Hasan CEMAL
İçimden artık Erdoğan’la ilgili yazı yazmak gelmiyor.
Kim bilir belki de kendi kendimi tekrar etme duygusu...
Patinaj yapmak belki de...
Ama yine de yazıyorum.
Kalem duramıyor.
Zira Erdoğan her Allah’ın günü öyle şeyler yapıyor ki, yazmamak sanki kendi değerlerimi inkar etmek gibi bir şey oluyor.
Minderden kaçmak gibi oluyor.
Ya da Erdoğan hakkında susmak bir ‘vicdan sorunu’na dönüşüyor.
Bir gün bakıyorsun, barışı savundukları için üç akademisyen Esra Mungan, Muzaffer Kaya, Kıvanç Ersoy tutuklanmış...
Ertesi gün Can Dündar-Erdem Gül davasında gizlilik kararı verilmiş...
Ve Erdoğan, davayı izleyen AB ülkelerinin diplomatik temsilcilerine, “Siz kimsiniz yaa, sizin ne işiniz var orada” diye bağırabilmiş...
O arada sevgili Cengiz Çandar işsiz bırakılmış...
‘Recep Tayyip Erdoğan Sempozyumu’nda bir AKP Genel Başkan Yardımcısı kalkmış, “O Allah’ın bir lütfudur” demiş...
Bu arada Aydın Doğan hakkında, ‘örgüt liderliği’nden dava açılmış...
Yazmayacak mısın?
Susacak mısın?
Can Dündar’ın Tutuklandık isimli son kitabının sayfaları arasında dolaşıyorum.
Seçim biter bitmez Vantrolog,
Cem Küçük’ü konuşturmaya başladı.
“En üst düzey yetkiliyle görüştüm,”diyordu Küçük, “MİT TIR’ları ihaneti asla affedilmeyecek.”
5 Kasım 2015’te CHP lideri Kılıçdaroğlu, aralarında benim de bulunduğum birkaç gazeteci ile buluştu.
Cem Küçük’ün sözlerini, “Goebbels rejiminin başladığının kanıtı” olarak yorumladı.
“Ona bu cesareti kim veriyor?” diye sordu.
Cevabı hepimiz biliyorduk.
Ama o buluşmada, Gobbels’e pek azımızın meydan okuyabileceği de çıktı ortaya...
Kılıçdaroğlu’nun ‘Nazi’ göndermesi, buluşmada temsil edilen hiçbir gazetede haber olmadı.
Tabii Cumhuriyet’ten başka...
Merkez çökmüştü.
Buna karşı çıkanları ‘merkez’e götürme zamanıydı şimdi...
Yazmayacak mıyım şimdi bunları?
Susacak mıyım?
Elbette hayır.
Rahmetli Demirel derdi ki:
“Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın!”
Biz de kalemi kırmayacağız!
Doğru bildiğimizi yazmaya devam edeceğiz.
Ne diyor anayasanın 138. maddesi:
“Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez” diyor.
“Telkinde bulunamaz” diyor.
Peki, Erdoğan n’apıyor?
Gazeteci, gazeteciliğini yapınca, “Ben sana bunu ödeteceğim” diye bas bas bağırıyor.
Yargının işine karışıyor.
Yargıya telkinde de bulunuyor, talimat da vermiş oluyor.
Ve ertesi günü gazeteci tutuklanıyor, hapsi boyluyor.
Ne diyor anayasanın 153. maddesi?
“Anayasa Mahkemesi kararları yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar” diyor.
Erdoğan n’apıyor?
“Anayasa Mahkemesi kararlarına uymam” deyip çıkıyor işin içinden.
Daha da ileri gidiyor.
Anayasa Mahkemesi kararına uyan, gazeteciyi tahliye eden mahkemeye gözdağı veriyor:
“Karara dirensene kardeşim, dirensene!”
Bir başka deyişle:
Müebbet hapislik suçu işliyor Erdoğan!
Ama onun umurunda bile değil.
“Anayasayı bekleme odasına aldık” diyor.
“Rejimi fiilen değiştirdik” diyor.
“Yarı-başkanlık sistemi geldi bile” diyor.
Susacak mıyım?
Hayır.
Türkiye’nin sonu Erdoğan’la karanlığa giderken yazmayı elbette sürdüreceğim.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024