Hasan CEMAL
Başını nereye çevirsen hep aynı soru:
Rusya’yla ne olacak, işin sonu nereye varacak?
Bu soru işaretinde yakın gelecekle ilgili olarak düğümlenen kaygı, hatta korku havası toplumun hemen her kesiminde kendini belli ediyor.
Dikkat etmekte yarar var.
Kamuoyundaki bu tedirginlik, aynı zamanda, Rus savaş uçağını düşürmenin Türkiye kamuoyunda pek öyle akılcıkarşılanmadığının bir belirtisidir.
Ama artık olan oldu.
Şimdi bundan sonrasına bakalım.
Bu gibi kriz durumlarında akla ilk gelen klasik çağrılar haklı olarak gündemde uçuşuyor:
İtidali hakim kılmak...
Soğukkanlı davranmak...
‘Tırmanma’ya dur demek...
Gerilimi düşürmek...
Ankara’nın havası da böyle.
Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin dün yaptıkları ılımlı açıklamalar, Amerika’yla Avrupa’nın ve NATO’nun krizi tırmandırmayalımtavrıyla uyumluydu.
Evet, Ankara frene basıyor.
Ama Moskova öyle değil.
Rusya yönetimi Türkiye’ye sopa sallamaya devam ediyor.
Rus Dışişleri Bakanı Lavrov dün çok ağır konuştu ve Rus savaş uçağının önceden planlanan bir provokasyon sonucudüşürüldüğünü iddia etti.
Rusya Devlet Başkanı Putin de Türkiye konusunda Moskova’nın bundan böyle nelerle oynayacağının bir sinyalini şu sözlerle çaktı:
“Mevcut Türkiye yönetimi uzun yıllardır ülkesini kastenİslamlaştırmaya yönelik iç politika izliyor. Burada söz konusu olan daha radikal bir İslam’ın desteklenmesidir.”
Putin başka neler yapabilir?
Türkiye’nin ‘yumuşak karnı’nı oluşturan başka bazı meseleleri kaşıyabilir.
İran’la, Esad rejimiyle birlikte Türkiye’nin içini karıştırmaya ve Türkiye’yi istikrarsızlaştırmaya dönük provokasyonlardüzenleyebilir.
Türkiye’nin dış politikada, Ortadoğu ve Suriye’de manevra alanını daraltıcı oyunlar kurmak isteyebilir.
‘Kürt sorunu’nu parmaklayabilir.
Bütün bunların yanı sıra özellikle ekonomik açıdan Türkiye’nin canını fena halde acıtabilir.
Bu konudaki satır başlıkları biliniyor:
Doğal gaz...
Rus turistler...
Rusya’ya otomotiv ihracatı...
Tarım ve hayvancılık ürünleri ihracatı...
Tekstil ürünleri ihracatı...
Rusya’daki Türk müteahhitlik işleri...
Rusya’daki Türk markaları, mağazaları...
Türk işçileri...
Rusya’yla ortak projeler...
Bütün bu tabloya şöyle bir göz atınca, Türkiye’yi gerçekten zor bir dönemin beklediği söylenebilir.
Ve üç nokta rahatça vurgulanabilir:
1. Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu tehlikeler azalmıyor, çoğalıyor.
2. Türkiye, yaşadığı sorunların daha da ağırlaşacağı bir yörüngeye oturuyor.
3. Türkiye, siyasal ve ekonomik istikrarsızlığın bugünküne kıyasla daha derinleşeceği bir döneme giriyor.
Türkiye, bu üç noktada özetlemeye çalıştığım olumsuzluklardan yakayı sıyırabilir mi?..
Bunun için yapılması gerekenler sır değil.
Demokrasi...
Hukukun üstünlüğü...
İnsan hakları ve özgürlükler rejimi...
Kürtlerle barış...
Türkiye’de gerçek istikrar ve kalıcı barış bu dört yoldan geçiyor.
Bunları yapmadan bu memlekette barış ve istikrar hayaldir.
Peki, Türkiye bu dört yola ne kadar yakın? Ya da yakın mı?
Hayır, yakın değil, çok uzak.
Rusya’yla uçak krizi Türkiye’yi ‘doğru yol’a değil, ne yazık ki, biraz daha ters yola itmiş durumda...
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024