Hasan CEMAL
Diyarbakır Çınar’da, PKK’nın bombalı saldırısında hayata veda eden polis Mehmet Çiftçi’yle dört yaşındaki kızı İrem Çiftçi’nin cenaze törenini, o küçücük tabutun gözler önünden hüzün verici geçişini izliyorum sabah vakti televizyon ekranında.
İçim acıyor.
PKK’nın Çınar saldırısını kınıyorum.
Lanet olsun.
Barış gitgide uzaklaşıyor.
Ne yazık.
Sakın unutmayın.
Yalnız PKK şiddeti yok, devlet şiddeti de var.
Ve bu nokta unutulursa, barış değil savaş yolu daha da uzar gider.
‘PKK şiddeti’nin yol açtığı acılar kadar, hatta daha fazlası, kaç zamandır ‘devlet şiddeti’nden kaynaklanıyor.
Sur’daki, Cizre’deki, Silopi’deki, Silvan’daki, Nusaybin’deki, Dargeçit’teki savaş manzaralarıyla büyük acıların arkasındakidevlet terörü göz ardı edilmesin.
Bu devlet şiddeti, ne hukuk tanıyor, ne de insan hakları...
Şiddet şiddet doğuruyor!
Acı gerçek bu.
Üstelik, bu realite yalnız bugüne ait değil, çok uzun yıllardır yaşanmakta.
Her seferinde öylesine kanlı bir kısır döngünün içinde kıvranmaya başlıyoruz ki, sözün hükmü kalmıyor.
Bir yanda devlet, bir yanda PKK, elde silah ve şiddet, öteki tarafı dize getirebileceğini sanıyor.
Ama değişen birşey olmuyor.
Bunun bir çıkmaz sokak olduğunu, acıları derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağını göremiyorlar.
Evet öyle.
Kaçıncı defadır yaşıyoruz.
Ama yine de acıya, trajediye doymuyoruz.
Daha kötüsü, acılara dur demek isteyen, barış diye haykıran,müzakere ortamı isteyen akademisyenlere hapishane kapıları açılıyor.
Sesleri kısılıyor.
Özgürlükleri ellerinden alınıyor.
Akıl alır gibi değil.
Saray’daki Sultan konuşuyor.
Akademisyenleri yerden yere vuruyor.
Saray düğmeye basınca, savcılar harekete geçiyor, gözaltı kararları çıkıyor.
Ceza Kanunu’nun çoktan beri unutulmuş ünlü 301. maddesisahne alıyor.
Barış isteyen 1128 akademisyen hakkında Saray kanadından öylesine bir linç kampanyası yaratılıyor ki, mafya babaları bile kan kan kan diye ses veriyor.
Bazı üniversite yönetimleri o malum kraldan çok kralcı tavra giriyor. Yazın bir kenara.
Bu kafayla Türkiye şiddet sarmalından kurtulmaz.
Bu dehşet verici kısır döngüyü kıramaz.
Bu kan ve gözyaşını durduramaz.
Devlet bu kafayla gittikçe...
Saray’daki Sultan frenlenmedikçe...
Ya da Davutoğlu hükümeti, Saray’a dur diyemedikçe...
PKK da şiddete, teröre devam ettikçe...
Daha çok acılar yaşayacağız demektir.
Yıllardır hep aynı şeyleri tekrar tekrar yazmak usanç verici.
Ama elimden başka birşey gelmiyor.
Fazla değişen birşey olmasa da yazmaya, çizmeye, söylemeye devam...
Devlet şiddeti... PKK şiddeti...
İkisine de hayır!
Şiddet, terör çıkmaz sokaktır.
Barış namlunun ucunda değildir.
Şiddet şiddeti doğurdukça, barış uzaklaşıyor.
Silahın kullanım süresi çoktan doldu.
Çare, parmakların tetikten çekilmesidir.
Ateşkesle birlikte ‘masaya oturmak’tır.
Bunun için Öcalan’ın bir an önce devreye sokulması da, Ankara-İmralı-Kandil arasında diyalog üçgeninin yeniden kurulması da şarttır.
Bana bu yazıyı, Çınar’daki PKK saldırısında polis memuru babasıyla birlikte hayata veda eden dört yaşındaki İrem’in acısıyazdırdı.
Çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın!
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024