Hasan CEMAL
Kuzey Irak’ta çekirdeği çoktan atılmış olan bir ‘Kürt devleti’ var. Şimdi sıra ‘Kuzey Suriye’de! Anlaşılan öyle. ‘Özerklik’le başlayacak bir yolculuğun işaretleri geliyor fokurdayan Suriye’den. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin tohumları da böyle atılmıştı, 1990’lardaki ve 2000’lerdeki savaşlarla...
Gazetemizin Ankara bürosundan Namık DurukanHatay’da, Suriye sınırında. Dün öğlen kendisiyle sohbet ederken gelişmeleri şöyle özetledi:
“Suriye’nin kuzeyindeki -ya da Suriye Kürdistanı’ndaki- yerleşim birimleri her geçen gün Kürtlerin denetimi altına giriyor. Daha şimdiden Kobani, Afrin, Derikathamko ve Amude isimli yerleşim birimlerinde artık Esad rejiminin değil, Kürtlerin sözü geçiyor.”
“Kürtler ama hangi Kürtler?”
Namık Durukan:
“En güçlü örgütün adı PYD... Suriyeli Kürtlerin hakimiyetinde olan PYD, PKK’nın Kuzey Suriye’deki uzantısı... Bölgeyi büyük ölçüde PYD kontrol ediyor.”
“Peki diğer Kürt örgütleri...”
“Halen Kuzey Suriye’de Kürtlerin PYD dahil toplam 16 örgüt ve grubu var. Bunlar geçenlerdeKürdistan Ulusal Cephesi adı altında toplandılar. Bunun öncülüğünü Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani yaptı ve hepsini bu yakınlarda Erbil’de topladı. Bu cephenin içinde Barzani’nin partisinin bir kolu olan ve Kuzey Irak’ta eğitim gördükleri belirtilen Suriye Kürdistan Demokrat Partisi de yer alıyor. Cephenin içinde yer alan Suriye Kürtleri arasında problemler var ve bu konuda Barzani’nin uzlaştırıcı çabaları söz konusu...”
“Kamışlı’da durum nedir?”
Namık Durukan:
“Suriye Kürtleri özellikle Mardin’e bitişik Kamışlı ilçesinde kontrolü ele geçirmek istiyorlar. Fakat bunu henüz gerçekleştirmiş değiller.”
Bugünkü yazımın başlığını Namık’la konuştuktan sonra attım:
“Kuzey Irak’tan sonra şimdi de Kuzey Suriye...”
Yetmedi, Ankara için bir de üst başlık koydum:
“Haydi bakalım kolay gelsin!”
Evet, aynen öyle.
Suriye fokur fokur kaynarken, Esad’ın Baasçı diktasının hayatı da hızla kayıyor. Bunun sonucu olarak ülkede büyük bir iktidar boşluğu doğuyor.
İşte bu boşluğun bir parçası da Türkiye’ye bitişik Kürt bölgesinde -ya da Suriye Kürdistanı’nda- doğuyor.
Ve Suriye Kürtleri bu boşluğu doldurmak için hareketlenirken, Türkiye’nin yanı başında ‘Kuzey Irak’tan sonra şimdi bir Kürt bölgesi daha sahneye çıkıyor:
Kuzey Suriye!
Bunun adını Ankara’nın resmi söylemiyle Suriye’nin Kuzeyi diye de koyabilirsiniz.
Ama değişen bir şey olmaz.
Eğer yeni Suriye kurulacaksa, onun içinde de ‘özerk bir Kürt bölgesi’nin kurulması çok yakın bir ihtimaldir.
Bunun sinyalleri daha şimdiden Suriye’nin Türkiye’ye bitişik yerlerinde Kürtlerin denetimine geçen yerleşim birimleriyle yanıp sönmeye başladı.
Kuzey Irak’ta çekirdeği çoktan atılmış olan bir Kürt devleti var.
Şimdi sıra Kuzey Suriye’de!
Anlaşılan öyle.
Bağımsızlık değilse de, ‘özerklik’le başlayacak bir yolculuğun işaretleri geliyor fokurdayan Suriye’den.
Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin tohumları da böyle atılmıştı, 1990’lardaki ve 2000’lerdeki savaşlarla...
Sözü elbette bize getireceğim (*).
Yanı başımızda bu gelişmeler yaşanırken, biz hâlâ Kürtçe yer isimlerini yasaklamakla (Radikal’in pazar günkü enfes kapak haberi), seçmeli Kürtçe dersi ya da Kürtçe eğitim tartışmalarını uzatmakla uğraşırken, aynı zamanda elde sopa PKK ve Kürt sorununu çözebileceğimizi sanıyoruz.
Yazık!
———————————-
* PKK ve Kürt sorunumuzla Kuzey Suriye bağlamında iki güzel yazı: Ruşen Çakır’ın 21 Temmuz2012 tarihli Vatan’da çıkan “Kürt sorunu: Hâlâ Vakit Var mı?” ve Kadri Gürsel’in 22 Temmuz 2012 tarihli Milliyet’te çıkan “PKK artık barış için acele etmez” başlıklı yazıları.
Diyarbakır’daki devlet şiddetine tepki
Çok sayıda yazar, öğretim üyesi, sanatçı ve barış aktivisti yayınladıkları bir bildiriyle, Diyarbakır’da yaşanan ‘devlet şiddeti’ne tepki gösterdi ve İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in istifasını istedi.
Bildiri aynen şöyle:
“Biz aşağıda imzası bulunan Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları, Kürt halkıyla eşit yurttaşlık temelinde barış içinde birlikte yaşamak istiyoruz. BDP’nin temel demokratik haklar kapsamında düzenlemek istediği Diyarbakır mitingini engellemek için uygulanan devlet şiddetinden utanç duyuyoruz. İktidarın olayları ters yüz ederek BDP’yi suçlu gösterme çabasını kınıyoruz. Göreve geldiği günden beri Kürt halkına yönelik saldırgan tutumuna ek olarak Diyarbakır’da polis tarafından ağır şekilde hırpalanan milletvekillerine ‘zavallı’ deme cüretini gösteren İçişleri Bakanı’nın istifasını talep ediyoruz.”
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024