Hasan CEMAL
Fransa’da cumhurbaşkanı değişikliği ile değişim...
8.05.2012
2920
Sarkozy gitti, Hollande’la da değişim zor!
1995’ten beri Fransa’nın ilk Sosyalist Cumhurbaşkanı seçilen François Hollande, “Şimdi değişim zamanı” diyerek iktidar koltuğuna oturuyor. Özellikle ekonomik ve mali sorunlarla ilgili olarak boğayı boynuzlarından tutabileceği konusunda çok fazla umut vermiş değil.
Fransa’da Sarkozy nihayet gitti.Apple-tab-span" style="white-space:pre"> Üstelik çabuk gitti!
1981’den bu yana Fransa’da bütün cumhurbaşkanları ikinci dönemde de seçimi kazanmışlardı.
Sarkozy’nin bu konudaki başarısızlığı ülkesinde ne kadar az sevildiğinin bir göstergesi oldu.
1995’den beri Fransa’nın ilk Sosyalist Cumhurbaşkanı seçilen François Hollande, “Şimdi değişim zamanı” diyerek iktidar koltuğuna oturuyor.
İşi gerçekten zor.
Özellikle ekonomik ve mali sorunlarla ilgili olarak boğayı boynuzlarından tutabileceği konusunda çok fazla umut vermiş değil. Kampanyasını epeyce popülist bir çizgide götürdü.
Hayatın gerçekleri, 1980’li yılların başında sosyalist Cumhurbaşkanı Mitterrand’ı da ekonomide gerçeklerin rayına sokmuştu.
Cumhurbaşkanı Hollande da bu yola girebilir mi? ‘Gerçek değişim’in mimarı olabilir mi?
Yanıtlar henüz bilinmiyor.
Nilüfer Göle Paris’ten seçimlere ilişkin bir not gönderdi. Ana konusu, değişim mi normalleşme mi bu notu köşeme alıyorum.
* * *
Fransızlar geçen pazar cumhurbaşkanlığı seçimleri için oy verdiler. Fransızlara pek sempatik gelmeyen Nicolas Sarkozy seçimleri kaybetti.
Fransa dışında çok tanınmayan sosyalist partinin adayı François Hollande oyların yüzde 52’sini alarak seçimleri kazandı. 1995’de Cumhurbaşkanlığı koltuğundan ayrılan Mitterrand’dan beri ilk defa sosyalist bir cumhurbaşkanı Fransa’yı yönetecek.
Peki, bu seçimlerde ne oylandı?
Ekonomik kriz, Avrupa ve Fransa’nın yabancı nüfusu, üç temel konu olarak seçim gündemini belirledi.
Sarkozy 2007’de değişim vaadiyle gelmişti. Ancak ekonomik dönüşümleri gerçekleştiremedi, Avrupa’nın lideri konumunu koruyamadı.
Fransa rekabet, verimlilik, büyüme, işsizlik verilerine bakıldığında Almanya’nın gerisinde kaldı. Seçim kampanyaları sırasında Almanya’nın ekonomik üstünlüğü tescil edildi, hatta Alman modeli nedir tartışıldı.
Sosyalistler ise devlet harcamalarında artış, vergilerde artış dışında elle tutulur somut öneriler yapamadılar. Ekonomik krizin gerektireceği zor reformları gündeme getirmediler.
Bir anlamda Fransızlar halen var olanı korumaya çalışıyorlar, ekonomik krizle yüzleşmiyorlar.
Bir başka deyişle:
Boğayı boynuzlarından tutamıyorlar.
Sosyalist Hollande’ın Fransızlara önerdiği değişim sloganı, esasında cumhurbaşkanının değişmesi, Sarkozy’nin gitmesi anlamına geliyor.
Hepsi o kadar.
Fransızlar, Sarkozy’nin politikalarından ziyade kendisini istemiyorlar; Sarkozy’yi keyfi, ben-merkezci, fazla oynak ve güvenilmez buluyorlar.
Hollande ise Fransız devlet geleneğinin ciddiyetini sahiplenerek normale dönme, normalleşme vaadini verdi ve giderek seçim maratonuna ağırlığını koydu. “Normal bir başkan” olacağım diyerek siyasi kampanyasını özetlemiş oldu.
Ama kişiler ve siyaset yapma stillerinin ötesinde bu seçimleri belirleyen esas toplumsal dinamiğe gelince...
Göçmenlere karşı yabancı düşmanlığı ve ırkçı politikaların yükselmesi, bu söylemlerin seçmen nezdinde popülerlik kazanmasıydı bu toplumsal dinamik...
Nitekim yeni-sağın kadın aday yüzü Marine Le Pen bu seçimlerin kötü sürpriziydi diyebiliriz .
Açıkça İslam karşıtı, popülist ve milliyetçi bir söylemle, merkez sağın liderliğine oynuyor Le Pen ve şimdiden iki ay sonraki milletvekilliği seçimlerine hazırlanıyor.
Seçmenlerine geçen pazar günü Sarkozy’e oy vermemelerini istedi. Sarkozy ise bu oyları alabilmek için aşırı sağın söylemini, göçmen karşıtlığını ve güvenlik politikalarını sahiplenmekte sakınca görmedi.
Sarkozy’yi aşırı sağ bitirdi de diyebiliriz.
Yabancı düşmanlığına karşı “melez Fransa”yı savunan tek lider ise sol komünist geleneği yenileyen, Jean-Luc Melanchon oldu. Birinci turda beklenilen oyu alamadıysa da, gündemin adını koydu, cesaretle aşırı sağ söylemin karşısında durdu.
Almanya’da muhalif söylemin en güçlü sözcüsü olan Yeşiller Partisi’dir. Fransız Yeşiller Partisi ise tamamen gündem dışında kaldı, varlık gösteremedi.
Ekonomik kriz, İslam karşıtlığı ve milliyetçi söylemler bugün tüm Avrupa siyasi sistemini etkisi altına almış gözüküyor.
Irkçı söylemleri yaygınlaştıranlar, İslam karşıtlığın tabii görenler arasında sadece sağ iktidar sözcüleri yok.
İslam karşıtlığına dair söylemler, örtünün, burkanın, helal etin, sokakta namazın yasaklanmasını gündeme getirenler yeni ırkçı sağın sözcülerinden ibaret değil.
Sol cumhuriyetçi laiklik ilkesini ve feminist eşitlikçi söylemini benimseyen aydınlar da, İslam karşıtı yasakçı zihniyetin toplum nezdinde meşruiyet kazanmasına yardımcı oldular.
O zaman böylesine bir konjonktürde Hollande’ın vaat ettiği “normal başkanlık” Sarkozy’nin iktidar stilinin ötesinde ne anlamına gelecek?
Ekonomik krizin atlatılması, yabancı düşmanlığı politikalardan, İslam karşıtı söylemlerden vazgeçilmesi, rasyonel söylemin, çoğulcu demokrasilerin kazanması, Avrupa idealinin tescili anlamına mı gelecek?
Pek şüpheli.
Ama yine de François Hollande’ın kazanması en azından bir dönem için bu tehlikelerin bastırıldığına, atlatılabileceğine dair bir umut veriyor.
* * *
Nilüfer Göle’nin tahlili böyle.
Türk-Fransız ilişkileri ne olur?
Tek cümle:
Cumhurbaşkanı Hollande’ın seçim kampanyasındaki tavrına bakınca, bu konuda Sarkozy dönemine göre bugün için herhangi bir değişiklik beklemek çok uzak ihtimal.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024