Kurtuluş TAYİZ
PKK lideri Abdullah Öcalan aleyhinde yapılan yayınlar gündemin baş sırasına yerleşmeyi başardı.15 yıl önceki sorgu kaseti sızdırılarak, Öcalan'ın liderliği tartışılmaya açıldı.
İmralı'da dört duvar arasına kapatıldığından bu yayınlara yanıt veremiyor. Kamuoyu ile doğrudan iletişim kurma hakkına sahip değil. Öcalan adına konuşma yetkisine veya olanağına sahip olanların da Aydınlık Gazetesi'nin başlattığı yayınlar ile son kaset skandalı karşısında büründüğü sessizlik dikkat çekiyor. İmralı heyetinde yer alan isimler, suçlamalarla ilgili olarak "kendisine sorar, cevabını alırız" demekle yetindi. BDP yönetimi cılız bir tepki gösterirken, KCK yönetimi de -bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde- sessizliğini hala koruyordu. Demokratik Toplum Kongresi (DTP) adına Aysel Tuğluk'un yaptığı kapsamlı yazılı açıklama ise nedense Fırat Haber Ajansı'nın manşetleri arasına girmeyi başaramadı.
Kürt hareketinin kendi liderlerini savunmada zaaf içinde olup olmadığını tartışmak istemiyorum. Burada suçlamaların hedefinde olan kişinin, kendisini savunma olanağına sahip olmasının bazen ne kadar gerekli olduğuna işaret etmek istiyorum.
Abdullah Öcalan, Türkiye'nin umudunu bağladığı çözüm sürecinin baş aktörü olarak muhatap alınıp masaya oturulduğuna göre, ona kendisini savunma hakkı da tanınmalı.
Bu bir hak olmaktan da öte, çözüm sürecinin sağlıklı gidişatı için gerekli bir ihtiyaç. Çözüm sürecinin bir tarafını temsil eden kişinin, kendisi hakkında ortaya atılan iddia, eleştiri ve suçlamaları yanıtlaması gerekiyor. Bu fırsat ona tanınmadığında yara alacak olan Öcalan'ın kişiliği olmaz, çözüm süreci olur.
Örgüt ile Öcalan arasındaki iletişim ihtiyacını Ada'ya giden heyetler kısmen karşılıyor; ancak Kürt kamuoyu ile İmralı arasında sağlıklı bir iletişim kanalı kurulmuş değil. Ayrıca, Öcalan Türk kamuoyuna da seslenmek zorunda.
Neredeyse her gün Öcalan aleyhinde basında bir iddia, eleştiri ya da suçlama yer alıyor. Üstelik kamuoyunu etkileyen çok önemli yazarlar aracılığıyla. Mesela Öcalan'ın İmralı'da kendi geleceği için Türkleri satabileceği iddia ediliyor. Bu eleştiri ve suçlamalara Öcalan'ı temsil eden kurum ve kişiler yanıt vermiyor ya da veremiyor.
"İddia"; "eleştiri", "suçlama" diyerek bu durumun basit, normal bir durum gibi algılanmasını da istemiyorum. Açıkçası Öcalan'ın liderliğini hedefleyen psikolojik bir operasyon yürütülüyor. Bununla hangi kesimlerin etkilenmeye çalışıldığı ayrı bir konu; burada önemli olan, bu operasyonun Öcalan'ı değil, aslında çözüm sürecini hedeflemesi ve bu durum karşısında İmralı'nın kendisini savunma olanaklarından yoksun olması.
Bugün Öcalan ile aynı cezalara çarptırılmış çok sayıda bürokrat, kendisini kamuoyuna anlatma fırsatını bulabiliyor. Gazetelerde neredeyse her gün bu kişilerle yapılan röportajlara rastlıyoruz. Tutuklu ve hükümlülerin sahip olduğu bu haktan İmralı'yı yararlandırmamak yanlış olmakla birlikte ayrımcı bir uygulama.
Hükümetin bu noktada çözüm sürecini pamuklara sarıp korumak istediğinden şüphe etmiyorum. Ancak bu kadar suçlama karşısında Öcalan'a kamuoyuna ulaşma imkanı sağlanmazsa, süreç zarar görmekten kurtulamaz. Hem bütün sürecin sorumluluğu bu kişiye yüklenecek, hem de kamuoyuna ulaşma imkanı neredeyse hiç olmayacak!
Kısaca söylemek gerekirse; Abdullah Öcalan'ın mevcut olanakları, kendisini savunabilecek yeterlilikte değil. Hükümet, bu gerçeği görmeli. Öcalan çözüm sürecinin aktörlerinden biri olduğuna göre, dışarıyla ilişkilerine konulan kısıtlamalar da kaldırılmalı. Çok geç olmadan, bu konuda adımlar atılmalı.
Yazarlar
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖzgür Özel’in özgül ağırlığı 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarVatandaşlık tanımı değişmeli mi? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİltica ve mülteciler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİyi yönetim üzerine düşünceler 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUİslam Dünyası’nın kayıp yılları… 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019