan, demokrasi adam olmaz.
Gazeteci milleti kendi mesleğine sahip çıkmadan, bu memlekette demokrasi olmaz.
Bu memlekette yargı adam olmadan, demokrasi adam olmaz.
Hâkim ve savcılar kendi mesleklerine, hukukun üstünlüğüne sahip çıkmadan, bu memlekette demokrasi olmaz.
Bu memlekette gazeteciler kendi mesleklerine ihanet ettikçe, hâkim ve savcılar hukuka ihanetettikçe demokrasi olmaz.
Başbakan bir telefonla haber attırdıkça, haberci kovdurdukça, televizyon programı sansürledikçe, bu memlekette demokrasi olmaz.
Bu memlekette medya patronları devletle iş çıkarları gereği, Başbakan’ın evet efendimcisi oldukça, Başbakan’ın hışmından korktukça, demokrasi olmaz.
Başbakan, yıllar içinde kendisinin şekillendirdiği, design ettiği medya düzeninde son söz sahibi olarak kaldıkça, bu memlekette demokrasi olmaz.
Bu memlekette tek telefonla haber attıran, tek telefonla haberci, yazar kovduran, tek telefonla sansür uygulatanBaşbakan’a, veyahut gazete yönetici ve yazarları konusundatek seçicilik yapan Başbakan’a karşı medya ve kamuoyu tepkisiz kaldıkça demokrasiolmaz.
Hükümetin, Başbakan’ın emrine uyarak yargı kararına direnen, savcı talimatına direnen polislerle yargı bağımsızlığı ölümcül bir darbe yerken, bu memlekette demokrasi olmaz.
Yolsuzluk soruşturmasında adı geçen dört bakanla ilgili fezlekelerin uyutulduğu, Meclis’e gönderilmediği, Adalet Bakanı’nın kendisi hakkındaki fezlekenin sümen altı edildiği Başbakandüzeni oldukça, bu memlekette demokrasi olmaz.
Bu memlekette internetin dilini kesmeye çalışan Başbakan oldukça, demokrasi olmaz.
Bu memlekette HSYKKanunu’yla yargıyı teslim almaya çalışan Başbakan oldukça,demokrasi olmaz.
Bu memlekette HSYK kanunuyla yargı bağımsızlığını, kuvvetler ayrılığını sona erdirmek isteyenBaşbakan oldukça, demokrasiolmaz.
Bu memlekette MİT Kanunu’ylamuhaberat devleti kurmak isteyen Başbakan olduça, bu memlekette demokrasi olmaz.
Bu memlekette MİT Müsteşarı, İçişleri Bakanı, Adalet Bakanı ve birkaç danışmandan oluşandar bir klik ile ülkeyi yönetebileceğini sanan Başbakan oldukça, demokrasi olmaz.
Ne olur?
Olsa olsa polis devleti olur.
Bu memlekette evet efendimci bakanlarla, evet efendimci kurmaylarla etrafı sarılı Başbakanoldukça, demokrasi olmaz.
Bu memlekette tek adamlığı nedeniyle her yandan fışkırmaya başlayan yolsuzluk, hırsızlık ve vurgunları karartmak için HSYK, internet, MİT gibi yeni kanunlarla hukuku tepeleyenBaşbakan oldukça demokrasi olmaz.
Bu memlekette ‘Alo Fatih Hatları’nı, bu memlekette ‘Alo Bilal Hatları’nı canı nasıl isterse öyle kullanabilen Başbakan oldukça demokrasi olmaz.
Bu memlekette hukuk, kanun, kural yerine, neredeyse her karar, iki dudağının arasından çıkacak söze bağlı Başbakan oldukça demokrasi olmaz.
Bu memlekette gazeteci milletinin soru soramadığı, eleştirel soru sorma fırsatı bulamadığı, hatta soru sormaktan korktuğu ve ancak müsaadeye mazhar sorular sorabildiği Başbakanoldukça demokrasi olmaz.
Bu memlekette tek adamlık kanunlarına, düzenlemelerine imza atan Cumhurbaşkanıoldukça, kendini kurtarmak için tek adamlık yolunda gittikçe hızlanan Başbakan oldukçademokrasi olmaz.
Bu memlekette ‘Alo Bilal Hattı’nda patlayan son içler acısı örnekten sonra artık meşruiyeti iyice biten Başbakan oldukça demokrasi olmaz.
Böyle bir Başbakan oldukça, bu memlekette istikrar da olmaz.
Siyasal istikrar da olmaz.
Ekonomik istikrar da olmaz.
Sosyal istikrar da olmaz.
‘Kirli paralar’ın ortalığa saçıldığı, hukukun guguk olduğu bir memlekete ne sermaye gelir, ne yatırım yapılır; ne de doğru dürüst harcama yapılır böyle bir memlekette.
Siyaseten önünü göremeyen, belirsizliklerin derinleştiği böyle bir memlekette ekonomik istikrarsızlık da, siyasal istikrarsızlık da, toplumsal istikrarsızlık da bütün toplumu kuşatmaya, kıvrandırmaya başlar.
Bir başka deyişle:
Böyle bir memlekette kaos olur.
Tek kelimeyle:
Kaos.
Peki, çare nedir?
Başbakan’ın bağımsız ve tarafsız yargı önünde hesap vereceği döneme giden yolun kısalmasıdır.
Ve bu yolun, nihai olarak seçim sandığında halkın oyuyla açılmasıdır.
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024