Hasan CEMAL
Böyle zamanda söylenir mi?
Evet söylenir.
Asıl böyle zamanlarda söylenir.
Çünkü, çok büyük acılar yaşanıyor.
Çünkü, oluk gibi kan ve gözyaşı akıyor.
Çünkü, memleket bir ‘iç savaş’ın içine çekiliyor.
Çünkü, Türkiye bu sefer ‘Türklerle Kürtler’in birbirine kırdırılacağı bir ‘kardeş kavgası’na itiliyor.
Kör müsünüz, bir cehennem çukuru kazılıyor Türkiye’nin önünde.
Bunun için soruyorum:
Hep aynı şeyi yapıp farklı sonuç bekleyene ne mi denir?
Ahmak!
Evet aynen öyle.
Ne yazık ki bir türlü akıllanmıyoruz.
Ne büyük acılar yaşadık, yıllar boyu oluk gibi kan ve gözyaşı aktı.
Ama hâlâ ders çıkartamadık.
1990’lar bir film şeridi gibi gözümün önünden geçip gidiyor.
Ne korkunçtu o yıllar.
Şimdi bir daha, öyle mi?
Kan ve ateşle daha nereye kadar?..
Denenmedi mi bu yollar?..
1990’larda düşmedik mi bu cehennemin içine?..
Tanrı aşkına söyleyin:
Bu yolun tam bir çıkmaz yol olduğunu hâlâ göremeyecek kadar kan mı bürüdü gözleri?..
Bu yoldan ‘barış’a yürünmez.
Yürünemez.
Bu yoldan çözüm çıkmaz.
Çıkamaz.
Bu yol ‘kardeş kavgası’na açılıyor.
Bu yolun üstünde, Türkiye’yi iç savaş cehennemine yuvarlamak isteyenlerin kanlı tuzağı yatıyor.
Türkiye’ye yazık olacak.
Kör müsünüz?
Bu sefer Türklerle Kürtler birbirine düşürülmek isteniyor.
Şimdi yapılmakta olan, bu ‘büyük ihanet’in provalarıdır.
Biliyorum, farkındayım.
Sözün hükmü bitti gibi.
Galiba ne desek boş...
Ne yazık ki öyle.
Ama yazmaktan başka elimden ne gelebilir ki?..
Bugüne kadar dört kitap yazdım.
Binlerce de makale...
Hepsi barış üzerine...
Hepsi Kürt sorunu ile ilgili...
Ama barış da gelmedi.
Sorun da çözülmedi.
Hepsini buz üstüne mi yazdım?..
Umutlandığım zamanlar olmadı değil.
İyimser yazılar da yazdım.
Ama sonra kapımı hep hayal kırıklıkları çaldı.
Her seferinde böyle oldu.
Bugün de farklı değil.
Çok büyük hayal kırıklığı yaşıyorum.
Yaşanmakta olan acıları iliklerime kadar hissediyorum.
Çaresizlik yüreğimi dağlıyor.
Çığlıklarım bir dipsiz kuyuda yitip gidiyor.
Acı, bizim bu toprakların insanı için alınyazısı mı?
Kader mi?
Kimbilir kaç defa sordum kendime:
Bu topraklarda yaşamak için ille de acı çekmek mi gerekiyor?.. Yineliyorum:
Ne yapabilirim ki yazmaktan başka?..
Barış çağrıları yapmaktan başka?..
Bu seferki çağrım hem Ankara’ya...
Hem İmralı’ya...
Hem Kandil’e...
Üç merkeze birden...
Bugün gelinen noktada tek çare, derhal ateşkes ilan etmektir.
Hiç gecikmeden ‘parmakları tetikten çekmek’tir.
Öcalan’ın ateşkes için devreye girmesidir.
Akmakta olan kan ve gözyaşını durdurmanın ilk adımı budur.
Barışa giden yolda ilk adım budur.
Yazık bu ülkenin insanlarına...
Çıldırdınız mı?..
Kan ve ateşle bugüne kadar nereye gidebildik ki, bundan sonra gideceğiz?
Bu kan ve ateş yolu denendi.
Hem de çok.
Bu yol çıkmaz yol!
Kör müsünüz?
Kan ve ateşle her geçen gün bir ‘cehennem çukuru’na yuvarlanıyor koca memleket...
Hâlâ farkında değil misiniz?..
Gaflet uykusundan uyanın!
Bunca acı çekildi.
Ne korkunç şeyler yaşadık.
Hâlâ akıllanmadık mı?
Hâlâ olgunlaşamadık mı?
Hani acılar insanı olgunlaştırırdı?
Hani şiddet ve terör dönemi bitmişti?
Hani silahın kullanım süresi dolmuştu?
Hani silahlara veda zamanı gelmişti?
Ne yazık!
Hâlâ gerekli dersleri çıkaramadık mı yaşadığımız acılardan?
Ne hazin!
Tekrar soruyorum:
Hep aynı şeyi yapıp farklı sonuç bekleyene ne denir?
Ahmak!
Soruyorum:
Ahmaklığa son verme zamanı bu korkunç acıların yaşandığı zaman hâlâ gelmediyse, Allah aşkına, ne zaman gelecek?
Yazarlar
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024